Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

20 Mayıs 2013 Pazartesi

19 Mayıs ve TC’nin Sonu Rüyası


Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşu ile ilgili herşeyin adım adım, yılbeyıl, aybeay, günbegün; yasa ile, emir ile, yasak ile, şiddet ile, hukuksuzluk ile, utanmazlık ve arlanmazlık ile, ama inatla silinip yokedilmeye çalışıldığını her söyleyişimizde hadi canım sende dendi.. 
Günlük yaşayanlar için yarın yoktur, öbür gün hiç yoktur.. Dün de yoktur önceki gün de.. En çok da bir kısım sayın gazeteci/yazar, günlük yaşar, gazetesinin ömrü kadar kısa.. Oysa gazeteci günün olaylarını, yakın geçmişte yaşanan benzer olay ve olgularla birleştirererek anlamlandırmazsa, gazetecilik yapamaz.
19 Mayıs’a bu iktidarın alerjisi nedir? Tabii bunu bilen sevgili okuruma sormuyorum... 29 Ekim’e olan alerjisi neyse.. Atatürk’e olan, Atatürk zamanına olan alerjisi.. Türkiye Cumhuriyeti’ne olan, ulusal devlete olan alerjilerle bütünleştirdiğiniz zaman, büyük fotoğrafı elde edersiniz...
Hala anlamayanlar varsa: AKP’nin silahşörleri, kalemşörleri, yazıyor söylüyor: Türkiye Cumhuriyeti yanlıştır. Yaşanmaması gereken bir parantezdir. Biz Osmanlının devamı Yeni Osmanlı’yız. TC dönemini tarihten kesip çıkartıyoruz, bugünü Osmanlı’nın son dönemine yapıştırıyoruz.. İslamı birleştirici kabul ediyoruz, milliyet yok çok uluslu kültürler var...
Emine Erdoğan, Başbakanın eşinin, 10 Mayıs 2013’te İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Türkiye Federasyonu toplantısındaki konuşmasını anımsatayım. Orada kendisine "Liderlik Ödülü" verilen Bayan Erdoğan diyor ki: Medine, Bağdat, Mekke, Kudüs gibi yerlerden, yani “köklerinden koparak özünden uzaklaşarak, kendine yabancılaşarak bir değişim gerçekleştirmek, tahribatla eş anlamlıdır… Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafya, son 100 yıl içinde bunu denedi ve başarısız oldu.. Biz, değişmek zorundayız ve değişeceğiz. Ancak.. başkalarına benzeyerek değil, kendimiz olarak ve kendimize benzeyerek yapmak zorundayız".
 Bayan Erdoğan’a “teorisyen” diyecek halimiz yok. Eşinin, Davutoğlu’nun ve AKP silahşörlerinin geçmişe siyasi ve ideolojik bakışını ve geleceği nasıl kuracaklarını naklediyor.
***
“100 Yıllık Başarısızlık” ile Cumhuriyet dönemini kastediyorlar. Hayır, ne kadar işi şeşyer yapıldı diye sayıp dökecek değilim. Başarısızlığın ölçüdü nedir onlara göre ona bakalım:
a) Kendileri gibi köktendinci inanışları olan ve İslamı herşeyde esas alan bir kadronun, AKP’nin iktidara gelmesidir. Laiklerin, laik devletin, laik düşüncenin, yönetimden iktidardan tasfiyesidir… 100 yılın tersine çevrilmesidir, Osmanlının bile bir kenarda bıraktığı bir coğrafyaya, İslamı topraklara geri dönüştür.. Yani: “Eğer biz bunu yapıyorsak, TC sona ermiş demektir”.
b) TC Ulusal devletinin ortadan kaldırılması, 100 yıllık Cumhuriyet döneminin tasfiyesidir. Bunu “İslami birliğe dayanan” Türk-Kürt federasyonunu, TC’nin yerine geçirerek kanıtlıyoruz, diyorlar!
c) Buna inanan çok insan var. Mesela Şükrü Hanioğlu isimli tarihçi ve islami solculuğa yakın aşıkdaşları.. “Türk-Kürt bölünmüyor birleşiyor” başlıklı yazısında (Sabah, 5 Mayıs), TC’nin “ulusal devlet” projesi bir sanal gerçeklikti.. bu “sanal Birlik”in sonuna gelindi, diyor ve türklük mürklük sorunu öne sürenleri de birliği baltalamakla suçluyor..
Hanioğlu, bu “sanal birlik” yazısını mesela 20 yıl, 30 yıl önce yazmamıştı.. Ne zaman yazıyor bunu? İktidar “barışı süreci” başlattıktan sonra. İktidarın ideolojisine destek olarak şimdi kalkıp “tarihçi gerekçeler” ileri sürmek, vakayi adiyedendir, sıradanlaşmaktır. Hanioğlu’nun zaten Cumhuriyet’e, ulusal devlete ve kuruluşuna uzak durduğu bilinir, bu nedenle, yazısı yadırgatıcı değildir..
***
Bir nokta daha: Ulus Yıkıcılığı Zamanları kitabımda vurguladığım gibi, bugün yaşadıklarımız, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin tepeden tırnağa tartışma konusu yapılması ve büyük tarihi başarısızlık denilerek yıkılmasına alkış tutulması, 60 yıllık Sağcı- İslami- Türkçü, mandacı iktidarların başarısızlığıdır. Yoksa, köktendincilerin iktidara gelmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu’nun ve dayandığı ilkelerin başarısız olmasından dolayı değildir.
İslami türkçü sağcılar, şeriatçılar dinciler, AKP dahil, 60 yıldır ulusal devleti ve ülkemizi yiye yiye bitirerak, batırarak, satıp savurarak bugünkü noktaya getirdiler ve şimdi de TC Başarız Olmuştur, diye zil takıp oynayarak, tarihin en büyük soytarılığını sergiliyorlar.
19 Mayısı ve bütün varoluşumuzu, yani 100 yılı tarihten kesip atıyorlar…
100 Yıllık Hesaplaşma’nın sonunu ilan ediyorlar..
Sadece derim ki, aç tavuk kendini darı ambarında sanır.. Osmanlı’nın neden ve nasıl çöktüğünü anlayabilecek kıymık kadar düşüncesi olmayanlar, yarını kuracaklar öyle mi?
Sadece batarlar, tıpkı Osmanlılar gibi…
Bugünü, 19 Mayısı kutlayalım. Yaşasın 19 Mayıs, Yaşasın Atatürk ve devrimleri, yaşasın yarının laik demokratik sosyal hukuk devleti ve özgürlükler!
--
(*) www.cnnturk.com/2013/turkiye/05/10/emine.erdogandan.suriye.aciklamasi/707442.0/
NOT: Artıbirtv’de bugün saat 12’de Haluk Şahin’in konuğu oldum. Çok temel konuları tartıştık.. İzleyin derim. Tekrarı Salı 23.30.
--19 Mayıs 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder