Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

23 Ocak 2021 Cumartesi

Yıkılsın bilimsel elitist üniversiteler!

Üniversitelerde liyakat yıkılmalı, yerine ideolojik kamplardan insan kalabalıkları oluşmalı...

 

Tamam, bu iktidarın üniversiteleri yüceltmek, ülkenin bilim ve araştırmada dünya standartlarında bir düzeye gelmesini istemek gibi bir derdi yok.. BÜ’ye atanan öğrencilerin kayyum rektör istemiyoruz kampanyalarının öznesi Bulu’nun da böyle bir derdi yok. Üniversitelerin başlarına atanan, birincil niteliği Saray’a endeksli olmak olan AKP siyasetçilerinin tümünün de böyle bir derdi yok.

Hala tüm bunlardan sorumlu YÖK olduğunu düşünebilirsiniz, çoğu muhalif öyle.

Hayır, rektör ve üniversitelerin yönetiminden birinci derecede sorumlu Saray, Reis veya Cumhurbaşkanıdır. YÖK’ü bile bay pas etmiş ve doğrudan atamaları üstlenmiştir. YÖK atamalarda bu aşamada bürokratik bir kayıt tutandır. Oraya rektörlük için başvuruyorsunuz, liste Saray’a gidiyor, birisi seçiliyor. Saray bu listeden mi seçiyor, yoksa zaten aklında olan ve daha önce seçtiği adamı mı atıyor, bilmiyorum. YÖK bilir. Atanmayacağını, Reis’in kriterlerine uymadığını bilen hiç kimse de rektörlük için başvurmuyor.

 

Yeni YÖK, evet ama

 

YÖK, Prof. Yekta Saraç  ile birlikte artık kendine yeni YÖK diyor. Kendine iyi ve ciddi bir iş buldu: üniversitelerin kalite sorunlarıyla ilgileniyor. Şimdi TÜBİTAK Başkanı olan Prof. Hasan Mandal bu konuda kendisine çok yardımcı oldu.

Bir takım yetkilerini üniversitelere devretti, “Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurulması, Yükseköğretimde Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi, YÖK 100/200 Doktora Projesi, Hedef Odaklı Uluslararasılaşma, Üniversite-Sanayi İş Birliği, Dijital Dönüşüm, Açık Bilim ve Açık Erişim Projesi, Geleceğin Meslekleri Projesi, YÖK Sanal Laboratuvarı, akademide liyakata ve kritik alanlara öncelik veren YÖK-Gelecek Projesi..” gibi konulara odaklandı. Üniversiteleri üçe böldü.. Araştırma üniversiteleri grubu oluşturdu vb.

 

Liyakatı kurması mümkün değil

 

YÖK “liyakat ve şeffaflık” diyor gerçi. Ama üniversitelerin yapılan siyasi atamaların “liyakatını” ölçebilecek bir yetkisi ne yazık ki yok. Çok sıkışık zamanlarda Cumhurbaşkanı atamalarına destek çıkmayı da yerine getirmek zorunda. Çünkü Cumhurbaşkanına bağlı!

Üniversitelerin hedeflerine ne kadar ulaştığı konusunda ölçümler yapıyor her yıl. Son endeksinde santim santim ilerlemeler kaydedildiğini gördük.

Ama esasta değişiklik pek yok.

Demek istediğim tepeden yapılan siyasi atamaları YÖK’ün ne kadar liyakat ve şeffaflık ilkeleriyle denetleyebileceğini tartışamam, olanak pek veremem.

Yani bir yandan Saray ve bir yandan liyakat ve şeffaflık arayışında YÖK.

 

Siyasal Üniversite isteniyor

 

Üniversiteler liyakata ve bilime göre mi yönetilmek isteniyor?

Hayır. Kendisi de üniversite mensubu olan, iktidarın ekran yüzlerinin açıklamalarını izlediğinizde, bilime, bilimsel elitizme, seçkin üniversitelere duyulan büyük kin ve nefreti görüyorsunuz.

Efendim Anadolu’ya, yoksullara kapalıymış üniversitenin kapıları. Anadolu yoksulmuş, ideolojik olarak da dışlanıyorlarmış özellikle iktidarı destekleyenler, bu nedenle BÜ’nün başına yapılan tepeden atamalarla bu düzen bozulacak... Her görüşten ideolojilere kapılar açılacak!!!

Yıkılsın BÜ, ODTÜ gibi iktidara yandaşlık yapmayı istemeyen elitist üniversiteler!

 

Üniversiteler elitist yerlerdir

 

Evet bilimsel elitist yerler. Liyakat hiyerarşisinin olduğu her yerde elitizm vardır. Bu elitizm ideolojilerle ilgisizdir. Sağcı da olabilir solcu da.. Liberal de.. Ama bilimselliği yoksa, zayıfsa, ister solcu ister liberal olsun, yeri neresiyse orasıdır. Aranan öncelikli nitelik liyakattır. Yoksa lütfen başka yere!

Ama bilimsel liyakatizm, koç başlarıyla yıkılmaya çalışılıyor.

Bunlar yıkılacak ve ülkenin ortalamasının altına eşitlenecek her şey. Bileşik kaplara akacak. Üstelik delikli bir bileşik kap sistemine..

 Bilimde biad yoktur. Siyasal veya ideolojik sadakat bilimde zırvalıktır.

Türkiye’ye büyük zarar veriliyor.

BÜ’den epey bir süre başarım bekleyemezsiniz, hocaların yüzde 98’i atanmışa karşı, kendilerini aşağılanmış görüyor, Reis’in kayyumunun gitmesini bekliyor.

Bay kayyum da polisin pratik davranıp üniversitenin kapısına kelepçe vurmasını pek zeki bulup destekliyor.

Bulu bey, dışarı davet ediliyorsunuz tüm üniversitece, öğrencisiyle hocasıyla.

Buyurun, bu tarafa alalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder