Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

3 Ocak 2012 Salı

2011: En Önemli 2 Olay


Vurgulamadan geçmeyeceğim: Geçen yılın en önemli olayı üzerine gazete sayfaları dolup taşarken, bir kaç noktaya değinmek gerekir. Bana göre, Türkiye iç politikasını ilgilendiren boyutuyla baktığımızda, 2011’in en önemli iki olayı vardır.
İlki ve en önemlisı, 12 Haziran’da yaşadığımız seçimler ve sonuçlarıdır.
Bu seçim sonuçları her ne kadar AKP için büyük zafer olarak sunulsa da (2007: %46,58 ve 2011: %49,83= 3,25 puan artış), aslında AKP’nin seçim planı ve 4 yıllık iktidar dönemi için planladıkları açısından, büyük bir yenilgidir.
***
Bir çok kez yazdım: AKP seçim planını 367 milletvekili çıkarmak ve Meclis’te tek başına Anayasayı değiştirmek üzerine kurmuştu.
AKP, dört partili meclis aritmetiği içinde (AKP, MHP, CHP ve BDP) ve CHP’nin de iyice oy kaybedip %20’lerin altına düşmeyeceği koşullarda, 367 milletvekili çıkartamazdı...
Bunu gördüler ve 367 milletvekilliği hedefi için iki plan yaptılar:
İlki, CHP’de seks kasetiyle bir “liderlik krizi” yaratarak partiyi gözden düşürmek ve seçmenlerde “bu partiden adam olmaz..” algısı yaratarak partinin oylarını ve milletvekili sayısını azaltmak istediler. Bir de yaratılan Odatv “terör örgütü” ile CHP’yi ilişkilendirmeye çalıştılar.. Baykal hızlı gitti, ama CHP hızlı toparlandı ve Kılıçdaroğlu ile parti oylarını %20,98’den %25,98’e, milletvekili sayısını da 112’den (burada DSP de vardı!) 135’e yükseltti!
CHP’deki bu yükseliş, AKP’nin milletvekili sayısını, oy oranını arttırmasına rağmen azalttı, 341’den 327’ye düşürdü!
AKP’nin iki ayaklı seçim planının ilk ayağı geri tepti ve çöktü! Bu önemli bir yenilgidir!
***
Planın ikinci ayağı, MHP’yi yüzde 10 seçim barajına takmaktı. Meclis dışında kalabilecek en yakın parti MHP idi. MHP’nin çıkartamadığı milletvekillerinin büyük çoğunluğunu AKP devşirecekti!
AKP bu amaçla MHP’den sloganlar ve içerikler de devralmıştı ve karşımızda kısmi bir MHP duruyordu! AKP’de zaten iyi bir milliyetçi-MHP’li damar vardı! Ama bu yetmezdi; yine seks ve ses kasetleri ile, Bahçeli dışındaki liderlik kadrosu deşifre edildi...
Ama bu plan da tutmadı, seçmen bu ahlaksızlığı affetmedi, CHP’den de destek oylarıyla MHP barajı rahat aşarak Meclis’e girdi..
Bu sonuç AKP için daha büyük bir yenilgidir!
***
Neden yılın olayı seçtiğime gelince..
1)   Bugüne kadar görülmemiş bir ahlaksızlık üzerine kurulan seçim stratejisi yaşadığımız için..
2)   İktidar koalisyonunun, seçimleri kazanmak için her türlü hileye, taktiğe başvurabileceğini gösterdiği için...
3)   2011 Haziran seçimlerindeki bu rezaleti muhalefet partilerinin asla unutmamaları için..
4)   AKP tek başına Anayasayı yapabilecek bir çoğunluğa ulaşamadığı için.. Ulaşsaydı, bugün Tayyip Erdoğan Anayasası ve Cumhuriyeti kurulmuş olacaktı!
5)   Halk/seçmen, bu tuzaklara karşı sıkı durduğu için...
Daha ne olsun, bu AKP için büyük bir yenilgi değil de nedir?

Al PKK Ver Suriye

Yılın önemli dış olayı olarak da, iktidarın kendisine özgün bir politika olarak inşa ettiği sıfır sorunu bitirip, Orta Doğu’da Amerikanın politikasının uzantılığına soyunmasıdır.
AKP’nin, Orta Doğu’yu Osmanlının tarihi kültürel uzantısı olarak gören politikasını sona erdiren gelişme, Arap Baharı’na ABD ve NATO’nun müdahalesidir. Sıra Suriye’ye gelince, iktidar büyük güç karşısında büküldü ve “büyük dost” Suriye’ye cephe aldı..
Geçen yıl 5 Ekim’de bu köşede yayımlanan yazımın başlığı şuydu: “Al Suriye Ver PKK”.. Veya iktidar gözünden bakabiliriz de “Ver PKK Al Suriye..”
O yazıyı bloğumda okuyun! Çünkü bugün gerçekleşen bu olaydır!
ABD Irak Kürdistanı’ndan silahlı PKK hareketlerini kontrol için Predatorlerle Türkiye’ye bilgi aktarıyor. Ortalıkta dolaşan, “PKK’ya karşı başarı” haberlerinin arka planı bu “ittifak”tır.
Buna karşılık da Türkiye, Suriye’de Esad rejiminin yıkımında başrolü üstlenmeyi yüklendi..
Uludere katliamındaki bilgi aktarım senaryoları karışıktır. ABD’nin yanlış bilgi vererek köylüleri vurdurttuğu savı, henüz kanıtlanmaya muhtaçdır...
Etkileri bakımından, yılın dış olayı da budur..
--3 Ocak 2012 / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder