Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

5 Eylül 2011 Pazartesi

Savaşa Oynayan Lider


İktidar liderinin savaşçı karakteri her geçen gün daha net ortaya çıkıyor..

İç politikada savaşçı; adım adım, muhalefeti mümkün olduğunca baskılayarak alanını daraltan ve kendi hükmetme alanını genişleten bir lider..
Bu amaçla hukuku sonuna kadar zorlayarak, olmadı yeni yasalar yaparak, yasaların içeriğini değiştirerek ve kendi lehine yorumlayarak, iktidarını mutlaklaştırma peşinde yorulmadan koşan bir lider..
9 yıldır iktidarda olmasına rağmen, bütün alanlarda eksilmeyen bir haz, şevk ve kararlılıkla, hiç eğilip bükülmeden, durmadan iktidar savaşı verene az rastlarsınız.
İçeride böyle olan, dışarıda nasıl olur ki!?
***
Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabı ve dış politika planlaması, Erdoğan’a “savaşçı bir uygulama” rehberi oldu!
İkinci iktidar döneminin son yıllarından itibaren, tescilli markası ile RTE, savaşçı bir dış politika inşa etmeye başladı!
Dışarıda “İsrail” düşman-miti, şüphesiz en uygunuydu. Böylece, Orta Doğu müslüman coğrafyasını arkanıza alıyordunuz...
Gazze’ye gönderilen ve İsrail’in tarihsel katil ruhuyla saldırdığı  “yardım gemisi” de (Mavi Marmara), bu stratejinin “STK” ayağı olarak uygulandı... (Yadırganacak hiç bir yanı yok, iktidar Mavi Marmara’nın yarattığ olayın peşine takılmadı!)
Olumsuz bir yaklaşımla söyleyebiliriz ki, bu tür –dış politik- davaların “şehide” ve “kan”a da ihtiyacı vardır! Artık “onlar” da (sayı olarak 9 can) varlar! Bu politikanın kurbanları olarak!
Fakat şu var: Bu bir gösteri! Ne kadar gerçek oynarsanız, sahicilik katarsanız, o kadar inandırıcı olursunuz! Filmin etkisini arttırırsınız!
Medyayı da işin içine katarsanız, gerçeklik yaratmada oskar bile alırsınız!
***
Türkiye’nin İsrail’le savaşabileceğini düşünenler, ancak, bunun bir oyun olduğunu görmeyenler olabilir!
Dünkü yazıda da belirttiğimiz gibi, Erdoğan-Davutoğlu ikilisi, ABD’nin Orta Doğu sahasına fiilen inmesiyle politikada keskin bir düzeltme yaptı, Batı’nın Orta Doğu politikasının aracısı / oyuncusu oldu.
Füze Kalkanı’nın Türkiye’ye de yerleştirilmesine önceleri ık-mıkla evet diyen, “sadece İzmir’e yerleşecek” diyen iktidar, şimdi ise, kalkana tam kapasiteyle sahip çıkıyor. Ülkenin batısına da doğusuna yerleştirilecek yerler saptanıyor. Uşak basın, İsrail’le yaratılan gerilimden yararlanarak, Füze Savunma Sistemi’nin İsrail’e karşı kurulduğu yalanını da üfürmüyor mu!
Kalkan, şüphesiz ki güncel olarak, İran’ı hedef almaktadır!
ABD+AB’nin Orta Doğu politikalarının sadık müttefikliğini (ve dahası uygulayıcılığını!) kabul eden Türkiye’nin...
... ABD+AB’nin bir numaralı Orta Doğu ve dünya müttefiki İsrail’le “savaşabileceğini” düşünmek, saçmalıktır!
Bu olasılık, sıfırdır. Batı, İsrail’in böyle saçma sapan ve amacı-hedefi vb olmayan bir savaşla zayıflamasını istemez! Buna izin vermez.. Türkiye’den yükselen savaş olacak sesleri, sadece tırışkadan nağmelerdir!
RTE’ın dış politikayı, içeride inşa ettiği kişiliği için kullandığı bir balondur sadece... (Tıpkı Somali gibi!)
***
RTE, gerçek savaşçılığını öncelikle Suriye’de göstermek niyetindedir! Suriye en uygunudur!
Medyanın Amiral Gemisi de bir ay kadar önceki Suriye manşetleriyle, savaş için hemen mevzisi almış ve Erdoğan’a zemini hazırlamaya başlamıştı!
Suriye ile muhtemel ve Batı dayatmasıyla gerçekleşecek savaşın, içeride bir savaş kahramanı, ulusal lider yaratacağına, son derece inanıyorlar!
Böyle bir savaştır ki, RTE ülkede otoriter liderliğini ve Başkanlığını kesinleştirebilir!
RTE, savaşa oynuyor!
Tabii, arkasında, NATO’nun tankı ve tüfeğiyle!
---
5 Eylül 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder