Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Ekim 2020 Cumartesi

Şiddet Dili, siyaseti ve toplumu geriyor.. Ve Hepatit C üzerine, tedavi var

 Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 8 Ekim Perşembe, 2020

 

  

Sondan başlasak:  MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ABD’de yaşayan Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu'nun Halk TV'de Devlet Bahçeli'ye saldırdı diyerek “Uzaktan yiğitlik taslamak kolay tabii… Biz bu konuda gerekeni yapar, saldırgan ve üslup mahrumu dili kökünden koparırız" diyor. Çilingiroğlu tv’lerde şovmen üsluplu biri. Dinledim, Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesinin kapatılması, TTB’nin de kapatılması konusundaki açıklamalarını eleştiriyor, tamam, ama konuşmasının arasında Bahçeli’ye “lan” diye hitap ediyor. Bu şovmeni çıkartmayın ekranlara.

Fakat Semih beyin dil kopartması, yakışıyor mu demeyeceğim, MHP’deki bu üslup yerleşik.

 

Siyasi şiddet dili

 

Devlet Bahçeli’nin siyasi dili şiddet dolu. Örneğin son bir aydaki tüm demeçlerini okuyun, içlerinde olumlu, sevecen bir dil açıklama bulamazsınız. En olumlu demecinde bile bir şiddet unsuru, sözcüğü, dili gömülmüş. Bahçeli’nin açıklama yapma misyonu adeta böyle.

Anayasa Mahkemesi iktidarın Bahçeli’nin hoşuna gitmeyen “demokrasi, insan hakları, hukuki” bir karar mı vermiş, Bahçeli hemen konuşuyor, “bu kararlar sancılı ve sakat, diyor, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını istiyor. Bu mahkeme Başkanlık Sistemine uygun değilmiş. Parlamenter sistemden kalmaymış. Yerine başkanlık sistemiyle (yani tek adam başkanla tamamen uyumlu) “Divani Ali” kurulmalıymış.

Öneri, bugünkü otoriter, tek adam sistemini yetersiz bulmakta ve astığı astık kestiği kestik bir padişahlık sistemi kokmakta. Bahçeli Türk Tabipler Birliği için de ikidir kapatılma istemekte. TTB’nin siyasete yönelik tepki çeken açıklamalarını eleştirmek başka (nitekim pek çok illerde tabip odaları TTB yönetimine mesafe koydu), fakat bundan rahatsız olup kapatılmasını istemek başka.

Bahçeli işine gelmeyen, sinirlendiği tüm kurumların kapısına kilit vurmak için hazır durumda.

 

Her şeye ayar verme

 

 En son Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyelerine çaktı ve doktorların farklı açıklama yapmalarını eleştirdi, bir sözcü tayin edilsin gerekirse o konuşsun dedi. Neyse ki Koca, sözcü atama önerisine karşı çıktı.

Bahçeli her şeye ayar verme peşinde koşuyor. Kapatıyor, açıyor, eleştiriyor ve demokratik bir ortamda farklı ve hoşuna gitmeyen karar, düşünce ve sözlerin dile getirilmesi karşısında sürekli memnuniyetsizliğini dile getiriyor.

Demokratik bir ortama topluma uyum sağlayamayan, sağlamamakta direnen, sürekli yasaklar, kapatmalar peşinde koşan Bahçeli’nin toplumdaki adeta şiddet dili kullanması, bu dili kullanmaktaki gerekçesi olarak görülen “toplumsal huzuru” bizzat bozmakta, dağıtmakta ve siyasette şiddet dilinin yerleşmesine katkıda bulunmaktadır.

 

Aşı değil antikor kokteyli

 

NOT 1: Pazartesi günkü ‘Gelmekte olan aşılar üzerine yoğun endişeler var” başlıklı yazımda, Trump’a deneme aşamasında aşı yapıldığını yazmıştım. Okurlardan uyarı geldi, aşı değil antikor kokteyli içeren bir ilaç verildi, diye. Haklılar. Regeneron tarafından üretilen ve henüz onay almayan ilaç için iddia şu: “Antikorlar kendi bağışıklık sistemimizin davranışlarını taklit ediyor; koronavirüse bizzat yapışarak onların vücudun sağlıklı hücrelerine girmesine engel oluyor, insan vücudundaki virüs miktarını azaltıyor ve hastanın iyileşme süresini kısaltıyor.” Şirketin bu bilimsel makalesi henüz başka bilimciler tarafından test edilmedi.

 

Hepatit C’ye karşı ilaç var

 

NOT 2: Salı günkü Tıp Nobeli Hepatit C virüsünü bulanlara verildi ama aşısı yok, konulu yazımda, Hepatit C’nin belirtilerinin ancak tedavi edilebildiğini yazmıştım.

Prof. Dr. Ülkü Sarıtaş “Hepatit C virüsü genetik yapısını sık değiştirdiği yani mutasyona uğradığı için bugüne kadar aşı elde edilemedi. Ancak tedavi konusunda devrim sayılabilecek gelişmeler oldu, günümüzde 2 veya 3 antiviral ilacın 3 ay kullanılması ile  %90 üzerinde tam iyileşme sağlanabiliyor. Muhtemeldir ki enfekte kan ve kan ürünlerinin kullanılmaması ve hasta bireylerin etkin tedavisi ile önümüzdeki yıllarda hepatit C sorun olmaktan çıkacaktır.” Açıklamasını gönderdi.

Dr. Tolga Baykal ise daha kapsamlı açıklama gönderdi. "Hepatit C tedavisi yok, ifadenize itiraz ediyorum diyerek, liderlik ettiği grupla beraber HCV’ye karşı geliştirdikleri virüse karşı etkili ilaçların milyonlarca hastayı sağlığına kavuşturduğunu belirtiyor. Makale ve patenti paylaşıyor: 1. https://patentscope.wipo.int/search/en/detail.jsf?docId=US223545630&recNum=209&docAn=15738762&queryString=FP:(Abbvie)&maxRec=6367; 2. https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/nejmoa1401561

Okurların ilgisine ve açıklamalarına çok teşekkür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder