Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Mart 2015 Salı

Tohum Takas Şenliği + Hasan Ali Yücel / Can Yücel + Yeni Kuşak Köy Enstitüleri

CBT Gündem, Sayı 1459, 6 Mart 2015


Evet bu üç başlığın gündemi belirlediği toplantı için Seferihisar’daydım. Türkiye’nin Genç Cumhuriyet’in dünya eğitim tarihine en büyük katkısı olan Köy Enstitüleri’nin 75. Kuruluş Yıldönümü ve Hasan-Ali Yücel’in ölümünün 53. Yılının anısına hazırlanmış, Seferihisar’ın ünlü çalışkan belediye başkanı Tunç Soyer’in başlattığı Tohum-Takas Bayramı ile birleştirilmişti. Üçü bir yerde! Köy enstitüleri, Hasan Ali Yücel ve tohum takas.. zaten üçünü birbirinden ayırmak isteseniz başaramazsınız.
İşin arkasındaki mimarlardan biri Prof. Kemal Kocabaş. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin (YKKED) Başkanı. Bu olayı yaşatıyorlar ve canlı tutuyorlar. Dergileri de var: Yeniden İmece! Üç ayda bir güzel güzel yayınlıyorlar. Son sayısını elime tutuşturdular.. Kapağı: “Aydınlanma ışığı sönmedi”..  İçeride 2011’de ödül verdikleri büyük yazarımız Yaşar Kemal’in fotoğrafını görüyorum.. Dergide çok başarılı yazılar var. Seferihisar’daki Çalıştay’ın adı: “Seçimlere Giderken Türkiye’de Eğitim, Bilim, Kültür ve Kırsal Kalkınma Politikalarında Sorunlar ve Çözüm Önerileri”.


Sürprizlerle dolu oldu benim için Çalıştay ve toplantı. Güzel aydınlık bir belediye salonu, dışarıdan ışık alan. Hasan Ali Yücel belgeseli seyrettik. Belgeseli 1997’de yapan tarihçi Prof. Zeki Arıkan’da oradaydı; Arıkan, dergimizin yazarlarından, böyle hem belgeselini seyrettik hem tanıştık! Tabii bir başka sürpriz Güzel Yücel’in konuşması oldu. Hasan Ali’nin torunu, Can Yücel’in deniz bilimci kızı! Özellikle babasını canlı canlı anlattı. Aile içinden dinlemek çok farklı! Can Yücel, o isyancı ve her zaman muhalif insan ve bir sokak çocuğu! Can Yücel şiiirleri her konuşmada adeta rehberlik etti toplantıya, salonda doldu dışarıya taştı.. Ender rastlanan bir kalabalık vardı, taa Muğla’dan gelenler oldu, o gün hepimiz Seferihisarlıydık, teşekkürler.. Tabii Kemal Kocabaş ve Tunç Soyer’in kısa ve özlü konuşmalarını dinledik. Unutmadan: YKKED’nin bir de müzik grubu var, daha doğrusu ağırlıklı olarak Mandolin grubu. Köy Enstitülerinin müzik ve mandolin geleneğini yaşatıyorlar. Ayfer Kocabaş yönetiminde bir ziyafet çektiler bize.
Hıfzı Topuz, Ahmet İnam, Koray Çalışkan ve benSeçimlere giderken 2015 Türkiyesi ve aydınlığı aralamak” başlıklı oturumda konuşmalar yaptık. İlhan Cihaner bizi yönetti. Sonra “Kırsal bölge kalkınmasında köy enstitüleri, tarımsal üretim, kooperatifçilik ve halk kültürü” panelinde, Tayfun Özkaya, Yakup Kepenek, Neptun Soyer, Özkan Yıldız’ın çok güzel konuşmalarını dinledik, deneyimleri öğrendik. Ferdan Çiftçi yönetti. Son panel “Köy enstitülerinin güncel karşılığı neydi? 2015 Türkiye’sinde Eğitim, Kültür ve Sanatta neler oluyor” idi ve burada Cengiz Bektaş’ı, Firdevs Gümüşoğlu’nu, Alper Akçam’ı, Binnur Yeşilyaprak’ı dinledik. Serdar Kızık yönetti.

YERLİ TOHUMU YAŞATACAĞIZ
Arada, hemen arkada gerçekleştirilen belediyenin örgütlediği yerel tohumları yaşatma yaşatma amaçlı yerli tohumların parasız takasına katıldık. Bu takasta alış veriş yok. Veriyorsun alıyorsan veya vermeden alıyorsun (benim gibi!). Tohum takas dernekleri Ege’nin çeşitli kentlerinde kurulmuş. Bu, bakanlığın yerli tohumu yoketme ve yasaklama, İsrail ve Amerikan tohumlarını Türkiye’ye tarımcıya dayatma politikasına karşı bir protesto hareketi olarak gelişti. Seferihisar Belediyesi dördüncü kez .ubu bayramı düzenliyor! Belediye yüzlerce paket yerli tohum dağıttı..  Can Yücel Tohum Merkezi baş roldeydi!
Tunç Soyer: “12 bin yıl boyunca dünyanın tahıl ambarı olmuş bu topraklarda, tarımı bitirmeye çalışıyorlar. Tarımı dışa bağımlı hale getirmek ve sadece endüstriyel boyutta yapılmasını istiyorlar.. Onun için gübreyi, samanı ithal eder hale geldik. ‘Tarım, endüstriyel boyutta yapılmalı öyle köylünün çiftçinin yapacağı iş değil’ diyorlar. Bu nedenle bir gecede 16 bin köyü kapatıverdiler. Bu insanların kentte işsiz ordusuna katılması, gecekondu nüfusuna dahil olması, köylünün toprağıyla kentlinin sofrasının kopması demek…Biz köylünün ve yerel tohumun yaşaması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
***
 İyi ki katıldım. Prof. Binnur Yeşilyaprak, yardımcı doçentken yazıları CBT’de yayımlanıyordu, “Arifiye Köy Enstitülü annemle Damla Söyleşiler” kitabını verdi. YKKED yayını olarak çıktı. Canlı, resimler, konular, anılar..
Bir tarımbilimci olan Prof. Tayfun Özkaya da, “Nasıl bir organik tarım?” ve “Başka bir hayvancılık mümkün mü?” kitaplarını hediye etti (Yeni İnsan yayınları).
İnsanlarımız, devrimcilerimiz, uzmanlarımız temelde harıl harıl çalışıyor ve biz farkında olmadan, çevreleri bakımından dünyayı değiştiriyorlar. Gördüğüm bu.. Cengiz Bektaş dahil!
Her birimiz birer karınca olmalıyız, herşey için, şikayet yok, çalışmaya ve değiştirmeşe devam! Bunu gördüm ve zenginleştim! Yaşayın hepiniz!
***

Gelecek Cuma yeniden birlikte olalım.. Unutmayın, Cuma mübarek bir gün, beyin besleme günü!

1 yorum:

  1. Köy Enstitülerini kapatan zihniyet aynen başımızda şu anda. “12 bin yıl boyunca dünyanın tahıl ambarı olmuş bu topraklarda, tarımı bitirmeye çalışıyorlar." Keşke katılabilseydim.

    YanıtlaSil