Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

11 Ağustos 2020 Salı

Muharrem İnce

 Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 10 Ağustos Pazartesi, 2020

 

 

Beklenmedik bir çıkış değildi. Muharrem İnce, epey bir süredir kendisine CHP içinde “Parti Başkanlığı” kariyeri inşa ediyordu. 3 başkan adaylığı oldu. Başaramadı. İnce, kronik başkan adayıdır. Ama CHP içinde bir karşılığı şüphesiz vardır. Şimdi de ayrılma çanlarını çalıyor.

Kısa bir anımsatma ile konuya girelim: 2014 10 Ağustosunda Cumhurbaşkanlığı seçimi olmuş ve CHP-MHP ortak adayı Ekmeleddin bey kaybetmişti. Kaybedeceği açıktı ve bir şansı yoktu. Ama Kılıçdaroğlu’nun “ittifak seçimleri”nin ilk büyük denemesiydi. Akılda kalan Kılıçdaroğlu’nun “tıpış tıpış oy vereceksiniz” sözüydü. Küçük bir kesimde kıyamet koptu ama CHP seçmeni oy verdi, MHP seçmeni de. Yüzde 38,44 ikisinin fazladan oy toplamıydı zaten (küçük parti destekleri de oldu).

Burada mesele, Kemal beyin politikasıydı. Kaybedilecek bir seçime, CHP adayı ile mi girilmeli her şeye rağmen, yoksa bir ittifak denemesi mi değerliydi gelecek için. O sırada ittifak için ancak E. bey bulunmuştu! “Ekmek için E.” komik sloganıyla. Her iki parti de kazanılamayacağını bildiği için sahada pek değildi. Selahattin Demirtaş da sahadaydı, %9,76 oy alırken, RTE 51,79 ile seçilecekti.

 

3 kongre ve adaylık

 

CHP olağanüstü kurultaya gitti aynı yıl (2014). Muharrem İnce adaylığını koydu, çıkışı bayağı iyiydi: 415 oy (K.K.: 714)

2016: Olağan Kurultay’da, Muharrem İnce yine vardı. Ama, diğer Başkan adayı Umut Oran ile birlikte olağanüstü kurultay istiyorlardı, bunu başaramayınca, her ikisi adaylıklarını geri çektiler, Mustafa Balbay ise yeterli delege sayısını toplayıp aday olamadı.

 2018 Şubatındaki Kurultay’da yine Muharrem İnce yine adaydı. Adaylık için gerekli oy üzerinde tartışmalar, Kılıçdaroğlu’nun “mükerrer oyları İnce hesabına yazın” demesiyle çözüldü ve İnce 447 oy aldı (K.K. 790)

Geçen hafta yapılan son Kurultay’da ise adaylığını koymadı! Adaylığı gerçekleşse eski oyuna yaklaşamayabilirdi, kesin kaybederdi; çünkü CHP yönetiminin ardında büyük bir ittifak ve yerel seçim başarısı vardı. Partide güçlü bir kazanma umudu ve güveni yeşermişti.

 

Liderlik sayfasını açıyor

 

Seçimlere kadar bu umut ayakta kalır, CHP seçmeni yönetimin arkasında dururdu. Bir köklü yönetim değişimi, ancak bundan sonraki seçimlerde başarısızlıkla gündeme gelirdi.

İnce, sanırım bunu gördüğü için Parti Başkanlığı adaylığına veda ediyor ve kendi hayatında, CHP içinde gerçekleştiremediği liderlik sayfasını, parti dışında açıyordu.

Tabii bu arada 2018’de Cumhurbaşkanlığı adaylığı var. O gece İnce ve CHP merkezinin, seçimlere büyük umut bağlayan ve seçim süreci içinde çırpınıp duran (özellikle genç) seçmen üzerinde yarattığı derin hayal kırıklığını unutmayalım. Seçim sistemleri çökmüştü (tam rezalet!), ne İnce ne Merkez gece seçmenin karşısına çıkma cesaretini gösterdiler (%30,64). Seçimi kazanabileceği ise tamamen sanal bir duyguydu!

Bu adaylık ve sonucu başarı mıydı?

Kazanılmayan bir bir seçimin başarısından söz etmek komik olur.

Bu seçim ve ardından gelen yerel seçimlerdeki yeni durum aslında İnce’nin CHP içindeki macerasını noktalamış oldu.

 

CHP’yi, yönetimi düzenli  hedef alacak

 

Cumhurbaşkanlığı adaylığı İnce’nin geniş tanınırlığına da hizmet etti.

Ben İnce’nin, eğer gerçekten parti kuracaksa, öncelikle, CHP’den ayrılmasını gerekçelendirecek açıklamalarla, CHP ve yönetimini epey hedef alacağını öngörmek zorundayız. Ki seçmenlerden bir kısmı, eee adam haklı, desin!

Ama yüzde 31’e yakın oyun kendisine verildiği sanılıyorsa yanlış.

CHP’nin adayına verildi. Doğrusu İnce iyi bir profil çizdi ve adaylığının da hakkını verdi.

Yaptığı açıklamalar doyurucu değil.  CHP’nin tüm sandıkları kontrol edemediği zaten biliniyor.

Bir şansı olabilir mi?

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder