Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

28 Eylül 2019 Cumartesi

Cumhurbaşkanı karbon salınımında 10. lider,kent rantı, inşaatçılar ile ev – kent rantı arsa sahipleri arasında paylaştırıldı, kamu yararı hiç gözetilmedi


26 Eylül Perşembe 2019 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Aşağıdaki grafik yeni bir bakın. Başlığı, G-20 ülkeleri arasında en çok karbon salınımı dünya liderleri.. Recep Tayyip Erdoğan, 10.sırada. 5.088 ton karbon salınımına yol açtı. Hesaplama, ne kadar uçtuğunuz üzerine kurulmuş. Biliyorsunuz, uçaklar dünyada karbon salınımında önemli bir rol oynuyor. Bu liste 2018 uçuş sayısına ve mesafesine göre hazırlanmış. Şüphesiz uçak büyüklüğü de dikkate alınıyor.

Bizim ülke liderinin önünde 9 lider var neyse ki birinci değiliz, biz 10.sıradayız diye övünelim mi, yoksa sera gazı salınımında önemli payımızın olmasına üzülelim mi.. RTE kullandığı uçakların büyüklüğü ve uçuş sıklığı nedeniyle, listenin dikkat çekici yerine oturmuş durumda.

Sıfır Karbon binalar mı?!
 Bunu gündeme getirmemin nedeni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletlerde İklim Eylemi Zirve’sinde yaptığı konuşma. Konuşmayı okuduğunuzda genellikle fikir birliği içinde olursunuz. Mesela şu sözler: “Yeryüzünde insanın istifadesine sunulmuş her şey bir emanettir, bir sonraki sahibine teslim edinceye kadar emanetin en iyi şekilde korunması gerek..”
Cumhurbaşkanı kentlerin enerji verimli olarak yeniden yapılandırılmakta olduğunu da ekliyor. Doğal gazın yaygınlaştırıldığına ve raylı sistemlerin kurulmakta olduğuna işaret ediyor.
Fakat iktidarı zamanında  kaçırılmış olan fırsatlara tabi ki değinmiyor, sadece gelecek için umut veriyor:
İklim duyarlı, enerji verimli şehirler inşa ederken afet risklerini de azalttık. 2023 itibarıyla yaklaşık 400 bin binada sıfır atık sistemine geçmiş olacağız. Atıklardan geri kazanım oranını yüzde 13'ten 35'e taşıyacağız."
“Herkes için Sıfır Karbon Binalar Girişimi başlattık. 2030 yılına kadar yeni binaların, 2050 yılına kadar ise mevcut binaların sıfır karbon hale getirilmesi amacıyla yol haritaları hazırladık.”

Kaçırılan fırsatlar
İstanbul’da evler kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkılıp yapılıyor. İstanbul devasa aptal ve kaba görünüşlü gökdelen sitelerden geçilmez oldu. Birbir ardına, gökyüzü görülmüyor, adeta birer tavuk kümesini andıran pencerelerde hiç de iyi yaşamlar kurulmuyor. Kent içinde de eskiler yıkılıp yenileri yapılıyor.
Bu kentsel dönüşüm gerçekleştirilirken, yıllardır yazılıp çizilen “yeşil bina” değilse bile, bu konsepte yakın bir kural konmadı.
Mesela “ısı kaçağına” karşı kesin ısı yalıtım kuralları bulunmuyor..
Binalara, özellikle de büyük gökdelen okyanusuna, “güneş enerjisi”nden yararlanma koşuyu getirilmedi.
Apartmanlarda ve gökdelenlerde çöp ayrıştırma yerleri şartı bulunmuyor.
Dahası, yağmur sularının, atık suların yenden kullanılması için siteler çerçevesinde sistemlerin temelleri atılabilirdi; bunlar yok.

Değer artışı kamu yararına
Diyeceksiniz ki “Bunlar yapılsa metre kare maliyetleri çok artar ve ev alacaklar bunları ödeyemez ve satışlar azalırdı.”
Yeniden yapılanmaların hemen hepsi, arsa değer artışları ile gerçekleşti. Bu amaçla da, ev sahiplerinin cebinden para çıkmaması için, binalara yeni yükseklikler verildi.
Yani kent rantı, inşaatçılar ile ev – arsa sahipleri arasında paylaştırıldı.
Fakat bir kamu yararı hiç gözetilmedi.
Kamu yararı, yeşil bina, ısı kaçağı önlemler, ve yukarda saydığım es geçilen diğer sistemlerin kurulmasıyla, yasal dayatmayla gerçekleşebilirdi.
Bunun için mesela bir kat yüksekliği de bu amaçla hesaplanabilirdi.
Üstelik TOKİ diye bir devlet kurumu yeni arsaların yaratılmasında ve konut inşatlarında bu kadar söz sahibi iken, tüm bunlar çok daha kolay yapılabilirdi. TOKİ ülkenin arsalarını inşaatçılara peşkeş çekmeyi ön plana aldı.
Büyük fırsat kaçırdı bu iktidar ülkemiz için.
Şimdi Cumhurbaşkanı 2023’ten itibaren 400 bin sıfır karbon bina inşa edeceğiz diyor.
Ne plan ne program ne gelecek gözetildi, tam bir har vurup harman savurma... Tıpkı iktidarın, itibardan tasarruf olmaz anlayışı çerçevesinde tasarrufa yanaşmazken, hele hele ülke ekonomik batık içindeyken..
Yazıktır bu ülkeye ve geleceğe..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder