Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

2 Haziran 2021 Çarşamba

Bir reel yeni Türkiye tarifi

 Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 30 Mayıs Pazar, 2021

 

 

Kadıköy’de insanlar bir yürüyüş yapacaklar, emniyet haberi almış, Altıyol ve Bahariye caddesi boyunca ve her köşe başı terörle mücadele ekipleri ile, sivil ve resmi polis kaynıyor. Kısa bir yürüyüş oldu, küçük grup Opera binasının önünde sarıldı, dağılmaları söylendi, sonra müdahaleye girişti çevik ekip siviller, kısa bir arbede çıktı, bazılarını yaka paça götürdüler. İçinde bulunduğum dükkandan seyrediyorum.

Bahariye caddesi sürekli bu halde neredeyse...

Türkiye’de Anayasal bir hak olan yürüyüş ve gösteri yapmak, ülkemizde fiilen yasak durumunda.

Yani Anayasa’nın adeta yasaklanan veya çiğnenen 50 maddesinin birinden bahsediyoruz. Uygulanmıyor.

 

Gidin parti merkezine..

 

Geçen gün Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu 26 Mayıs’ta Meclis önünde bir açıklama yapacak. Yanında parti görevlileri, hepsi beyaz gömlek giymiş. İçişleri Bakanı Soylu’nun TV ekranında yaptığı ve bugüne kadar hiç bir AKP’nin doğrulamadığı suçlamaya yanıt verecek, mafya ve iktidar üzerine konuşacak.

Polis Meclis kapısı önünde barikat kurumuş, gidip parti merkezinde yapın diyor Polis şefi. Talimat almış, kimden? Soylu’ya bağlılar. Bir de Meclis Başkanı Şentop’a! Gelecek partililerin Anayasa laflarının karşılığı sıfır. Beş adım ötede açıklamalarını yaptılar.

İktidar polisini şiddet aracı olarak kullanıyor ve ülkede gösteri- protesto yapmayı yasaklıyor.

Bu tüm diktatörlüğe eğilimli otoriter rejimlerin korkusudur. Anayasa’ya demokratik hak ve özürlüklere saygılı hiç bir ülkede insanların protesto hakkı engellenemez.

Ama iktidarın özellikle 2013’ter beri geldiği nokta, bütün gösterileri ezmek, insanları içeri atıp gözdağı vermek. Son Boğaziçili öğrencilerin, kötü şöhretli kayyım rektörü protesto gösterilerinde olduğu gibi. Öğretim üyelerinin hergün Rektörlüğe sırtlarını dönerek yaptıkları protesto sürüyor. Seçilmiş bir rektör olsa çoktan şapkasını alıp gitmişti. Ama adam atanmış, çekip gidemez, istifa etmek aklından geçiremez, geçirse bile kendisini atayan izin vermez.

Koltuğun kölesidir.

 

Daha neler olacak neler

 

İnsanların Anayasal hakkını yıllardır gaspetmiş durumda iktidar. Ve buna karşı bir hak arayışının karşılığı da koskoca bir sıfır. Başvuracağınız bir merci kalmamış.

Ama Cumhurbaşkanı ülkenin demokratik bir ülke olduğunu dillendirir. Aynı zamanda demokrasisi çok daha güçlü bir ülke de istiyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, "Biz demokrasisi güçlü, basını daha özgür, daha çoğulcu bir Türkiye arzuluyoruz” deyip duruyor.

Ama Meral Akşener’in İkizdere’de uğradığı saldırı için bunlar iyi günleriniz, daha neler olacak neler diyebiliyor.

Daha önce de Ankara’da Kılıçdaroğlu’na linç girişimi yapılmıştı. Linççilerin hepsi dışarıda. On paralık adamlarına üstelik 4 katlı bir apartman verildiği söylentileri de yayılıyor.

 

Son yaptıkları işe bakın:

 

Meclis’te bir torba yasanın içine, Cumhuriyet savcılarının takdir hakkını kaldırıyorlar, her şeyi Başsavcının kararına bağlıyorlar. Başsavcıların hepsi de şüphesiz ki atadıkları adamları. Doğrudan siyasete bağlı, bağımsız hareket alanları yok.

Turgut Kazan, zaten epey bir süredir savcıların başsavcıdan bağımsız hareket etmediklerini söylüyor. Ama aralarında ya birisi çıkar da istemedikleri bir karar verirse? Bunu da yasal olarak imkansız hale getiriyorlar.

Cumhuriyet’in savcılığı bitiriliyor, iktidarı elinde bulunduran partinin, özetle AKP’nin doğrudan savcısı haline getiriliyor. Parti devlet giderek güçlendiriliyor...

 

Şöyle bir Türkiye tarif yapalım:

 

Türkiye, Anayasa’nın 50 maddesini uygulanamaz hale getirildiği, gösteri ve protesto hakkının ortadan kaldırıldığı, mahkemelerin bağımsızlığının olmadığı, savcıların takdir etme haklarının gaspedildiği, siyasi parti liderlerinin saldırıya uğratıldığı ve bu saldırılanın teşvik edildiği...

.. ama dünyanın en demokratik laik sosyal ve hukuk devleti!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder