Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

1 Ocak 2022 Cumartesi

Parlamenter sistem iyi bir şey midir?

 obursali@cumhuriyet.com.tr

Parlamenter sistem iyi bir şey midir?

27 Aralık 2021 Pazartesi


AKP’yi bildik parlamenter sistem iktidara getirdiyse eğer… 

Parlamenter sistem, bu anlamda demokrasi, kötüler arasında en iyi yönetim biçimi olarak da tanımlanır. Yani “daha iyisi bulunamadığından”, mecbur kalınan sistem. Şüphesiz, demokratik parlamenter sistem kapitalizmin sistemidir, sermayenin çeşitli kanatları arasında bir denge gözetir veya hangi kanadın iktidara geleceği halka sorulur ve önüne sandık konur. Sandık ve halkın oyu, bir de parlamento seçimi demokrasi sayılır. Sistemi yargı, anayasa, temel hak ve özgürlükler tamamlar.

Şüphesiz, sosyal demokrat veya sosyalist partiler de sistem içinde yer alırlar, sosyalistlerin daha uzak, ama “sermayesiz” halkın çıkarlarını bir adım önde savunan sosyal demokrat eğilimli partilerin iktidara gelme olasılığı her zaman söz konusudur.

Ama sistem, “devrilmeye açık”tır. Seçimi, sandığı kullanabilecek, iktidara gelince de sistemin yapısını değiştirecek veya ortadan kaldırabilecek diktatör veya otoriter eğilimli partiler karşısında savunma gücü yetersiz kabul edilir. Mesela Almanya’da, geçmişteki Hitler fiyaskosundan ders alınarak kurulan ve işleyen bir Anayasayı Koruma Örgütü vardır. Tehlikeleri her yıl rapor eder.

PARLAMENTER SİSTEMİN KIRILGANLIĞI

Yalanı merkeze alan ABD’de yeni muhafazakâr tehlike karşısında sistemin kendini koruyup koruyamayacağı belirsizdir. Popülist, ülkenin içinde bulunduğu aşırı zorlukları istismar ederek iktidara gelen, sistemi, adım adım anayasayı değiştiren, hak ve özgürlükleri budayan, basın özgürlüklerini iyice kısıtlayan aşırı muhafazakâr liderler ve partiler Avrupa’da bile iktidara gelebilmektedir.

Zor koşullar her zaman sistemin dengesini yıkacak koşulları yaratıyor. Avrupa’nın zorlukları, özellikle büyük göç tarafından sarılmış olması, ekonomik kriz ve pandemi nedeniyle halkın maddi koşullarının gerilemesi veya refahını kaybetme korkusu, ırkçı, reddiyeci, istismarcı yeni partilerin ve liderlerin güçlü bir şekilde ortaya çıkışına, dahası iktidara gelişine zemin hazırlıyor. Bu süreç, faşizm endişe ve korkusunu beraberinde getiriyor.

Dünkü yazımda İkinci Yüzyıl Enstitüsü Vakfı’nın (https://iyev.org.tr/) toplantısından söz etmiştim. Amaç, ülkenin sağlam temeller üzerinde Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılı’na hazırlanması.

 Burada ilginç konuşmalar dinledik. Öne çıkan konular arasında, toplumdaki gelir eşitsizliği / yoksulluk ve iklim krizinin muhtemel büyük tahribatı da vardı. Tabii ki göç ülkesi konumumuz ve mülteci meselesi.

POPÜLİZMİN ZAFERİ

AKP iktidarının anayasal sistemi iyice zayıflatan, son derece kırılgan hale getiren, yasaların, anayasanın keyfi uygulamaları, tek adam rejimi tabii ki gündemin içindeydi. Buna karşı nasıl bir sağlam yapı inşa edilebilirdi?

Burada farklı bir ses olarak eski AİHM yargıcı ve CHP milletvekili Rıza Türmen’in konuşmasından bahsedeceğim. Türmen, bir süredir savunduğu görüşlerini toplantıya taşıdı.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem tartışmalarının gündemde olduğunu anımsatarak “AKP’yi iktidara parlamenter sistem taşımadı mı” sorusunu yöneltti. Evet, bir reform partisi kılığında seçildi, henüz gücünü korurken anayasayı değiştirerek bugünkü tek adam rejimini kurdu, yargıyı ve tüm sistemi kontrolü altına almayı başardı.

SİSTEM ÇÖKÜNCE AKP FIRLADI

AKP nasıl iktidara geldi? Eski partilerin, parlamenter sistemi kötü kullanmasıyla. Ülkeyi ekonomik ve toplumsal büyük çöküntüye sürükleyerek. Aradan AKP fırladı.

O halde parlamenter sistem, dolayısıyla ülke büyük siyasi ve ekonomik çöküşler karşısında kendini koruyamıyor. İstismara çok açık.

Popülist bir liderin 20 yıl içinde adım adım seçmen kitlelerini peşinden sürüklemesi, sistemi değiştirmesi, keyfi bir yönetimin ortaya çıkması, ülkenin gelir kaynaklarının her türlü yolun denenmesiyle yarattığı bir sınıfa- zümreye akıtılması, her şeyin şahsım iktidarı ve ülkesinin yaratılmasına hizmet etmesi, rejimin var oluş dinamiklerinin değiştirilmeye başlanması..

Bu tabloya geçmiş parlamenter sistem yol açmadı mı?

O halde parlamenter sistemdeki temel eksiklikler neydi ve ne yapmalı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder