Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

2 Nisan 2022 Cumartesi

AKP:İşte hesap: 25-30 neyin yüzdesi?

 Orhan Bursalı

Orhan Bursalıobursali@cumhuriyet.com.trSon Yazısı / Tüm Yazıları

İşte hesap: 25-30 neyin yüzdesi?

31 Mart 2022 Perşembe

“AKP yüzde 25-30’da çakılı kaldı, daha aşağı inmez mi” sorusunu salı günü ortaya attım ve epey yanıt geldi sizlerden de ama izninizle önce bu ikinci yazımı tamamlayayım..

Başka ülkelerde olsa, en azından Avrupa’da, ülkeyi çökerten iktidarların dibe vurması ve iktidardan düşmesi, daha seçim bile olmadan istifası söz konusu olabiliyor. Ama AKP hâlâ seçim kazanma umudunu taşıyor ve anketlerin hemen tümünde en yakın rakibi CHP’den yüzde 5 oy farkla birinci parti.

Siyasal iktisat bilimcilerinin çok geniş deneyimleriyle çelişen bir durum var: Bunca işsizliğe, pahalılığa rağmen oylarında bir taban yapmış gözüküyor. Şüphesiz bu oy oranı ortağının desteğine rağmen yarın seçim olsa kendisine seçim kazandırır mı, hayır, bu başka bir açı. Burada net soru, 1.5 yıl sonra bile kazanma umutlarını sıfırlayacak bir oy oranına neden inmediğidir.

Tarihsel kültürel vb. çok nedeni var  ama bunlar arasında belirleyici gördüğüm üç nokta üzerinde duracağım.

1) İdeolojik parti tutumu ve derin damar oyu: AKP’nin düşünce kökleri, ta Osmanlı’ya kadar uzanıyor. Ne kadar laiklik düşmanı, kadın düşmanı, şeriat yönetimi talebi, din-iman, hacı-hoca üzerine kurulan siyasetin kuyruğuna takılma, Atatürk hatta Cumhuriyet düşmanlığı üzerine gelen bir ideolojik-siyasal görüş, AKP’nin hepsini kucaklayan kalın çizgisinde sürüyor.

Erbakan döneminde bu çizginin oy oranı yüzde 8 gibi hesap ediliyordu.

ANAP, Doğru Yol, DP vs. gibi “merkez sağ” olarak nitelendirilen partilerin ülkeyi sık sık çöküşe götürmeleri sonucu, “sağ”ın umudu olarak Erbakan yüzde 21.38’e kadar yükseldi (Refah Partisi, 1995, Adil Düzen!) ve iktidara ortak oldu.

YÜZDE 15 DERİN DAMAR OYU

Refah’ın kapatılması üzerine, parti içinden İstanbul Belediye Başkanlığı’nda “yıldızı parlayan” RTE, Gül arkadaşlarının hareketi, yeni bir programla, AKP ile Refah’ın seçmenini devraldı; diğer mirasçısı Saadet ise minik kaldı, bugün de öyle.

AKP yüzde 20 oy potansiyeli ile iktidar savaşını başlattı; üstüne üstlük, merkez sağdan daha sosyal demokratlardan devşirdiği politikacılarla, 2002 seçimlerinde yüzde 34’ü aşan oyla tek başına iktidar oldu.

Başlangıç, aslında olağandışı. Ekonomi yürü ya kulum dedi, Avrupa’dan büyük destek, ülkeye akan trilyon dolarlar, doğrudan yatırımlarla, beş kez genel seçim kazandı. Neden? Çünkü seçim kazanmada esasta “ekonomi her şeydir”. 2015’e kadar.

Buradan bir oy özeti: AKP geçmişin bir ideolojik çizgisini devraldı; katı siyasal ideolojik oyu yüzde 8’e, 20 yıllık iktidarı boyunca şüphesiz yüzde 5 kadar daha eklemiştir. Saadet, Yeniden Refah da yüzde 1.5’te hesap edin.

Yüzde 15 oy, AKP’nin derin damar oyudur (tüm cemaat, tarikatlar vb. dahil).

YENİ AKP ZENGİNLERİ

2) Yeni zengin sınıf: AKP, iktidarı boyunca, buna ek olarak, ekonomi politikalarıyla, yeni bir sınıf yarattı / zenginleştirdi. AKP’nin maddi olarak yükselen sınıfı, geri kalan yüzde 15’lik kesimi anlatır.

Geçmişin derin damarı da büyük ölçüde zenginleşen bu yeni sınıfın içindedir.

3) RTE kültü: Bugün çakılı kaldığı yüzde 25-30 bandı içinde, aynı zamanda bir üçüncü olgu olarak Recep Tayyip Erdoğan kültü (veya heykeli) vardır.

RTE, hem derin damarı hem AKP zenginlerini hem de bir artı olarak yarattığı kendi heykelini temsil ediyor.

Bu kült / heykeli, RTE, beraber yola çıktığı, tüm eski politikacıları tasfiye ederek oluşturdu; bu, tek adam heykelidir.

Aslında AKP, Recep Tayyip Erdoğan demektir.

Bu nedenle AKP yüzde 25-30’ların altına inmez, bu tabana oturmuştur.

Ne zamana kadar? AKP’nin ilk seçimde iktidarı kaybetmesine kadar. Kaybetse bile oy tabanını koruyabilir.

Ama RTE’nin liderlikten ayrılmasıyla, artık yüzde 30’luk seçmeni bir arada tutmasının koşulları da kalmaz. Bugünkü AKP kadroları dışında dışarıdan bir lider gündeme gelir.

SUÇLU MUHALEFET Mİ?

Yüzeysel değerlendirmeler kolaydır, iktidar pohpohçularınınki dahil, pek çok yorum, eğer yüzde 25’in altına düşmüyorsa, o zaman kabahat muhalefette, CHP’de, İYİ Parti’de vb.. Halka güven vermiyorlar, millet de AKP’den kopması gerektiği kadar kopmuyor, uzaklaşmıyor, iki arada bir derede duruyor. Yine umudunu AKP’de tutmayı sürdürüyor… görüşünü ileri sürüyor.

İyi muhalefetin getirebileceği 1-2 oy olsa bile AKP’nin yüzde 20 ve aşağılara düşebileceği şimdilik bir hayaldir. Fakat iktidar yine de aslanın ağzındadır ve muhalefet çok iyi hazırlanmak, güven vermek zorundadır.

İktidar hesabını ise şimdilik yeni seçim yasasıyla oluşturacağı seçim kurulları, yargı heyetleriyle kazanma üzerine kuruyor ki bu, ülke için bir felaket olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder