Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

17 Temmuz 2012 Salı

CHP ve Çizmeler? Kurultay’a Giderken


CHP Kongresi yapılacak. İzler miyim bilmiyorum. CHP son yıllarda üzerinde en çok tartışılan parti. Eski CHP eleştirildi, halkla ilişkileri yok dendi, tek adam Baykal, o da tembel dendi, programı yok dendi, sadece nutuk atılan parti, örgüt çalışmıyor, 6 oku işletmiyor, parti içinde adamlar budanıyor.. vs vs.. 
Bunlardan çoğu da doğruydu. Tepesi nasılsa, en alta kadar bütün örgüt öyledir! Aşağı örgütlenmesi doğru, ama tepe anlayışı yanlış örgüt olmaz! Veya tersi!
Şimdi yeni CHP’ye de saldırılıyor.. Bunların önemli bir kısmının siyasi amaçlı, CHP’den seçmen kitlesi koparmaya yönelik olduğunu görüyorum. Yerden yere vuruluyor.. Sapmışlığından tutun, Kürt politikacılara kucak açmasına kadar... Şüphesiz, kimi siyasi görüş farklılıklarından kaynaklanan, ama büyük çoğunluğu salt iktidar savaşı amaçlı.. CHP hep böyledir. Kılıçdaroğlu gitsin aynı eleştiriler ve saldırılar bu kez yer değiştirecektir.. Hatta Kılıçdaroğlu’na karşı ittifak kuranlar birbirini yer!
Herkesin bir beklentisi var.. Mesela Bekir (Çoşkun) ayaklarına bakar Kılıçdaroğlu’nun çizme var yok mu!!
Bekir’le uyuşurum, ben de ayaklarına ne giymiş bakarım. Çizme tabi ki bir simge! Mücadele simgesi! Bazen giyer bazen çıkartır, bazen unutur.. Dışarıdan bindirilince yeniden giyer sahaya çıkar!
***
Şuna da bakarım: Örgütünü çalıştırıyor mu? Layik olan yükseliyor mu partide? Programı nasıl! Seçmenle ilişkisi var mı? Parti örgütünü çalışkan siyaset profesyonelleriyle mi kuruyor, yoksa yaka rozetçileri ile mi?
Partiye, birbirini veya diğerini tasfiye etmeyi ilke edinmiş insanları mı dolduruyor, yoksa çeşitli görüşlerle birlikte iktidar için çalışmayı ilke edinenleri mi..
Bir toplantıda şahit oldum, birileri Kılıçdaroğlu’na öğütler veriyordu, ulusalcıları sonuna kadar tasfiye et diye.. Ne dediğinin ve sonuçlarının farkında olmayan, üstelik arkasında da yumurta küfesi taşımayan insanlar..
Neden tasfiye edilsin “ulusalcılar”? Kim bunlar? Ulusunu, ülkesini sevmenın “ulusalcılık” olarak tu kaka edilmesine tamamen çanak tutan kavramları neden alıp kullanırlar? (*) Tam tersine! CHP bu kavramları doğru yerlerine oturtmakta görevlidi! Ümmetçilerin, Amerikancı ulus bozucuların kasıtlı propagandasına teslim mi olacaksınız?
Tasfiyeci zihniyet, her yönden, CHP’yi küçültür. Binbir zorlukla, yok vitrine yeni adam alalım, yok şu sloganı kullanalım, yok şu kesimlerle şöyle ilişki geliştirelim diyerek, seçmeninizi çoğaltma gayreti içinde olurken.. CHP’nin köklerini budamaya yönelik öneriler bana çok komik gelir.. Bunun da ötesinde, CHP yıkıcılığı olarak görürüm..
CHP Kürtlerle de parti içinde birleşmeli.. Belki 10 milyon Kürt seçmenini, daha da önemlisi Kürtleri itecek misiniz yoksa CHP içinde birliği mi kuracaksınız. Geldiğimiz noktada, Kürt ayrılıkçılığı üst noktalara tırmandı.. Buna karşı “Türk milliyetçiliği”, Türkçü tezlerle konuya yaklaşmanın, ayrılıkçılığı körükleyeceği düşüncesindeyim.. Bugün başka bir gerçeklikle karşı karşıya Türkiye.. Birlik yönünde siyaset üretemezsek, yandı gülüm Türkiye!
***
Siyaset çok sert! Karşımızda gerçekten firavunlaşan bir iktidar ve lideri var! Adım adım din ve ümmet temelinde dönüştürülen bir Cumhuriyet’te yaşamaya başladık... CHP’ye bel bağlamış milyonlar endişeli, acillik tepede!
Duygu ve düşünce şöyle: Hemen bir şeyler olmalı, hemen şimdi, yoksa yarın çok geç!
Hatta şöyle diyenler: Artık yapacak bir şey yok, herşey bitti, ne yapsak boşuna, Türkiye ve geleceğimiz elden gitti!
Böyle koşullarda siyaset yapmak zor. Ama bu durum CHP ve liderine (ve bütün sola)  görevler de yüklüyor: Umutsuzluğu yok etmek, insanları canlandırmak, sürekli hareket ve bereket içinde olmak.. RTE ile dans değil mücadele etmek.. Çok büyük bir politik program çerçevesinde.. CHP’nin beyinleri durmadan üretmeli..
Kılıçdaroğlu değil sadece.. Hey beyinler, “hani çizmeleriniz!” Giydikleriniz yetmiyor, farkında mısınız?
***
Bu konuda yazılacak çok şey var şüphesiz ki! Ama ben CHP’den ne beklerim sorusuna, dün telefonda konuştuğumuz Ümit Zileli’ye söylediklerimi Nejat Yavaşoğulları’nın şarkısında özetleyerek tekrar edeyim:
Acil Demokrasi! Büyük bir demokrasi restorasyonu!
Demokratik uygun ortam yaratmalıdır bir CHP (iktidarı)..
Daha insanca ve hakça bir düzen, ama acil demokrasi, toplum olarak, kurum olarak, devlet ve yapı olarak... Dünkü gazetemizde Kılıçdaroğlu iyi şeyler söyledi.. onlara da bakacağız.
--16 Temmuz 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

(*) Bknz Ulus Yıkıcılığı Zamanları kitabım, Cumhuriyet Kitapları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder