Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

20 Nisan 2019 Cumartesi

Seçimi kaybeden RTE, Binali bey yeniden seçime girmez...


https://pbs.twimg.com/profile_images/1010183646559526913/7zNV3c-Z_normal.jpg15 Nisan 2919 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Seçimi Binali bey değil, Recep Tayyip Erddoğan kaybetti, Binali Yıldırım değil, önce bunu yazalım..
Binali bey mahcup, ortalıkta dolaşmıyor, seçim gecesi kendisine “kazandım açıklamasını yap” dedirten güçten sonra, 12 gün kadar ortalıkta görünmedi, sonra bir açıklama yaptı ve seçmen son sözünü söyledi dedi. Binali bey seçimi kaybettiğini biliyor. Erdoğan da biliyor. Binali bey alavere dalavere ile o koltuğa oturmaz. İçine sindirmez. Şunu da belirteyim: Seçimlerin yenilenmesine de karşı olduğunu duyuyorum. Yeniden aday da olmaz.
Binali bey zaten zoraki aday oldu, hiç istemedi; ilçe belediye başkan adaylarının, İstanbul teşkilatının belirlenmesinde söz sahibi olmak istedi, ama Reis varken böyle isteklerde bulunmak olmaz.
İstanbul’da kaybeden Binali bey değil, Parti başkanı Erdoğan. Her şeyi belirleyen ve tüm mitingleri yapan, konuşan, oy isteyen.. Ve son gün İstanbul’da 8 ilçede boy gösteren..
Binali bey kurban, mazlum. Ben geçmişte de Erdoğan’ın kendisine rakip olabilecekleri saf dışı bıraktıklarını çok sık analiz ettim.

Kafalar kesilecek ne demek

Erdoğan’ın yanında sadece rahatsız bir Binali bey kaldı.
İstanbul’u ve büyük kentleri kaybeden kendisi olduğu için AKP lideri hırçın. İlk kez seçmen, oy verdiği lideri dinlemedi. Tabii seçimleri kaybetmesinde nedeni, bir büyük otorite hiç bir zaman kendisinde aramaz.
Erdoğan Partisi için esip gürlüyor. Çalışmadıklarını söylüyor, neredeyse yan gelip yattıklarını açıklayacak.
Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağım, tepeden tırnağa değişim, halk böyle istediği için değişim” dediği gazetelere düştü.
Halkın parti yöneticilerini değiştirin talebini duymadık, demek seçim sonuçlarından bunu çıkartıyor. Fakat seçim sonuçlarından çıkarması gereken başka bir şey yok mu? Mesela halkın kendisine de bir mesaj verdiği gibi?! Alan alan dolaşan bizzat kendisi değil miydi?
Erdoğan ilginç bir politika değişikliği de dile getiriyor: “Muhalefete düştüğümüz yerlerde yapıcı olacağız, kamu adına yapılanları destekleyeceğiz, bölücü olmayacağız..”
Hayret! Kendisine seçim kaybettirenin izlediği kamplaştırıcı ötekileştirici politika olduğunu mu düşündü birden bire? Yoksa bazı kamu oyu şirketlerinin seçim öncesi kendisine söylediklerinin doğru olduğunu mu gördü?

YSK’nin eli serbest

Şimdiye kadar Erdoğan’ın İstanbul seçimleri için “YSK ne karar verirse kabul edeceğiz” sözünü başka türlü yorumluyordum, şimdi ise farklı düşünüyorum. Evet Erdoğan şunu diyor, “itirazlarımı yaptık, seçimlerin tekrarlanmasını da isteyeceğiz, ama YSK ne karar verirse kabul edeceğiz” (Yani YSK’dan seçimleri tekrar etmeye zorlamıyoruz”.
Bu açıdan, YSK özgür olsun. AKP liderinin doğrudan bir isteği bulunmuyor, şöyle karar verilsin diye. Bu nedenle yasalara uygun davranmasını bekliyoruz; bu, ülkenin daha büyük kargaşalığa sürüklenmesini önlemek için kanunlara uyması bir vatanseverlik borcudur da.
Büyük bir ekonomik kriz derinleşirken, ülkede kuralların ve yasaların geçerli olduğunu gösterecektir YSK. En azından İstanbul için. Şüphesiz ki KHK ile memuriyetlerine son verilmiş, ama seçimlere girmelerine izin verilerek seçilmiş Kürt belediye başkanlarına yapılan derin haksızlık ve hukuksuzluk unutulmadan.

Parti içi karışık

Erdoğan, partisini sanki hallaç pamuğu gibi savuracak. Farklı görüş belirtenlere “şu anda bakıyoruz herkes bir yerlere doğru savrulamaya başlandı” diyor. İzmir İl Başkanı henüz görevden alınmadan veya ön görüşlü davranarak istifa ediyor. Diğer istifalara da kapı açıyor.
Trenin içinde olup ya da görünüp  partiye muhalefet etmek ihanettir”.. Bu söz de Parti liderinin. Kulis yorumlarının şiddetine bakın: Bazı kafalar kesilecek..
Parti çok karışık. Bu karışıklığın bir nedeni de parti içinde bazı insanların kendi benliklerini kaybetme noktasına gelmekten ve salt liderin dediklerine boyun eğmekten de kaynaklanıyor. Liderin “dava adamı değilsiniz” sözleri, giderek “dava demek Erdoğan”ın kesin hakimiyetine destek olmak demek” yorumuna dönüşüyor.
Öyle gözüküyor ki, parti dışındaki muhalefet gücü, daha da büyüyecek!
Hele YSK doğal kararını versin., sonrası için gündem zengin.
Peki kaybettiklerini açıkladığı kabul ettiği halde, RTE neden İstanbul ile uğraşıyor dersiniz?!
 NOT
Herhalde bu yazı üzerine aynı gün Binali bey bir basın toplantısı düzenledi... Söyledikleri arasında en önemlisi, bir soru üzerine, tekrar adaylığı için önce seçim sonuçlarını beklemek gerektiğini belitti. Kaybedersem olacağım demedi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder