Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

15 Ekim 2014 Çarşamba

Bilimsel Başarım Listesi i Bilimsel başarılarımız, ne kadar sevinmeliyiz?

CBT Gündem, Sayı 1438, 10 Ekim 2014

Prof. Dr. Mehmet Doğan, ricamı kırmadı, Mustafa Soylak ile birlikte yine yüklü bir işin altına girdi. En son 6-8 yıl öncesinde bıraktığımız yerden, bilim insanlarımızın başarılarının hesabını kitabını yaptı. Çok teşekkür. İçeride ve dışarda, toplam 164 bilimcimizin başarım fotoğrafını orta sayfamızda göreceksiniz.
Sonuçlardan sevinmeli miyiz?
Bir bakıma evet: Bilimde başarı kriterlerinden biri olan h-sayısında, bilim insanlarını “çok başarılı” sayan h-40 sayısına ulaşan yurtiçi bilim insanlarımız arasında tek insanımız yokken, bugün 17 bilim insanımız bu barajı aşmış durumda.
Doğan diyor ki:
2007 yılındaki 310 kişilik listemizde, sadece toplam 41 bilim insanımızın h-sayısı 20’nin üzerindeydi (20 sayısı, başarılı sayılıyor).
Şimdi yayınladığımız yurtiçi 154 kişiyi kapsayan listede ise 138 bilim insanımız h-20 sayısını aşmış durumda..
h-sayısı 40’ı aşan 17 bilim insanımız,
h-sayısı 30-40 arası olan 51 bilim insanımız..
h-sayısı 25-29 arası olan 44 bilim inanımız,
h-sayısı 20-24 arası olan 43 bilim insanımız var..
Yurtdışında çalışan Türk kökenli bilim insanlarımızdan sevgili Aziz Sancar dostumuz, h-97 sayısı ile yıldız gibi parlıyor (yakında önemli bir başarısını daha yazacağız).. h-80 sayısını aşan bilim insanları dünyada Nobel ödülü alabilecek insanlar arasınad giriyor.. Ama bu sınıra dayanmış, Hadis Morkoç, Niyazi Serdar Sarıçiftçi ve yine dostumuz Gökhan Hotamışligil var.
Hotamışlıgil, Ülker ile 24 milyon dolarlık bir bağış anlaşmasını yapmayı da başarmış ve Yale’deki laboratuvarına 10 yıllığına Sabri Ülker Center adını vermişti. Hotamışlıgil, halk sağlığı, beslenme, obezlik ve bunların moleküler düzeydeki etkileri, metabolik hastalıklara yol açan nedenler ve obezliğin enflamatuar yönü üzerine, büyük çoğunluğu Science gibi en önemli dergilerde yayınlanmış araştırmalara imza atmıştı.
Hadis Morkoç Virginia’da Commonwealth Üniversitesi’nde elektrik ve bilgisayar bölümünde çalışıyor.
Niyazi Serdar Sarıçiftçi, organik güneş hücreleri konusunda araştırmalarıyla ünlü ve Johannes Kepler Üniversitesinde fiziko kimyada kürsüsü başkanı ve Linz organik  güneş pilleri enstitüsü kurucusu.
***
Yurtiçinde 40 ve üzeri h-sayısına ulaşan bilimcilerimizden biri, bu araştırmamızın ortak yazarlarından Mustafa Soylak. Analitik kimya ve h-63 sayısına ulaşmış. Zaten h-40 ın üzerine ulaşmış 17 kişilik bilim insanlarımız listesinde 9’u kimyacı! %50’nin üzeri!
İki kadın bilimcimiz de çok başarılı statüsünde: Seza Özen ve Zümriye Aksu.
Bilkent’te Ekmel Özbay, Hasan Yazıcı, Adil Denizli, Münci Kalayoğlu, Salim Çıracı, Yusuf Yağcı, M. Tüzen, Mehmet Yakup Arıca, İ Çakmak, Özer Bekaroğlu, Seza Özen, Oktay Sinanoğlu, Bekir Çetinkaya, Zümriye Aksu, Engin Umut Akkaya ve Ahmet Sarı, h-40 ve üzeri başarıma ulaşmış yurtiçi bilimcilerimiz... 40’ın hemen altında h-39 sayısında ise Celal Şengör ve Burak Erman bulunuyor.. Tabii h-38’de  yukarıya çıkacak olan 5 bilimcimiz sırada..
Burada sadece h-sayısı üzerinde durduk. Listede bilimsel yayın sayılarını toplam atıf ve kenidne atıflarız arındırdıktan sonraki atıf sayılarını da bulacaksınız, ki h-sayısında yükseklikler, aynı zamanda bu ölçütlerde de paralel yükseklikleri beraberinde getiriyor, genellikle.
***
Bunlar iyi hoş da, olumsuz yönleri de var işin.. Bilimsal araştırma yapan akademisyenlerin toplam içindeki oranlarının çok çok azlığı...
Ve burada gündeme gelmeyen, Türkiye kökenli bilimsel araştırmalarda sahtekarlıkların, yani intihallerin de giderek artıyor olması..
Tabii soracaksınız, bütün bu bilimsel araştırmaların ne kadarının Türkiye’ye bilimsel ve ekonomik katkı olarak geri döndüğü..
Şüphesiz, araştırmacı bilim insanlarımızı pek de ilgilendiren bir konu olmayabilir, bu sorumuz ve yanıtı.
Bu konu, daha çok siyasetin meselesi.. Siyasetin, ülkenin ihtiyacı olan sanayi vb de yoğun ortak araştırma alanları açarak, araştırmacıları davet etmesi.. Gerçi bakıyorum, TÜBİTAK genel anlamda bir şeyler yapmaya çalışıyor... Ama açtığı araştırma konularının çıktılarının ne olduğu konusunda kimsenin bir bilgisi, toplam değerlendirmesi vb var mı? Doğrusu ben arada sırada merak edip TÜBİTAK’ın sitesine giriyorum, arıyorum, tarıyorum.. büyük bir gizlilik var adeta!

Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder