Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

6 Mayıs 2019 Pazartesi

YSK vatansever karar verecektir, inanıyorum! Kendi varlık nedenini ortadan kaldırır mı


5 Mayıs 2019 Pazar / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

AKP kaç kez üst üste seçim kazandık diyordu? 7 mi, 8 sekiz mi? Bu seçimi de kazandık demiyorlar mı, diyorlar. Ama 7- 8 Büyükşehiri kaybettiler mi, evet.  İstanbul’u da kaybedince kıyamet koptu. Kaybettiler... Kaybettiklerini biliyorlar, ama sindiremiyorlar, yediremiyorlar kendilerine.. Ankara dükalıkları yıkılınca, İstanbul kadar kıyameti koparmadılar. Hımmm.
İstanbul Büyükşehrin, iktidar ve avanelerine, milletin merkezi ve yerel hazinelerine kene gibi yapışan, hortumlar döşeyen her türden örümce ağlarına aktarılan 800 milyon TL nakitin yanı sıra bol arsa, binaya baktığınızda, hımmm’ın anlamı açıklığa kavuşur. Mahkeme bu bilgilere erişimi yasaklamış! Anlayın artık. Mahkemeler neye dayanarak bu şeffaf bilgilere erişimi yasaklayabiliyor? Hangi yasa ahlakı ile?! İktidarın, Büyükşehrin utanacağı bir şeyler mi var?
Bu utanmanın da ötesinde! 
Bu yasak bile, iktidar ile adalet arasındaki eşgüdümü, güdümlülüğü net ortaya koyuyor.

“Mahduma bir ihale lütfen”

İstanbul için kıyamet kopuyor. Çünkü böylesine bir varlık peşkeşini, dünyanın hiç bir yerinde göremezsiniz. Sadece bu değil, tüm belediye ihalelerinin verildiği insanlara şirketlere bakın. Tüm bunlar sayıp dökülmeli ve istatistiki bilgiler tüm milletle paylaşılmalı.
Şöylesi de var:
- Efendim bizim oğlan, kız, hayata atılacak, ona bir küçük sermaye gerek, acaba bir ihale versek de bir başlangıç yapsa can suyu alsa?
Böyle kaç tane iş uyduruldu ve kaç bin kişiye iş aktarıldı? İhalelerin verildiği şirketlere, hayata yeni başlayacak “taşaron”lara ne kadar iş verildi ve bunlar kimlerdir? Yoksa düş mü kuruyor, senaryo mu yazıyorum!?

“Biz seçim kaybetmeyiz!”

Bu bir dönem değil, iki dönem değil.. 5 dönem = 25 yıl! İstanbul’un - İstanbulluların kanını eme eme büyüyenler, servet sahibi olanlar için büyük bir süreklilik! Ülke tarihinin hiç bir döneminde böyle bir “servet aktarımı sürekliliği” yaşanmamıştır.
Kaybedilmiş İstanbul’un arkasından kopan hıçkırıkların, 1 ayı aşkın bir zamandır kazanılmış bir belediye başkanlığını vermemek için, bugüne kadar hiç bir seçimde görülmemiş uyduruk ve yasadışı sayılabilecek bahanelerle süreci uzatmalarının ve YSK üzerinde görülmemiş baskı uygulamalarının nedenlerini anlayın.
Bugün iktidarın ortaya koyduğu gerçek şudur: Biz asla seçim kaybetmeyiz, kaybettiğimizi sanırsınız sadece, ama allem eder kallem eder kazanırız.

Bin kez hayır!

Hayır! Ben YSK’nin, iktidarın bu açık saçık sandık sonuçlarına büyük tasallutuna, tacizine, sandığın ve dolayısıyla İstanbulluların iradelerinin ırzına geçme çabalarına boyun eğeceğini hiç mi hiç düşünmüyorum.
YSK, iktidar canavarlarının doymak bilmez iştahlarının dinmesi için “inceliyoruz, tüm iddialara bakıyoruz, yasallığını araştırıyoruz” diyerek, aslında, seçimleri İmamoğlu kazandı sonucuna varacak.
Başka türlü, yasadışı, siyasetin iradesi doğrultusunda bir karar açıklaması mümkün değil.
Ülkesini seven, milletinin iradesine saygılı, vatansever, sandık ve seçim üzerine oyunlara hayır diyecek tek karar budur.
İktidar gerçekten ülke sathına üfürdükleri uyduruk iddiaları YSK’nın  kabul etmesini istiyor mu?
Hayır, bin kez hayır.
Sandığın devrilmesi, seçimlerin artık yok sayılması zamanına daha var, henüz iktidardalar, 4 yıl sonrasına bakalım hele.. esas kıyamet o zaman kopacak.
Ben YSK’nın vatansever karara varacağına inanıyorum.
YSK’nın kendi varlık nedenini ortadan kaldıracak bir karara imza atarak kendini asacağına zerre ihtimal vermiyorum.
Herkes işinin başına!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder