Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

3 Mart 2021 Çarşamba

Fezlekeler, Meclis’e komplo kurmak mı...

 Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 28 Şubat Pazar, 2021

 

Meclis’e savcılar tarafından gönderilmiş 1400 kadar fezlekeden, Meclis Başkanı 33 tanesini karma komisyona gönderdi. Bu iş ne zaman oldu?

MHP’nin aylardır HDP’nin kapatılması konusunda ısrarla çağrı yapmasından sonra. Sözde onlar da dosya hazırlamış ve başsavcılığa kapatma için başvuracaklarmış. Fakat ana hedefleri Başsavcılık; adeta “ne duruyorsunuz kapatmak için, harekete geçsenize” şeklinde yargıya bir baskı var.

Ama şüphesiz AKP’nin işaret vermesi gerekir. Çünkü savcılık AKP’nin tavrını biliyor, parti kapatmayı zorlaştıran onlar. Fakat AKP ortağının artan baskısına kayıtsız kalamaz. Koskoca Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ayakta tutan, sistemi sırtlamış parti!

 

Kapatma yok ama fezleke var

 

AKP’nin bu isteğe yanıtı fezlekeler oldu. 33 fezleke, 29’u HDP milletvekili, geri kalanı 3’ü CHP’li. Sayı, ortağı tatmin edici mi bilmiyoruz,  eğer savcılık kapatma için de ayrıca harekete geçerse, artık arka planda dönen pazarlıkları düşünebilirsiniz!

Evet, bu fezlekelerin neden şimdi sorusuna başka bir yanıtı daha var: Hepsi 7 yıl önceki Kobani olaylarında söylenmiş laflardan açılmış.

Peki neden 7 yıl önce değil de şimdi? Bir suç araştırması 7 yıl mı sürer veya neden 7 yıl bekledi savcılık?

Veya başka bir soru: 7 yıl önceye kadar suç görülmeyen lafların, birden nasıl suç olduğu saptandı? Şüphesiz vahiy iktidardan düştü!

 

Gizli tanıklar devrede yine

 

Tabii, 2014’teki olaylardan sonra açılan Kobani davasından sonuç çıkmamıştı. Çünkü o sırada iktidar İmralı ve Kandil’le “Barış süreci” içinde görüşmeler yapıyordu! 2015 seçimlerinden sonra “Seni Başkan yaptırmayacağız” kampanyası sürdüren Selahattin Demirtaş” milletvekili seçilmişti ve 2016’da bu davadan hala tutuklu.

 Kobani davası geçen yıl Ekim ayında yeniden canlandırıldı, bir “gizli tanık” bulundu, PKK’dan HDP’ye doğrudan talimat verildiğini söyleyen.. ve yüzü aşkın kişi ve 82 HDP’li daha davaya dahil edildi.

“Gizi tanık’lığın bu iktidar döneminde, özellikle FETÖ’cü yargıçların savcıların egemen oldukları mahkemelerde özel bir yeri var. Buldukları kişilerin neredeyse hepsi kirli kişilerdi veya konuyla ilgisi yoktu! Düzene devam!

Bu dava şimdiki fezlekeler için iktidara elverişli bir zemin yarattı.

Lafı uzattım: Bir siyasi olayla, kararla karşı karşıyayız. 33 fezleke olayını HDP’den çok Meclis’e karşı bir komplo olarak sayan görüşe, doğrusu şapka çıkartırım!

 

İfade özgürlüğü mü kaldı

 

Daha önemli noktalar var fezlekelerle ilgili gündemde hiç tartışılmayan: Fezlekelerin içeriklerine bir göz attığınızda "terör örgütü propagandası yapma", "suçu ve suçluyu övme", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" gibi suçlamalarla dolu.

Konuşmaların içeriklerine sonra bakarız, ama iktidar zamanında ifade özgürlüklerinin sınırları o kadar daraltıldı ki, hakaret, terör propagandası vb davaları gökten yağıyor adeta. On binlerce Cumhurbaşkanına hakaret davası var; Boğaziçili öğrencileri bile terörist olarak gören bir siyasi suç yaratma ortamındayız! İktidar ve savcılar istediklerini, alabildiğine genişletilmiş, adeta sınırsız bir suç yorumu kavramı içine sokabiliyorlar.

Ülkenin demokratiksizleşmesinde başlıca sorunlardan biri bu! Dün suç olarak görülmeyen sözlerin yarın veya ertesi gün de suç kapsamına sokulması vakayi adiyeden!

 

İçerik önemli değil

 

Meclis’te “eller evet dokunulmazlık kaldırılsın” diye havaya kalkıp inecek!

Fakat bu ellerinden hiç biri “acaba ne söylemiş bu milletvekili, bu suç olabilir mi” sorusunu hiç merak etmeyecek. Nasılsa kendi yerine düşünen ve emri verenler var.

Evet diyeceklerini açıklayan İYİ Partili bir yetkili de içeriği merak etmiyor. AKP’nin “ne söyledikleri önemli değil, bunlar PKK ile iltisaklı, kararımız bu, çekin iplerini gitsin” tavrının bir parçası olmaya hazırlanıyor.

Aynı zamanda tıpkı AKP liderliği gibi, Anayasa’da yazılı, oylamada grup kararı alınamaz milletvekilleri özgürce davranır biçimindeki emrini çiğnemeyi de göze alarak!

Meclis kendi varlığını dinamitliyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder