Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

12 Ağustos 2014 Salı

3 Koltuk Boşalıyor: Gül-Erdoğan-Cemaat Kavgası, 3,5 yıl önce

11 Aralık 2011 / Bilim ve Siyast – Orhan Bursalı

3 Koltuk Boşalıyor:
Gül-Erdoğan-Cemaat Kavgası

Cumhurbaşkanı, Başbakan (AKP) ve Cemaat arasında, Şike yasası üzerinden patlayan mücadele, sözde “çok da önemli değil”miş.. Bazıları, özellikle eskiden marksist geçinen sonra iktidara, Erdoğan’a ve cemaate katılan renkli dönekler “bu tartışmaya alet olmazlar”mış.. Gül ile Başbakan “kardeşler”miş, çünkü Başbakan “Cumhurbaşkanı adayımız, kardeşim Gül” demiş.. AKP ile Cemaat arasında kopmaz bir kader bağları varmış..
Yani bir sürü laga luga ile yukarıda saydığımız “üç iktidar odağı” arasında patlayan savaş görülmemeye, en azından hafife alınmaya çalışılıyor.
Gül, ilk kez, AKP’nin bir yasasını bütünüyle geri çeviriyor. Bugüne kadar önüne gelen yasaladan sadece üçünde bir kaç maddeyi geri çevirmişti. Ama hükümetle hep bütünleşik hareket etti.
Şimdi Şike yasasını geri çevrimesi, bir güç denemesidir Burada, Şike yasası değişikliğine şiddetle karşı çıkan Cemaatçilerle birlikte hareket etti.
Erdoğan da, Gül ve Cemaatin restini gördü. Yasa değişime uğramadan Gül’ün masasına kondu. Gül, ya yasayı kabul edecek ya Anayasa Mahkemesine götürecek ya da Referanduma!
Ama sonuç şudur: İktidar odakları arasında mücadele ateşlenmiştir. Bu, sorun çözülünceye kadar sürecek. Güçlü bir olasılıkla, bu mücadele sonunda saflar ve destekler değişecektir..
Olayın ayrıntısına bakalım
***
Eğer Cumhurbaşkanlığı seçimi en geç 2014’de yapılacaksa, Türkiye’nin zirvesinde Üç Koltuk boşalıyor. Kişiler ve şapkalar değişecek.
Gül, Cumhurbaşkanlığından ayrılıyor.
Erdoğan, Başbakanlıktan.
Ve Erdoğan Parti Başkanlığı’ndan..
***
Önce Erdoğan’dan başlayalım: 2014’te boşalan Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak mı? Büyük bir olasılıkla (Yüzde 99,9).
Ancak biliyoruz ki, Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı yetkileri az geliyor. Oradan, ülkeyi de yönetmek istiyor. Gönlü, Başkanlık Sistemi’nin, Başkanlık’tan veya en azından güçlendirilmiş bir Cumhur-Başkanlığından yana. Anayasa değişikliğiyle özellikle bu açıdan ilgileniyor. 2014’e kadar zamanı var, Meclis’te Anayasa pazarlıklarının alacağı yönü bekleyeceğiz.
Anayasa değişmezse, Erdoğan sağlık sorunları yaşamazsa yine yüzde 99,9 olasılıkla köşke çıkacak.. Çünkü hem o makamda oturmak istiyor, hem yoruldu ve biraz dinlenmeye ihtiyacı var. Çankaya’dan, Parti’nin de bütünlüğünü koruyabileceğine inanıyor.
O halde, Başbakan’ın Çankaya’ya çıkarken, Başbakanlığı ve Parti Başkanlığını, kendisiyle uyumlu çalışacak emin ellere bırakmak isteyecektir. Ya bu iki görevi yani Parti Başkanılığını ve Başbakanlığı bir kişiye emanet edecek... Olmazsa, iki görevi iki kişiye de bölüştürebilir.
Peki Gül, Erdoğan için doğru adam mı?
***
Cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra Gül hangi koltuğa oturacak? Öyle çok sanıldığı gibi, hemen ve kolaylıkla Başbakanlığa (ve Parti Başkanlığına) mı ?
Hayır, Gül’ün Başbakanlığa oturması hiç kolay değil.
Gül, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda, kendisine güçlü bir siyasi kişilik inşa etti. 2007’den öncesi kabul edilmiş Erdoğan- Gül kardeşliği, yani “Ben Birinci -Sen İkinci” siyasi kişilikler yok bugün.
Bu süreç içinde, iki tane Birinci Siyasi Kişilik ortaya çıktı! Yani Gül, kendisini Erdoğan’la eşitledi!
Bu nedenle, eğer Erdoğan Köşke çıkarsa, ve Gül’e yol açarsa, partiyi ve Başbakanlığı tamamen Gül’e bırakmak zorundadır. Gül, Erdoğan’ın rolünü tam anlamıyla üstlenecektir. Erdoğan’ın himayesi ve kişiliği altında çalışmayacaktır.
İşte dananın kuyruğunun koptuğu nokta.
***
Erdoğan Gül’ün Parti Başkanlığı ve Başbakanlık rolünü üstlenmesini kabul ederse, Köşk’te oturacak ve siyasi yönetime karışamayacaktır..
Oysa Erdoğan, Köşkten, hükümeti de oldukça güçlü bir şekilde yönetmek istemektedir! Güçlü siyasi ve otoriter kişiliği, başka bir rolü kabul etmeyecektir.
Sonuç: Erdoğan için Gül, Başbakanlık ve Parti Başkanlığı makamı için doğru siyasi kişi değildir.
***
Şike yasası üzerinden başlayan erken kapışma, boşalan üç koltuğıun nasıl, hangi yetkilelerle ve kimler tarafından doldurulacağı yüzündendir.
Bu mücadele erken ateşlenmiştir. İki nedenle:
Birincisi Erdoğan’ın hastalığı..
İkincisi, siyaset sahnesindeki Cemaatin, Şike Yasasındaki değişikliğe karşı çıkması ve Erdoğan’a karşı çıkması.
Şike yasası olmasaydı, Erdoğan- Gül koltuk sorunu, daha sonra ateşlenecekti.
Cemaat, bu sorunun patlamasını erkene aldı!
Burada, Gül ile Cemaat arasında bir siyasi ititfakın temellerinin atıldığını da görüyoruz..
Probleme ve Cemaat’ün rolü açısından da soruna yarın bakacağız..

--

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder