Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

18 Nisan 2014 Cuma

CHP’yi Merkez Sağa Yükseltmek

CHP’nin neden seçimlerden sürekli yükselerek çıkamadığına veya “seçim kazanması” için ne yapması gerektiğine ilişkin gazete köşelerinde yorumların, toplumda nesnel karşılığı nedir? Var mıdır, yok mudur, az mı vardır, yoksa hepsi yazarların öznel istek ve algılamalarına mı eşittir...
Mesela bir yazarımız 2011 seçimlerinde tam Deniz Baykal AKP’yi altedecekken, kaseti yayınlanarak darbe yapıldı ve Kılıçdaroğlu partinin başına getirildi, CHP bitirildi, diyorsa, burada ciddiyet-gerçeklik payı var mı, nasıl ölçeceğiz? Böyle bir yargının sonucu şudur: Bir partinin iktidara gelip gelmemesi, tamamen liderine bağlıdır..
Olur mu öyle şey..
Mesela yine aynı gazetede bir başka yazar, CHP’nin sağa açılmasıyla doğru yola girdiğini yazıyor; bir başka yazısında ise ulusalcıları partiden tasfiye edior. Onları Dindara, Kürt’e, Özgürlüğe, Dünyaya düşman ilan ediyor! Kafasında bir ulusalcı öcüsü yaratıyor, sözde niteliklerini sayıyor ve onları tarihin çöp sepetine fırlatıyor..
Nefretin 4 boyutlusu! Çöp sepetiyle beş!
Ayıp mı desem, kasıt mı yoksa ne?
***
CHP için “kabuğunu yırt” çağrısı, sağa açıl kazan..
Siyaset bilimci mi kalmadı bu ülkede?!
CHP ne kadar sağa açılırsa açılsın, oradan alacağı fazla bir oy yok.
Çünkü açılacağı sağda, içine topladığı sağ politikacıların ve anlayışın karşılığı bir seçmen yok!
ANAP ve DYP’nin, varoldukları zaman seçmenleri vardı..
Bu iki parti ülkeyi öylesine üst üste çökerttiler ki, seçmenleri kalmadı! İktidarı AKP’ye verdiler, tabii seçmenleriyle birlikte..
Hey, bunu gören kimse yok mu?
Ortada sadece DYP’li, ANAP’lı, ikisinin komik bileşimli DP’li ucubesi kaldı. DP, DYP ve ANAP’ın birleşimiyle 2007 seçimlerinde o da belki belki barajı aşabilirdi, ama Mehmet Ağar, kıyak ve özel hapishane vb karşılığı bu siyaseti AKP’ye devretti!
AKP’de yer bulamayan, oraya gitmeyen bazı eski “merkez sağcı” politikacılar, ortalıkta kaldılar.. İçlerinden bazıları “Ulusal Merkez” politikasına sarıldı, bazıları da CHP’yi girdi. Şüphesiz içlerinde çok iyiler var..

SAĞ POLİTİKACI VAR, AMA SEÇMENİ SIFIR

Açıl ki açıl.. Sağa açılmak, eski merkez sağ kanat politikacıları parti içine almak oluyor.. Ama seçmeni yok ortada! Malın alıcısı sıfır.. Ülkeyi batıranların arkasından niye gitsin diye çok temel bir politik soru yönelteyim!
Alıcı, AKP’de kümelenmiş durumda...
Hoşlansa da hoşlanmasa da, RTE-AKP iktidarı çevresinde.
2,5 milyon kadarı, büyük olasılıkla yolsuzluk ve rüşvet skandalının ar damarlarını çatlatmış boyutları karşısında, AKP’ye “parti damgası seçeneğini” vurmadı: %43,3’e indi AKP. Eğer öyleyse, çok duyarlı bir seçmen kitlesi var karşımızda.. Bu olumludur ve bazılarının belki milleti anlayabilmek için bir ipucudur! Bidon kafa yerine, politik düşünerek ve nesnel durumu görerek, daha doğru değerlendirmeler yapabiliriz!
AKP iktidarından, yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları karşısında, kopan bir halkadan bahsediyoruz!
Ama, AKP çevresindeki sonraki halka(lar) orada duruyor.
Burada sormamız gereken şu: Bu halkaları orada tutan nedir?

350 MİLYAR DOLARI YİYORUZ

Tabii, 350 milyar kadar dış borç, öncelikle.. Bunlar bankalar aracılığıyla öncelikle halka tüketim, konut, araba vb kredisi olarak pompalandı.. AVM’ler falan... Ortada  ortaklaşa harcanmakta olan büyük bir para var.. Sistem çalışıyor henüz..
Yardımlar... Analara çocuk paraları... belediyelerden büyük miktarlarda yardımlar.. sağlık kartları... Öğrenci bursları.. işsizlik paraları...
CHP vb yerinde olsam, bütün bu harcamaların bir toplamını çıkartır ve masamın üzerine koyardım...
Ada’da pek çok kimseye hizmet vereni ortaklaşa sigortalı yapamadık! Ailesinin ve kendisinin Van’da aldığı yardımların kesileceği gerekçesiyle, reddetti!
Tabii bütün bunlara “iş yapma” politikasını da ekleyin.. Duble yollar, kentlerin havasının değişmesi,
Bütün bunların olumsuz yönlerini düşünerek tartmak, iktidarın her alanda yarattığı tahribatı görebilmek, görse bile buna göre davranabilmek, bir üst kültür sınıfının yapacağı bir şeydir. Türkiye seçmeninin önemli çoğunluğu, günlük yaşamının nasıl gittiğine bakar..
Buna AKP çevresindeki “ekonomik halka” diyebilirsiniz..
Bu bence en büyük halka seçmeni oluşturuyor.
Sonraki halkaya ise, din, inanç, beğenme, tapınma vb gibi halkadaki seçmenin davranışını katabilirsiniz, vb.

CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI
Şimdi Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı, meselesine geldik. Yine bazı yazarlarımız nasıl birini aday göstersin dişe düşünüp taşınmış ve tıpkı RTE’ye benzeyen birini bulmuşlar. Yani yok böyle birisi, ama belki onun düzgününü kastediyor olabilirler. Yoksa şans sıfırmış..
Şüphesiz, RTE veya Gül karşısına, geride kalan bütün halkın, hatta AKP içindeki bazı hoşnutsuzların da oyunu alabilecek, düzgün dürüst ortak adayı çıksa iyi olur.
Ama RTE’nin tam tersi birisi.. Saygılı, ülke geleceğini temsil eden ve umut veren.. içimizden biri!
***
Diyorum ki, CHP, sağa açılarak iktidar olamaz. İktidar ve ülke koşullarınde bazı temel değişiklikler olmazsa, seçmen “işler yolunda gidiyor” diye düşünür ve tercihini değiştirmez.. Almanya’da sosyal demokratların durumu.. Ancak arada sırada koalisyon ortağı olabiliyor, ama oy oranı iki aşağı iki yukarı, değişmiyor!
CHP, parti programına uygun, programı uygulayabilecek, geliştirebilecek, buna inanan yöneticilerle yürümeli.. Program ile yöneticiler arasında uçurum varsa, iş yatar canısı.. Hiç bir zaman CHP’li olmamış insanları, “para babası” olarak yanında taşıyamaz..
Gelecek yazıda “Yeni Bir Altı Ok” önereceğim!

---17 Nisan 2014 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder