Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

31 Aralık 2020 Perşembe

Dünyanın finans kapital sorunu: 277 trilyon $ borç vermişler.. en büyük sömürü aracı.. 490 milyar$ faiz ödedik, 18 yılda

Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 29 Aralık Salı, 2020 Dünyanın finans kapital sorunu: 277 trilyon $ borç vermişler.. en büyük sömürü aracı Tam da öyle değil tabii... Yoksa bankalar ve krediler olmazdı. Aldığınız borcu yeni iş kurmakta ve önemli katma değerler yaratmakta kullanabildiğiniz süreç içinde hareket ediyorsanız borcu hakkını vererek kullanıyorsunuz demektir. Geri ödemeniz kolay olur, faizini de rahat ödersiniz, çünkü yarattığınız katma değer hepsini karşılar ve elinizde üstelik iyi bir değer kalır. Ama aldığınız parayı har vurup harman savurursanız, tüketime harcarsanız, gelirinizle borcunuzu ödeyemez duruma gelirseniz, borç boyunduruk takılmış gibi olursunuz. Tabii ağırlıklı olarak ülkelerin borcundan bahsediyorum. Ve dünyada yüzer gezer ve dayanacağı kapı arayan trilyonlarca Dolar veya Avro’dan. Bu büyük para, paradan para kazanmanın en büyük aracı.. Önümdeki grafiğe bakıyorum, küresel borç toplamı, bu yılın sonunda 277 trilyon dolara yakın olacağı hesaplanıyor. Pandeminin ülkeleri soktuğu büyük ekonomik sıkıntıların, ülkelerin borçlarını son 3 ayda 27 trilyon dolar kadar arttırdığını gösteriyor. Trilyonlardan bahsediyoruz! Türkiye’nin girdisi çıktısı ile yıllık milli hasılası 700 milyar dolar. Ne büyük zenginlik temerküzü var dünyada aslında! 277 trilyon dolar, dünyadaki GSMH’nin yüzde 365’in denk geliyor! Yani GSMİ’nın yüzde yüzünün 3,5 katından fazla! Dünyanın finans kapital sorunu Bu finans kapitalin dünya üzerindeki büyük gücünü gösteriyor, reel ekonomilerin ve üretimlerin ise bu güç karşısındaki zavallılığını. Üret üret öde sat, esas kazanan finans kapital. Riski yok veya düşük. Devletlerarası, devlet garantili borç söz konusu olduğunda riski neredeyse sıfır. Malına mülküne toprağına el koyar, tahsil eder. Üreticinin riski ile kıyaslamak mümkün değil. Burada ilginç başka bir nokta daha var. Borcun milli gelire oranı, borç ödeme kapasiten, ülke şirket risk primleri, ülkeye doğrudan yatırımın akıp akmadığı, büyüme oranın ve kapasiten, yatırım yapılabilirlik durumun, verimliliğin, yenilikçiliğin, demokrasi ve hukuk güvencelerin gibi bir dizi faktör de dışarıdan alacağın borçların faiz oranlarını etkiliyor. Aslında finans yüksek bir gelir elde edebileceğini gördüğü ülkelere de akar, vurgun... Dünyanın finans kapital sorunu var, “hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” diyenlerin bu konudaki fikrini merak etmez misiniz? 18 yılda 489.5 milyar $ faiz Bu konuya niye girdime gelince, Türkiye borçlular listesinde 10.sırada. İlk 9 ülke gelir yaratma – üretme kapasiteleri çok yüksek ülkeler. Kanada, Japonya, ABD, İngiltere, Çin, Yeni Zelanda, AB, Malezya, Fransa. Ülkeler borç içinde, ama finans kapital büyük bir zenginlik içinde sürekli alacaklı, gelirlerini büyütüp duruyor. Bu 9 ülke/bölge daha düşük faizler öderken ve kolayca borçlanırken, biz daha yüksek faiz ödeyerek finans kapitalin parasını büyütüyoruz durmadan. Şuna bakın: “Türkiye, 10 yıl vadeli dolar cinsinden borca ABD’nin 7 katı faiz ödeyecek: Sözde değil özde faiz..” Ya şu haber, bu yıl: “Nisan ayındaki 22 milyar 300 milyon dolar dış borcun 5 milyar dolarını faiz oluşturdu!” Yatırımlara yönlendirmezsen Bir de şuna bakın, Eylül 2020: “AKP iktidarı, 2019 yılı sonu itibarıyla 489.5 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz harcamasını yaptı.” Bu yeni bir olay değil tabii, mesela: 1993-2002 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde, Türkiye, yılda ortalama 21.1 milyar dolar faiz ödemiş. Türkiye borçları toprağa, tüketime akıttıkça, parayı daha yüksek katmadeğer yaratıcı gelir getirici yatırımları es geçtikçe, borcuna ancak borç katar. Not: Dünya borç durumuyla ilgili ve verilerin kaynağından: www.visualcapitalist.com/debt-to-gdp-continues-to-rise-around-world/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder