Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

11 Ocak 2011 Salı

Mehmet Aksoy İçin İhbar! Yıkılacak Heykelleri Çok!

Başbakan Erdoğan, Kars'ta Sarıkamışta ölen askerlerin anısına dikilen heykeli “çirkin” bulmuş, yıkılacağını ve yerine park yapılacağını söylemiş! İyi, hiç olmazsa, kendisinin Ankara'daki Belediye Başkanı gibi, tükürük-mükürük sözlerini ağzına almamış. Bundan şöyle bir mesaj gidiyor olabilir Ankaradakine: “Kardeşim, içine tüküreceğine, beğenmiyorsan yık gitsin, ne uğraşıyorsun”.. 
 Anıt mı çirkin, yoksa Anıt'ın çevresi mi? Solda henüz bitmemiş anıt, 2009'da yapımı Anıtlar Kurulu'nca durdurulmuş ve yıkılacağının ilk sinyali verilmişti. İki yıldır Aksoy el süremedi anıtına.. Sağda Aksoy'un anıtının bitirildikten sonra alacağı biçim.. Yıkılır mı? sanmıyorum, orada istemezlerse şüphesiz ki Türkiye'nin başka bir bölgesine yerleştirilecektir! Bu anıtı yoketme cesaretini henüz bulacakları düşüncesinde değilim. Erdoğan işte burada, Aksoy'un anıtında, gücünün sınırına ulaşmış gözüküyor!


Biliyorsunuz, Ankara'yı yöneten adamı, yine Aksoy'un Altın Park'taki “Periler Ülkesinde” başlıklı güzelim heykelini beğenmemiş ve 1994'te “Böyle sanatın içine tüküreyim, ahlaksızlığın adını sanat koymuşlar..” diyerek kaldırtmıştı. Aksoy dava açmış, dava 2002'de tazminat ödeme kararı ile sonuçlanmış ve Asya Avrupa Bienli'nde birincilik kazanan heykel 2005'te Altınpark'ın girişine yeniden yerleştirilmişti.. (Aşağıda, Cum.11 Ocak 2011). 

Heykeli yapan Mehmet Aksoy'un “yıkılacak” veya yerle bir edilecek başka eserleri ve heykelleri de var, Başbakan'a ihbar ediyorum! Örneğin bunlardan biri, İstanbul'da İş Sanat'ın tam önünde duran, Anadolu'nun tanrıçası Kibele'den esinlenerek 30 ton mermerden yonttuğu Kibele Çeşmesi'dir! Ne o öyle orada! Ona da bi el atmalı!


RTE sanat merkezlerine gitse 
daha yıkılacak ne heykelleri var 
Aksoy'un, görecek...



Ayrıca Akoy'un mesela İMKB'nin önünde bile heykeli var! Dahası, sanırım Cumhurbaşkanına ait Huber Köşkü'nde de! (Artık Başkan olunca onunla ilgilenir!) Kamusal alanlardan da bütün heykelleri kaldırılmalı.. Yaptığı mezarlıklar saptanmalı bir bir, evlerdekiler de toplanmalı! Aksoy'un Almanya'da, Berlin'de de heykelleri bulunuyor, artık elini bi oralara da uzatır! Bu kadarla kalmamalı, Mehmet Aksoy'a verilen ödüllerin de izleri sürülmeli, acaba kimler hangi amaçla Aksoy'a uluslararası ve ulusal ödüller vermiş, bunlar da mercek altın alınmalı..
Mimar Sinan Akademisi'nin hemen yanındaki bahçede sergilenen öğrencilerin heykellerini, gece kırmak modaydı! Heykel yıkıcılığı, anlaşılan siyasi olarak örgütlenmiş durumda..
Tabii, Atatürk heykel kırıcılığı bu ülkenin milli sporudur!
Aksoy, sihirli ellere ve sihirli bir yontucu beyne sahip bir sanatçı!
Acaba örneğin Erdoğan'dan nasıl bir yontu ortaya çıkartırdı!

Konu 2: Allah İçin Siyaset

Ne yaptıksak Allah için yaptık. Biz Allah için buradayız. Allh için de mağdur olmuşuz.. Allah için bin yıl olsa da dayanırız..”
“Her yapının koruması gereken mekanizması var, İhanet eden affedilmez, Hizbullah'ın sorgulayıp öldürdüğü kişiler sınırlı sayıdadır”.. 
Bu ve benzeri sözler, serbest bırakılan Hizbullahçılara ve avukatlarına ait. Tabii ki bir yasa varsa onlar da yararlanacak, ama mesele bu değil: Allah için siyaset yapma dönemine girilmesi, üzerinde durulması gereken.
AKP siyaseti Allah için değil, getirilerine bakıyoruz, tamamen kendileri, kulları ve yandaşları için yapıyor!  “İlahi düzen” isteği ve gidişatı, bunun cabası olacak!
Allah için siyaset, büyük sorunlar yaratacak.. Pakistan, İran, Sudan, Cezayir, Malezya vb... Ve Taliban, El Kaide, tabii ki!
Türkiye'de yaşam ve siyaset giderek çatallaşıyor. İktidar din, mezhep ve etnik kimliklerle tehlikeli bir şekilde oynuyor..
Bu köşede, iktidarbaşının gerektiğinde milliyetçi bile kesileceğini yazmıştık! İşte Erdoğan, seçimlere giderken seçimini de yaptı: Ya Kürtleri idare edecekti ya da milliyetçi türkleri! “Tek vatan, tek bayrak...” diyerek, MHP'nin altını oyarak seçmenini kendi safına çekme kararını açıkladı! MHP'yi barajın altına itme politikasıdır bu, amaç daha büyük bir milletvekili grubuyla iktidr gelmektir!
Kürtleri, BDP'yi ise hedef aldı, Kürt seçmenlerin yarısı benim nasıl olsa diyor. Öcalan'la oynuyor iktidar, Öcalan kıstırılmış, ateş püskürüyor Hizbullahçıların serbest bırakılmasına! Ne katilliklerini bıraktı ne barbarlıklarını!
Ama yaptığı saptama doğrudur! Ortaya çıktı ki, iktidar, hapishanede Hizbullahçılara el bebek gül bebek davrandı. Onları şimdi, Kürt bölgesinde siyasete saldı. Kürt Hizbullah ve PKK/BDP karşı karşıya!
Televizyonda Hizbullahçıları dinliyorum, ve onlarla tartışan Kürtleri!
Karanlık basıyor her yanı!
--
10 Ocak 2011 / Bilim ve Siyaset –Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder