Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

19 Temmuz 2021 Pazartesi

 

Orhan Bursalıobursali@cumhuriyet.com.trSon Yazısı / Tüm Yazıları

15 Temmuz, AKP, büyük tasfiye ve...

15 Temmuz 2021 Perşembe


Bugün 5. yıl. Neyin sonucuydu bu darbe girişimi? Unutulur diye anımsatayım.

Darbe girişiminden çok önceleri “Bu adamlar askeri darbe de yaparlar, orduda çok örgütlüler” yazılarına rağmen, al gülüm ver gülüm politikaları içinde birbiriyle iktidarda dans yapan AKP ve FETÖ, “Baş koltuğa kim oturacak, RTE mi yoksa Gülen mi” ölesiye kavgasının sonucudur, bu darbe girişimi.. 

Bu kavganın kilometre taşları, (birlikteliğin - ittifakın önemli kilometre taşlarını bir kenara bırakacak olursak) 2010 - 2016 arasında, şike davasıydı, MİT’e tutuklama girişimiydi, okullar kavgasıydı, 17 - 25 Aralık yolsuzlukların ortaya çıkarılması için yapılan büyük FETÖ operasyonlarıydı, Emniyet ve istihbaratı ele geçirme kavgasıydı.. (Bkz. Çatışmanın Anatomisi)

Tüm bu öncü kavgalarda, devlet içinde, yargıda, poliste, polis - Emniyet istihbaratta, hatta AKP içindeki adamlarıyla sahip olduğu güçleri kullandı. 

El ele kumpaslara

Tüm bu güçlerini inşa etmesinde, devlet içinde en büyük terör örgütü güçlerine dönüşmesinde aslında AKP bizzat yardımcı olmuş, katkıda bulunmuştu.

Ergenekon ve Balyoz ve daha bir sürü orduya karşı alçakça kumpaslarda, davalarda, sahte deliller üretmede el ele hareket ettiler. Sonra aralarında kıyamet koptu. RTE, seçimlerle kazandığı yetkilerini ve koltuklarını Gülen’e teslim etmekte haklı olarak direndi.

FETÖ tüm yukarıda saydığım kapışmalarda bir sonuç alamayınca, son kozunu, aslında en başından itibaren en gizli örgütlendiği ordudaki büyük silahlı güçlerini, 15 Temmuz 2016’da harekete geçirerek oynadı ve iktidarı ele geçirme kanlı oyununu kesin kaybetti.

Bugün hâlâ ordudaki artıkları toplanıyor.

15 Temmuz ne aniden geldi ne beklenmedik bir olaydı. 

(https://orhanbursali.blogspot.com/2012/03/erdogana-askeri-darbe.html)

Dahası, AKP iktidarı da MİT’iyle vb. böyle bir girişimin bekleyişi içindeydi.

Şüphesiz bu darbe girişiminin arka plan destekçisi olarak, FETÖ’nün ABD ve dünyada besleyicisi ve kullanıcısı olan Beyaz Saray - CIA - Pentagon’un varlığını da vurgulayalım.

Kardeş kuruluşlardı

FETÖ’nün inşa ettiği devlet içindeki güçten en çok yararlanan AKP oldu. Hiç tartışmasız.

Ergenekon ve Balyoz vb. uyduruk davalarını birlikte kotardılar. Bunlar ordunun defterini dürme operasyonlarıydı. Bu operasyonlarda, FETÖ’cü güçler, ordu içinde kendilerinden olmayan subayları bertaraf ederek, kendi adamlarını yükseltiyorlar ve ordu üzerinde kontrollerini artırıyorlardı.

AKP’nin yararı ise kontrolleri altında olmadığı ve her zaman kendilerine karşı bir tehlike olarak gördükleri TSK’nin kurulu düzenini tasfiye ederek, tüm vesayetleri tek adam ve tek iktidar elinde toplamaktı. Böylece önlerinde yargıyı, yasaları, anayasayı istedikleri gibi kullanacakları, kendi anladıkları bir tür totaliter eğilimli “demokrasi” uygulamasını uygulayacakları ve kamuyu yönlendirebilecekleri bir siyaset açılacaktı.

Evet, öyle oldu.

Darbe girişiminin Genelkurmay tarafı, öncesi ve sonrasıyla aydınlanmamıştır, karanlıktır.

15 Temmuz sonrasında, AKP’nin otoriter yönetimi, özellikle başkanlık rejimine geçişle birlikte çok güçlenmiştir. Yargıyı gütmeleri ve tüm kontrolleri kendilerine yetmiyor. Muhalefeti tam bir vitrin muhalefet derekesine düşürecek önlemler almakta her gün adımlar atıyorlar.

Susun ve oturun!

AKP, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının ortağı olduğunu göstermekte hiçbir sakınca görmüyor.

Montrö Antlaşması ve Kanal İstanbul konusunda bildiri ile düşüncelerini açıklayan amirallere dava açabiliyor. 

Bu, FETÖ ile ortaklaşa tasfiye ettikleri, kumpas kurdukları ordunun emekli amirallerine karşı bitmeyen kin ve hınçlarının bir sonucudur. İnsan hak ve özgürlüklerine ifade açıklama özgürlüğüne karşı engelleyici politikalarının da dışavurumudur. Ayrıca bir gözdağıdır: Susun ve oturunuz yerinizde! FETÖ bize başkaldırmasaydı, hepiniz hapiste çürüyecektiniz, dışarıda olduğunuza şükredin!

28 Şubat davasında Yargıtay’ın emekli orgeneraller Çetin Doğan, Çevik Bir’in de aralarında bulunduğu 14 kişinin müebbet hapis cezalarını onaması da yarım kalan FETÖ ile ortak operasyonun tamamlanmasıdır.

Dava, FETÖ’nün yargısı tarafından açılmıştı ve şimdi AKP yargısı eliyle tamamlanıyor.

Üstelik Çetin Doğan daha şubat ayında, arkadaşımız İpek Özbey’e verdiği röportajda, yargılamada kullanılan belgelerin, FETÖ tarafından üretildiğini, sahte olduğunu açıklamasına rağmen...

15 Temmuz askeri darbe girişiminin boşa çıkarılması sonuç itibarıyla da FETÖ’nün devlet, ordu, iş dünyası, siyaset, medya ve toplum üzerindeki gücünün vesayetinin tasfiyesidir, bu açıdan ülkenin büyük yararına olmuştur. ABD de boşa çıkarılmıştır.

Fakat 15 Temmuz’un karanlıkları, henüz aydınlatılmayı bekliyor.

Ayrıca, bugün içinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi yargısal ahlak ve devlet içindeki çeşitli mafiyöz yapılanmalar da analiz edilmeye mecburdur.

Not: TRT yönetimine yapılan siyasi atamalar, girdiğimiz seçim süreci açısından da değerlendirilmeli.. TRT’nin giderek tek adam rejiminin kamuoyunu yönlendirmede daha güçlü bir propaganda mekanizmasına dönüşeceği açık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder