Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

28 Kasım 2022 Pazartesi

Büyük Plan palavrası, gerçeği ise ‘Grand Ricat’

 obursali@cumhuriyet.com.tr

‘Grand Ricat’

24 Kasım 2022 Perşembe


Çok güldüm yine..  Saray Başının Esad ile görüşecek misiniz sorusuna verdiği yanıtı biliyorsunuz... Niye olmasın? Putin de aracılık edecekmiş Esad ile el sıkışmasına.. Esad ile görüşme aslında bir “Grand Plan” gereği değil miymiş meğer!

“Grand Plan”ın bundan önceki aşaması Sisi idi. Futbolu da araç olarak kullanmış Grand Plan’ın büyük lideri, Katar Emiri Temim, Sisi ile Erdoğan’ın ellerini buluşturmuş.

Mısır lideri Saray’ın kendisine yaptıklarını hiç unutmadığı için, iki yıldır görüştüler görüşecekler haberlerini pompaladılar piyasaya.. İstihbaratçılar zemin hazırlıyormuş. Oysa Sisi sanki bir şey olmamış gibi davranıp durdu, pek umurunda da olmadı Ankara’nın hadi gel kucaklaşalım mesajlarına.

Futbol şampiyonasında el tokalaşma, istihbaratçılardan çok Katar Emiri Temim’in işi görünüyor. Olay Erdoğan’ı davet ile başlıyor. Belki öncesi de vardır. Ama Katar’daki buluşmadan önce Temim’in ikisini bir araya getireceği bilgisinin görüşüldüğü açık. Temim, Erdoğan’ı Sisi’ye götürmüş gözüküyor. Tabii, ikisi arasında mağdur olan, durmadan katillikle suçlanan, dokuz yıl boyunca her türlü küfrü yiyen Sisi!

Sisi üzerinde de Katar ve BAE liderlerinin, hatta belki de Suudi Arabistan’ın baskısı arabuluculuğu olduğunu varsayabiliriz.

Muhalefet Sisi ile tokalaşmayı “tükürdüğünü yalama” diye nitelendirirken Saray çevresi yandaş kalemler bunun “Grand Plan gereği” olduğu diye yanıt veriyor!!! Neymiş bu?

KÜSLERLE BARIŞMA!

Kim küsmüş veya küstürmüş? Erdoğan. Önce Davos’ta 2009’da “One Minute” politikası ile İsrail ile köprüleri attı. Hemen arkasından 2010’da Mavi Marmara ile Gazze’ye yardım götürüyoruz diye İsrail’e meydan okumaya kalkıştı: Gemideki dokuz yurttaşı öldürdü İsrail.

Bu hangi “Grand Plan”ın gereği idi?

Arkasından 2012’de Esad düşman ve katil ilan edildi...

Peki bu hangi plan gereği idi?

Sonra 2013’te Mısır’da Sisi darbe yaptı ve Erdoğan tarafından yine katil ilan edildi. Bu da o zamanki “Grand Plan”ın bir parçası mıydı?

Evet, hepsi Müslüman dünyanın büyük lideri, halifesi olarak Erdoğan yaratma Grand Planının parçalarıydı.

Çevre İslam ülkeleri İsrail ile bir arada yaşama, barışma politikası izlerken Saray orada bir boşluk gördü: Filistinleri savunma temelinde Müslüman dünyanın liderliği.. Çok hoşuna gitti. Halktan alkışlar aldı.

KUTSANAN LİDER

Mısır’da darbe öncesi AKP’nin kardeş örgütü Müslüman Kardeşler yükselişteydi. Onlarla birlikte amaca ulaşabilirdi. Oysa Müslüman Kardeşler örgütünü Suudiler de Körfez ülkeleri de kendileri için tehlikeli buluyordu.

Esad’da karşı CIA kışkırtıcılığında başlayan isyan ise AKP’ye bu “Osmanlı toprakları” üzerinde derin politika yapma olanağı verdi. Esad da katilin biriydi.

AKP yandaşları Suriye topraklarındaki AKP varlığını “artık oraları bizim” gözüyle baktılar veya öyle aldatıldılar. Erdoğan’ı da muzaffer komutan halife olarak kutsadılar.

Son halka Suudilerdi. Kaşıkçı’nın hunharca öldürülmesi devlet tepkisine değil Suudilere karşı kişisel kinin tepkisine dönüştü.

BÜYÜK RICAT

Evet hepsi çöktü. Suudi Prensi... İsrail’le el sıkışma... Sisi ile kucaklaşma... Körfez ülkeleriyle, kendilerine açılan bonkörce arsalar silah şirketleri vb. ile başlatılan yeni dönem...

Ve sırada “kardeşim Esad”..

Neden?

Türkiye Akdeniz’de tecrit oldu, ulusal çıkarlarımız tehlikeye bindi. Arap ülkelerince dışlandı. Ticaret ya durdu ya hızla azaldı. Paralar suyunu çekti.

Yunanistan boşluğu akıllıca doldurdu.

Erdoğan Sisi ile el sıkışırken, Yunanlı bakanlar Kahire’de Mısır ile çok sayıda anlaşma imzalıyorlardı.

AKTİF SAVAŞIN İFLASI

Erdoğan ve ekibi Atatürk’ün “Yurtta barış dünyada barış” politikasını pasif ve uyuz buluyordu. Onun yerine sözde aktif barış, yani fiiliyatta aktif savaşçı bir politikayı geçirdiler.

İş bilmez politika bilmez dünya bilmez, İslam ülkeleri bilmez, Akdeniz bilmez, komşuluk bilmez, sadece silah ve güç politikası ile yarar sağlayabileceğini sanan bir koca 20 yılın iflasını yaşıyoruz.

“Grand Plan”mış. Madalyalı öyle yazıyor.

“Grand Ricat” yazacağına...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder