Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

4 Ekim 2011 Salı

Erdoğan, Kürt Sorunu’nu Çözer mi? Bir Açmaz Üzerine


Kürt sorunu bir açmazdır. Neyi nasıl çözecek iktidar? Kürtlerin isteklerini hangi siyasi parti ve siyasi lider nasıl çözecek?
Ana dilde eğitim Kürtçe eğitim.. Bölge özerk.. Kendi savunması, polisi, mahkemesi... Dış politika ve savunma ise, merkezi olacak. Merkezden, bölgeye, pozitif ayrımcılık olarak sadece kaynak aktarılacak.
Ankara’ya, Türkiye’ye, iki adım sonrasında, nihai olarak, pamuk ipliği ile bağlı bir devletçik. Oraya doğru gidiyor konu.
Böyle olsa bile, Kürt Meselesi çözülmüş mü olacak? Sorun o noktada daha büyüyor..
Bu kadar iç içe geçmiş olan Kürt ve Türk, Anadolu’nun her kentinde iç içe, birlikte yaşamayı nasıl sürdürecek?
Şu Kürtler üzerine ortaya sürülen raporların hepsi, bir adım öncesi için “çözüm” öneriyor. Hiç birinde yeni bir şey yok. Bir adım sonrası, asıl önemli yanı...
***
PKK bir siyasi örgüt. Ama silahlı. Terörle, silahlı mücadele ile amaca ulaşmayı ana politika olarak benimsemiş.
PKK şüphesiz ki Türkiye’de örgütlü. Silahlı güç olarak ana desteğini ise, Orta Doğu’yu biçimlendiren ABD ve Irak’tan alıyor, biliyoruz... Aşağıda İsrail’i de katın. Batı’da Avrupa Birliği güçlerini.. Bu güçlerle şüphesiz ki ittifak halinde olmak zorunda. Başka türlü de var olamaz...
Peki, Başbakan ne yapabilir?
***
Erdoğan, Kürtleri kazanarak, Kürt siyasetçileri en azından sandıkta azınlığa düşürme politikası uyguladı. Sandıkta bunu başardı. Ama gördü ki, bu Kürt sorununu çözmüyor... çözmez de. Sandık sandıktır, siyaset başka bir şey!
Liberaller, Amerika vb, durmadan onu çözüme iteliyor: Demoklesin kılıcı ol ve sorunu çöz... Yazdıkları hep şu:
Sen ki seçimlerde yüzde 50 halk desteğini almış insansın. Bu millet sana bu yetkiyi verdi, yürü, cesur ol ve davran, çöz şunu ve büyü..
Oysa Erdoğan PKK lideri için “ben olsam asardım” dedi (ve oy aldı). Dolduruşa gelecek tarafı yok. Siyasetini çoktan çizmiş.
Geçen seçimlerde ana stratejisi, MHP’yi Meclis’ten elimine etmek üzerine kurulmuştu.. Hem kasetler hem de “Apoyu asardım” demesi, bu stratejinin ana parçalarıydı..
Milliyetçilik ve ulusal liderlik görüntüsüyle, tek başına Anayasayı değiştirecek en büyük milletvekili çoğunluğunu ele geçirecekti!
Bunu bile okuyamayanlar, Erdoğan’ı boşuna pışpışlıyorlar..
***
Erdoğan ve AKP’nin gelecek seçimlerde stratejisi değişmiş değil. MHP’nin oylarına ve MHP’yi baraja takmaya ihtiyacı var..
Anayasa tartışmaları, Erdoğan’a istediği Başkanlık değişikliklerini veremez bugünkü güçler dengesinde. Bu edenle oradan bir şey beklemiyorum. Ama, bir dahaki seçimlere kadar, ekonomiyi ve bugünkü siyasi durumu dengeli götürebilirse, bu kez MHP’yi haklayabilir.
Oysa, PKK ile masaya oturur, özerkliği kabul eder, ana dil Kürtçe’nin altına imza atarsa.. bugünkü gücüne, bugünkü “sandık” desteğine asla sahip olamayacağını bilir.
Ayrıca, sandıktaki Kürt seçmenini de, Kürt yönetimine bırakacak demektir...
Oysa, Erdoğan bütün Türkiye’nin tek egemeni olmayı, CHP oylarını bile devşirmeyi düşünen bir politikacı. Hırs, göklerde.
***
Fakat sorunlar da büyüme eğiliminde! Terör giderek artarsa, Erdoğan’ın iktidarı yine zorlaşır. PKK ile Erdoğan bilek güreşinde şimdilik. Birbirlerine boyun eğdirme, sahnedeki oyunun adı.
PKK tırmandıracak, millet de giderek birbirine girecek.
Birlikte yaşayamayacağımızın büyük, kanlı, kanıtları iyice ortaya çıkacak.
Böyle bir gelişme, iktidarın ekonomisini de çökertir...
Demek istediğim, iktidar için Kürt Meselesi’nin tutulacak yanı yok gibi.
Barış mı yapsın, savaş mı...
İkisinin de sonuçlarının, Erdoğan’ın lehine olmayacağı görülüyor... Ama iktidarda olmanın avantajı ile, ikisini de de kullanacaktır...
Şu olasılık güçlü:
Ya “Kürt meselesini çözen” ama iktidarı da kaybeden lider olarak tarihe geçecek...
Ya da Kürt meselesini çözemeyerek, iktidardan düşen..
-- 4 Ekim 2011 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder