Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

29 Aralık 2011 Perşembe

TÜBA ve Bakanlık: Bir Çözüme Doğru mu?


Hükümetin, YÖK ve TÜBİTAK’a, Türkiye Bilimler Akademisi’ne dışarıdan üye atama yetkisini vermesi üzerine, 67 üye Akademi’den istifa etmişti ve çoğu Bilim Akademisi Derneği altında örgütlenmişti.. TÜBA’dan istifa etmeyenler arasında büyük bir kitle de, hükümetin tutumuna göre istifa etmeyi planlıyordu.
Şimdi yeni bir gelişme oldu ve TÜBA’nın birliğinin yeniden sağlanması ve ayrılanların geri dönmesi için bir umut ışığı belirdi. Bakan Nihat Ergün, Taha Akyol’a yaptığı açıklamaya göre, TÜBA yönetiminin sunduğu yeni öneriye olumlu bakıyor.
Bu iyi bir gelişme! Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, bilim insanlarımızın ekonomiye, sanayiye, ülkeye katkısına çok önem verdiğini durmadan vurguluyor; dışarıdaki bilim insanlarımızın ülkeye dönüşü için düşünceler ileri sürüyor.
TÜBA yasası ise, Bakan’ın proje ve düşünceleriyle çelişiyordu, çünkü seçkin bilim insanlarını küstürücü nitelikteydi.
Henüz TÜBA’ya dışarıdan üye atanmamış olması, Türkiye’nin yararına, bilimin yararına akil bir çözümün aranması/bulunması koşullarının ortadan kalkmadığına bir işarettir. Türkiye Bilimler Akademisi’ni, siyasi atamalarla, dünyada ikinci-üçüncü sınıf bir siyasi kurum haline getirmenin hiç bir anlamı yoktur. Dünyadaki bilim standartlarını yerine getirebildiğimiz ölçüde, bilim ve teknolojide istediğimiz gelişmeyi sağlayabiliriz!
TÜBA yönetimi umudunu yitirmedi ve yeniden inisyatif kullanarak, Yücel Kanpolat ve Tarık Çelik, 20 gün kadar önce Nihat Ergün’le bir saati aşkın bir görüşme gerçekleştirdi.
TÜBA’nın önerisi şu oldu:
Bizi, “üye seçiminde çok seçici davranmak, kadroyu dar tutmakla eleştiriyorsunuz. Bu konuda belki haklısınız. Üye seçim havuzunu genişletelim, ama bütün dünyada Bilim Akademisi’ni akademi yapan temel özellik olan, üyelerini kendi seçmesi yetkisini Akademi’nin elinden almayalım. Gerçek bir bilimler akademisi bunu kabul edemez.. Bir de, Başkanını seçme yetkisi önemlidir. Üyelerini TÜBA genel kurulunun seçmesi yetkisinin yeniden sağlanması halinde, istifa edenler de geri döner ve TÜBA çatısı altında birleşilmesi sağlanır. Bu amaçla, YÖK ve TÜBİTAK’ın üye seçerek doğrudan atama yapmaları yerine, bu kurumlar sadece öneride bulunsunlar, seçilmesini istedikleri üyelerin dosyalarını TÜBA’ya göndersinler. Oluşturulacak böyle geniş bir aday üye havuzu içinden, TÜBA Genel Kurulu istediği üyeleri seçsin. Böylece TÜBA üyeliği önerileri, salt kendi üyelerinden değil, çok daha geniş bir çevreden gelmiş olur...
***
Hükümet, ilk kararnamede şeref üyelerini tamamen işlevsiz bırakmış ve dışlamıştı. Ancak büyük eleştiriler karşısında, ikinci kararnamede, şeref üyelerinin hakkını iade etmişti. Akademi Başkanının seçimi için de öneri şu oldu: Akademi kendi seçeceği 3 başkan adayını sunacak ve içlerinden biri Başbakan tarafından atanacak.
Bakan, bu önerileri dinledi. Aradan geçen süre içinde, TÜBA’nın önerilerine sıcak baktığını söylemesi, bir çözümün gerçekleşebileceği umudunu doğurdu. Herkesin isteği de budur!
Eğer hükümette bu olumlu yaklaşım sürer ve TÜBA’ya doğrudan üye atamaları gerçekleşmezse, yeni yılın ilk ayı içinde, TÜBA’nın beklentilerine yanıt veren yeni bir TÜBA yasası Meclis’de kabul edilebilir. TÜBA yönetiminin de yeni yasa konusunda bir taslağı bakanlığa verdiği öğrenildi. Aslında TÜBA, daha önce bağlı olduğu bakan Mehmet Aydın’ın da onayını alarak, yeni bir yasa taslağı üzerinde çalışıyordu.
TÜBA yönetiminin, Bakan’la yaptıkları görüşme konusunda, İstanbul’da kurulan Bilim Akademisi Derneği üyelerini de bilgilendirdiği ve çizilen çerçeve içinde onların da olumlu izlenimlerini aldıkları öğrenildi.
***
Eğer, araya hurafeler girmezse, üye atamaları yapılmaz ve TÜBA’nın haklı itirazlarının hükümetçe de anlayışla karşılanması sürerse, Akademi, kurumsal kimliğini koruyabilecek.
Ben her zaman söylerim: Akademi üye seçiminde çok cimri davranmıştır. Akademi’ye üye olabilecek nitelikte pek çok bilim insanı vardır ülkemizde.
 Ne diyelim? Hayırlısı olur inşallah!
Gelecek Cuma yeniden birlikte olmayı; iki gün sonra başlayacak 2012 yılının hepimize, ülkemize, ailelerimize mutluluklar getirmesini dileyelim..
Hoşçakalın..
-- Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, Gündem, Sayı 1293, 29 Aralık 2011

1 yorum:

  1. Sizin ve ailenizin yeni yılını kutlar; yeni yılın sağlık, barış, mutluluk ve barışla geçmesini dilerim.

    İyi ki varsınız, yazıyorsunuz.
    Dostlukla...

    YanıtlaSil