Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

23 Eylül 2011 Cuma

53 Ulusal Bilimler Akademisi’nden Cumhurbaşkanı’da Mektup:


Akademilerin ana misyonu toplumda bilimin bilinci olarak görev yapmaktır..”
  
ALLEA, 40 Avrupa ülkesinden 53 Ulusal Bilimler Akademileri’nin oluşturduğu bir federasyon. ALLEA’ya üye akademelerine hepsi özerktir ve bağımsızdır. Akademilerin üyeleri bilimin her dalından, fen bilimlerindern sosyal ve insani bilimlere kadan çeşitli dallardan başarılı bilim insanlarından seçilir. Türkiye Bilimler Akademisi’nin hükümetin kararıyla yasa olarak ortadan kaldırılmasının dünyada yarattığı tepkiye, bilimler akademisi federasyonu da katıldı. ALLEA Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir mektup yazarak, TÜBA’nın özerkliğini yitirmesinden duydukları kaygıyı dile getirdi. 
Burada mektubu özetliyoruz:

“TÜBA İnandırıcılığını Yitirir”
 “Bir ulusal akademinin temel misyonu toplumda bilimin bilinci olarak görev yapmaktır: Bunun için de siyasi, ekonomik ve ideolojik bağımsızlığa sahip olmalıdır; ülkenin en iyi bilim insanlarını çatısı altında toplamalıdır.
Son yapılan yasal değişiklik ile TÜBA’nın bağımsızlığını yitireceğinden ve temsil ettiği bilimsel mükemmelliğin erozyona uğramasından kaygı duyuyoruz. Sonuçta Akademi, bilim ve teknolojinin gelecekteki rolü konusundaki ulusal ve uluslararası tartışmalarda inandırıcılığını yitirmiş olacak.
TÜBA, 2020 yılına kadar ALLEA Yönetim Kurulu’nun uzun süreli bir üyesiydi. TÜBA’nın üyeleri, Avrupa düzeyinde bilim ve etik, telif hakları, değerlendirme, bilim eğitimi ile ilgili uzman komisyonlarında aktif olarak görev alır. TÜBA delegelerinin çalışmaları özellikle bizim için önemlidir, çünkü dünyanın en hızlı büyüyen öğrenci nüfusuna sahip bir ülkeyi temsil etmektedir. Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (TÜBA-GEBİP)  hem Avrupa hem de dünya için umut vaat eden genç yetenekleri destekleme konusunda model oluşturuyor.
Son yıllarda hükümetinizin bilimi ve teknolojiyi teşvik için daha aktif bir rol oynamasından son derece mutluluk duyuyoruz. Ancak bilim ve politika arasında başlatılan bu yakın diyolog, hükümetin bilimin bağımsız sesini bastırma girişimlerine bağlı olarak güvenirliliğini yitiriyor.
Dahası bu son yasal değişiklikler hem TÜBA’nın başarılarına gölge düşürüyor, hem de bilim, teknoloji ve inovasyon dünyasında ülkenin adını lekeliyor.
Bu nedenle yetkiniz altındaki anayasal araçlardan yararlanarak, akademinin özerkliğine yeniden kazanmasına yol açacak şekilde kararnamenin yeniden gözden geçirilmesini rica ediyoruz:

“Ciddi Sonuçlara Yol Açar”
Özellikle aşağıda konuların çok ciddi sonuçlara yol açacağını belirtmek istiyoruz:
-Akademi’nin başkan ve üyelerinin, hükümet tarafından değil, bilimsel topluluk tarafından yalnızca liyakate göre seçilmesi gerekir. TÜBA seçim konusunda açık ve şeffaf kurallar belirlemişti.
-Akademi üyeleri hükümetin memuru değildir. Dolayısıyla emeklilik koşulları Akademi tarafından özerk bir şekilde belirlenmelidir. Kaldı ki TÜBA şu anda Avrupa’daki pek çok kardeş akademilerden daha gençtir.
-Akademi’nin büyük araştırma enstitülerine hesap verecek konuma getirilme niyeti  yepyeni bir kategorinin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu enstitülerde görev yapan araştırmacılar ve yöneticiler için normal işlerliği olan emeklilik kuralları geçerli olmalıdır. Ancak enstitü çalışanları ile Akademi üyeleri arasında fark vardır.
-Akademi, hükümete bağlı kurumlardan parasal ve proje desteği almaya devam ederken, hükümete yakın bir mesafede, Türkiye’de bilim ve teknolojinin bilinci olarak görev yapmaya devam edebilir. Demokratik yollarla seçilmiş, arkasında büyük kamuoyu desteği olan bir hükümet, ancak özerkliğini koruyan, şeffaf kurallar çerçevesinde çalışan, liyakate dayalı bir seçim ile başkanını ve üyelerini seçen bir Ulusal Akademi’den yarar sağlayabilir. Bu Akademi parasal kaynaklarını ihtiyaca göre harcar ve bilimsel önerileri yansız ve önyargısızdır.   
40 Avrupa ülkesinden 53 Ulusal Akademi’nin oluşturduğu bir Avrupa Federasyonu olarak hükümetinizin adaletli uygulamalarını paylaşmaya hazırız. İnanıyoruz ki hükümet ve toplum bağımsız bir Ulusal Bilimler Akademisi olarak TÜBA’nın sağladığı benzersiz hizmetlerden en iyi şekilde yarar sağlayacaktır.
Bu yazdıklarımızın ışığı altında TÜBA’nın ulusal bir Akademi olarak görev yapabilmesi için temel koşulların –bağımsızlık ve mükemmeliyet-  korunmasında bizimle görüş birliği içinde olacağınıza güveniyoruz.
ALLEA Başkanı Jüri Engelbrecht
ALLEA Başkan Yardımcısı: Profesör Nicholas Mann”
***
Umarım bir faydası olur, Hükümet ve Cumhurbaşkanı, en hafifinden fazla iblgi sahibi olmadan yapıldığını söyleyebileceğimiz bu büyük hatayı telafi edici yeni adımlar atarlar.
Bugünkü sayımızda Türkiye Bilimler Akademisi üzerine yazıları sürdürüyoruz. Lütfen izleyiniz..
Hükümet değişiklik yapmazsa? Akademi içinde az sayıda üye, hükümet geri adım atmasa bile, “başa geleni çekelim, istifa etmeyelim..” görüşünde! Ancak büyük bir çoğunluk, iktidara kul köle yaratacak böyle bir siyasi bağımlılık ilişkisini kabul etmiyor ve istifasını cebinde tutuyor.
İstifa etmeye karşı çıkan düşüncelerin iki özelliği var, bir kısmı iktidara siyasi olarak yakınlık duyan, yakın duranlar; ikincisi, yeni ve özerk bir akademinin kuruluşunun maddi bakımdan zor olacağını düşünenler.
Devletten gelecek kaynaklarla iş yapmayı düşünmek, geleneksel bir tutum.
Oysa, bağımsız bir akademi olarak varlığını sürdürmek kararının alınması durumunda, çok hızlı kaynak oluşturulabileceğine ilişkin de işaretlerin olduğu belirtiliyor.
Devlet, paranı veriyorum, o halde benim memurum olacaksın, diyor.
Bakalım bir yol ayrımı konusunda, kimler hangi yollardan gidecekler...
Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak üzere..
--Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, Gündem, sayı 1279, 23 Eylül 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder