Cumhurbaşkanı’nın
Başkanlık Sistemi’ne geçiş stratejisinin en önemli ayağını PKK oluşturuyor. 1 Kasım
seçimlerinden önce yazmıştım: PKK/HDP strateji değiştirdi, şimdiki
politikalarıyla seni başkan yapacağıza
geçtiler!
Bunun
ilk aşaması 1 Kasım seçim sonuçlarıyla gerçekleşti. Şimdi ikinci aşamadayız,
Demirtaş RTE’yi başkan yaptırmanın perdesini sonuna kadar açtı. Devlet kuracağız, özyönetim konusunda direneceğiz,
direnişi destekleyeceğiz, demokratik özerklik ilanına geçeceğiz...
Barzani devleti iyi mi kötü mü
Kürtlerin
gelecekte nasıl bir ortamda yaşayacakları üzerine kestirimler alır başını
gider. Barzani bağımsız devlet kurma aşamasında. ABD kurduracak da, diğer iki
parçasından biri İran’a kaçacak endişesi içinde. Kurulsa, aslında herkes rahat ettirecek
bir yeni durum ortaya çıkabilir; ben emekli subayların
yaptıkları, “Türkiye aleyhine olacak” biçimindeki yorumlarına katılmıyorum.
Kürtler
tarihsel devletlerine kavuşacaklar. Bu onların hakkı. Böylece diğer ülkeler de,
daha rahat edecekler. Biz örneğin Bulgaristan’daki Yunanistan’daki Türklerin
oralarda ayrı devletler kurmalarını istiyor muyuz? İsterlerse Türkiye’ye
gelirler, istemezlerse orada yaşarlar.
Kürtlerin
her yaşadıkları ülkede Kürt devleti kurma düşünceleri gerçekleşebilecek bir
düşünce değildir. Her Kürt fraksiyonuna, ideolojisine bir Kürt devleti
isteniyor ki, olay, bugünkü güneydoğudaki felakete yol açıyor.
RTE başkan olmuş umurlarında değil
Durum
daha da kötüleşebilir. Şimdi HDP’liler de, bu köşede öteden beri tehlikesine
işaret ettiğim gibi, bir Türkiye partisi değil, baştan beri Kürtlerin en
azından özerklik, federasyon ve bir adım
ötesi devlet kurmaya yönelik stratejilerin partisi olduğunu net olarak
ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı’nın
en büyük hayalini gerçekleştirmesine yardımcı olacak zamanlara giriyoruz.
Kürt
silahlı ve siyasi hareketinin artık zerre kadar umurunda değil, RTE başkan
olmuş olmamış.
İzledikleri
strateji, Türkiye’ye karşı savaş stratejisine dönüşmüş durumda. TAK diye
örgütleri yeniden ortaya çıktı, Sabiha Gökçen’e havan topu atmışlar.
Sabotajlarının yaygınlaştıracaklarını açıklıyorlar.
HDP’nin
açıkça “direnişe desteğe” geçmesiyle,
anlaşılan “direniş” dedikleri olayların kentlere sıçratılmasına neden olacak.
Terör
cephesini yaygınlaştıracaklarına ilişkin işaretler yaygınlaşıyor.
Özgürlüklerin baskılanması “Türklerin sorunu”
Bu
terör politikalarının yol açacağı tek şey, içeride demokratik hak ve
özgürlüklerin daha fazla baskı altına alınmasıdır.
Bakıyorum,
bazı ideolojik davranan gazeteci-yazarlar, yetmez ama evetçiler, her zamanki
ebleh politikalarıyla, PKK’nın Güneydoğu politikasına, “direniş” diye nitelendikleri
“terör faaliyetlerini” olumlayarak, ülkenin daha fazla güvenlikçi politikaların
içine gömülmesine de arka planda destek veriyorlar.
PKK
ve HDP, demokratik hak ve özgürlüklere saldırı politikalarını azdırıyor.
Kitlelerin
bu durumlarda iktidarın etrafında toplanmasına yardımcı oluyor.
1
Kasım seçimleri sonuçları tamamen bundan kaynaklanıyor.
RTE”yi
başkan yaptırma politikaları hızla tırmanıyor.
Başkanlık
Sistemi’ne geçişin altyapısını hazırlanmasına yardımcı oluyorlar.
İlk
seçimlerde, üçüncü baskın seçimde, bu gerçekleşir.
Eylemlerinin
tüm ülkenin baskı altında yaşamasına yol açmasına yaklaşımları da şu sonuca yol
açıyor:
“Bu da
Türklerin sorunu”
28 Aralık 2015 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder