Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

11 Ekim 2011 Salı

Kırmızı Liste’de Bir Ülke, Barışa 127 Ülke Uzaktayız!a


         Savaşçı bir dünyada yaşamanın ekonomik maliyeti nedir? Birileri bunu düzenli olarak hesap ediyor ve yayınlıyor.
Barış ve Ekonomi Enstitüsü, 2011 raporunun sonuç değerlendirilmesinde, hem bazı noktalara dikkat çekiyor hem de barışa uzaklığın dünyada maliyeti hesaplarını yapıyor.
Baskıda olan yeni kitabım “AKP’nin 10 Yılı, Uluslararası Göstergelerle Türkiye” içinde, bir bölüm olarak bulunuyor bu konu! İktidarın “savaşçı dili”, konuyu köşeye taşıdı!
Sadece 2010’da şiddetin (silahlanmanın) küresel ekonomiye maliyeti 8,12 trilyon $ olmuş! İlk büyük krizde dünyada batan paralardan daha çok bir mikdar bu! Eğer 2010 yılında dünya tamamen barışçıl olsaydı, ek ekonomik aktivitelerin etki derecesi yaklaşık olarak 8,12 trilyon dolar daha fazla olacaktı: Silahlanmada yüzde 25’lik bir azalma, en azından 2 trilyon dolarlık bir barış payı/getirisi olarak ekonomiye geri dönecekti.
Uzmanlar diyor ki, 2 trilyon dolarla, İklim değişikliğinin etkileri giderilebilirdi; Yunanistan, Portekiz ve Irlanda’nın kamu borçları yok edilirdi; dünyadaki büyük felaketlerden sonra ortaya çıkan zararlar karşılanırdı..
Biraz daha geniş zamandan bakarsak,
2006-2010 dönemi içinde, askerileşmenin, barıştan uzaklaşmanın toplam maliyeti 37,58 trilyon dolar!
Rapor, yurttaşlar ve kendi hükümetleri arasında çatışmaların arttığını saptıyor. Organize iç çatışmaların düzeyi, terörist eylemlerin potansiyeli ve toplumda şiddetin artma potansiyeli yükselmiş. 33 ülkede şiddet içeren protesto vb amaçlı gösterilerin arttığı, ayrıca şiddet içeren suçların ve her 100 bin kişiye düşen polis ve güvenlik elemanı sayısının bir çok ülkede arttığı saptanıyor. Türkiye herhalde bu konuda rekor kırıyor!
***
Enstitü’nün (Institute for Economics and Peace) bir de “Küresel Barış Göstergesi” bulunuyor.. Ülkelerin sıralaması, barışa yakınlığı veya uzaklığı, en az 23 alt gösterge gözönüne alınarak, sayısal veriyle derecelendiriliyor.. 1’e en yakınlık ülkeleri barışçı; 1’den uzaklaşma derecesi ise ülkeleri barıştan uzaklaştırıyor.
Beşincisi yayımlanan 2011 Küresel Barış Göstergesi’ndeki bulgular, huzursuz bir dünyada yaşadığmızın canlı kanıtları. Pek çok ülkede şiddet, savaş, saldırı, terör, suikast.. 33 ülkede şiddet eğilimli gösteriler, 23 ülkede terör saldırıları... Bunların büyük çoğunluğu, kendi dilimize çevirirsek, tabii ki dünya kapitalizmine ve diktatörlüklere karşı ezilenlerin başkaldırısı! Ama bu başkaldırı, iktidarların “güvenlik önlemlerini” arttırıyor!
Türkiye Dünya Barış Göstergelerinde 127.sırada! Yani barışa, birinci sırada bulunan Irlanda’ya 127 ülke uzaktayız!
Türkiye’nin Somali ile güncel ilişkisini biliyoruz. Yoksulluktan kırılan bir ülke, Başbakan ve artistler şarkıcılar oraya akın ettiler! Türkiye’de Somali’ye yardım kampanyaları sürüyor.
Ama Türkiye ile Somali arasında, Dünya Barış Göstergesi’ne göre, başka bir yakın bağ daha var: İki ülke de “Kırmızı Liste Ülkeleri” arasında..  Tek farkımız, bu kırmızı listede Somali’nin sonuncu, bizim ise 127.olmamız!
Kırmızı Liste Ülkeleri: 124.Venezüella; 125.Guatemala; 126.Sri Lanka; 127 Türkiye; 128 Cote D’lvoire ve devamla Cezayir, Moritanya, Etyopya, Burundi, Myanmar, Gürcistan, Hindistan, Filipinler, Lübnan, Yemen, Kolombia, Zimbabve, Çad, Nijerya, Libya, Merkezi Afrika Cumhuriyeti, İsrail, Pakistan, Rusya Federasyonu, Kongo, Kore, Kuzey, Afganistan, Sudan, Irak, Somali..
Liste başına, başka kıstasları da gözönüne alarak (dünya egemenliği, askeri potansiyel olarak saldırganlık gücü vb), ABD’yi koyardım! ABD listede 82.sırada. (Barışa en yakın ülkelerin ilk 10 sırası: Izlanda, Yeni Zelanda, Japonya, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Finlandiya, Kanada, Norveç, Slovenya)
***
Türkiye’ye Kırmızı Liste’ye sokan ve 127.sıraya yükselten sorunlar nedir? 23 alt göstergede verilen notlar..Bu alt göstergeler arasında şunlar var:
İç-dış çatışmalar, yerinden edilen insanların oranı, İnsan haklarının çiğneme düzeyi, Terörist eylemler potansiyeli, 100 bin kişiye düşen katil sayısı, Şiddet olaylarının düzeyi, Şiddet içeren gösterilerin düzeyi, 100 bin kişiye düşen tutuklu sayısı, 100 bin kişiye düşen iç güvenlik ve polis sayısı, 100 bin kişiye düşen asker sayısı, 100 bin kişi başına ağır klasik silah dışsatımı, 100 bin kişi başına ağır klasik silah dışalımı, Hafif silahlara kolay ulaşım, Askeri sofistike yetenek...        
Baskıdaki kitabımdan alıyorum: Bu verilerden görüyoruz ki ülke askerileşiyor, dışta ve içte çatışmalar içinde, toplumun korunmasında ve güvenliğinde ciddi sorunlar var. Asker ve polis gücümüz ve silahlanmamız fazla, toplumda polisiye olaylar fazla, üstelik bu iktidar yeni silah yasasıyla silahlanma yaşını 18’e indiriyor, toplumda silahlanmayı teşvik edici davranıyor.. Hapishaneler dolup taşıyor.. İnsan haklarını çiğneyen siyasi iktidar ve emrindeki güvenlik ve adalet mekanizması, ülkeyi demokratikleşme yönünde değil anti demokratikleşme yönünde “ilerletiyor”.. Türkiye’de çatışmacı siyasetin iktidarı, ülkede siyasi istikrarsızlığı teşvik ediyor..
Ayrıca, yeni değil, 2007’den beri Kırmızı Liste’deyiz! Kötü puanımıız ise son iki yılda bir derece arttı!
Suriye’ye karşı savaşçı politika’yı düşünüyorum da!..
--11 Ekim 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder