Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

14 Eylül 2019 Cumartesi

Yeni partiler ve AKP iktidarının sonu, Davutoğıu, Babacan


11 Eylül Perşembe 2019 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Yeni parti kuruluşlarına giderken - 3

 Çok hızlı siyasi gelişmeler yaşıyoruz. Öncelikle AKP’den kopan siyasetçilerin yeni parti girişimlerinin hızla ilerlediği bir ortam oluştu. Zamanıdır, çünkü bu politikacıların bir iddia sahibi olabilmesi için önlerindeki zaman sınırlıdır, eğer normal geçerse siyasi ortam ve ülkede büyük çalkalanmalar olmazsa, ilk seçimlere kadar ancak siyasi olarak vücut bulabilir ve ilk seçimlerde sahnede yerlerini alabilirler.
Davutoğlu ve 3 arkadaşının AKP’den ihracı gündemde.
İlk kez AKP’de böyle bir olay yaşanıyor, hem de Başbakanlık ve Parti Başkanlığı yapmış bir siyasetçi, arkadaşlarıyla birlikte partiden atılıyor. Gerekçelerine baktığınızda, derin tutarsızlıkların yanısıra, Parti içi düşünce ayrılıkları veya farklı görüşler olarak değerlendirilebilecek bir dizi açıklama, atılma gerekçesi.
Savunma yapsalar da salt bir dörtlü açıklama ile yetinseler de, partiden atılacakları kesin.

Babacan yeni yüz mü?

Babacan ise ilk kez bir gazetenin manşetine çıktı. Karar gazetesine açıklamalarda bulundu. Farklılıklarını ortaya koydu. Baktığınızda AKP’nin bugünkü eleştirilen politikalarını parti politikaları olarar gündeme getiriyor. Bir nokta, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aktif olarak partide yer almayacağını öğreniyoruz. Ama Gül arka planda aktif siyasi kişilik ve ağır top olarak partinin arkasında kalacaktır.
Babacan, yeni bir yüz olarak siyasi piyasasadır.
2015’de AKP’nın vitrinlerinden dışlanmıştır, AKP’nin “başarılı” saydığı zamanlarına sahipi çıkmaktadır ve bugün AKP ve liderinin Türkiye’yi soktuğu çıkmazlardan kendisini ayırmaktadır.
Babacan’ın Türkiye’yi düzlüğe çıkartacak bir program ve politikasını bilmiyoruz. Ekonomiden o kadar sorumlu olduğu yıllar boyunca, Türkiye’nin bugünkü açmazlara düşmemesi için olumlu ne yaptığı sorgulanır. Demek istediğim, bugünkü ekonomik çöküşteki payını saklayamaz. Fakat, geçmişteki sorumluluklarında neyin yanlış yapıldığı konusunda bir açıklaması olacak mıdır, bilmiyoruz. Bu, geçmiş yanlış uygulamalardan ders almak açısından önemli.
Türkiye durmadan dışarıdan para akacak ülke değildir. Dünyada da, böyle bir ülkenin varlığını parmak sayınızla gösterebilirsiniz.

Bülent Arınç, AKP’ye ayna tutuyor

Bir de Bülent Arınç’ın açıklamalarıyla da AKP karıştı. Arınç, Canan Kaftancıoğlu’nun yargılanamasına ve cezalandırılmasına karşı çıktığı gibi, Ahmet Türk’ün terörle ilgili olmadığını vurguladı.
Arınç aslında partisini cendereden kurtaracak politikalar öneriyor, ama AKP yöneticilerinin bunları duymaya tahammülü sıfır.
Arınç’ın konuşması, iktidarın aslında içinde bulunduğu çıkmazları, hukuku, yargıyı siyasi amaçlı kullanmasını da sergiliyor.
Her şeyden önce yukarıdaki tablo, AKP ve liderinin düşüşünün derinleştiğini gösteriyor.
Daha şimdiden yeni kurulacak partilerin, özellikle de Babacan- Gül’ün hangi ittifakta yer alacağına ilişkin yorumlarla dolup taşıyor gündem.
Devlet Bahçeli “Cumhur ittifakına katılacaklar” derken aslında isteğini açıklıyor.

Önemli gelişmeler yaşayabiliriz

Önümüzdeki 4 yıl önemli gelişmelere gebe gözüküyor. Bunların neler olabileceği konusunda şimdiden ülkeyi gerici savlar ileri sürmenin de anlamı yok.
Eskiyen ve ülkeyi yoksullaştıran, geren, suçlayan, ifade özgürlüğünü hiçe sayan ve insanları durmadan içeri atan bir iktidarın, millet söyleyeceği yeni bir sözü yoktur.
 Cumhurbaşkanı önümüzdeki dört yılı içinde ülkeyi ekonomik ve siyasi olarak toparlaması ve yeniden umut olması imkansıza yakındır.
Ben yeni partilere doğru AKP’ye oy veren seçmenden önemli kopmalar olacağını varsayıyorum.
CHP’li belediyelerin başarılı olmaları durumunda da CHP’yi yükselten etki yapacaktır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder