Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

15 Ocak 2019 Salı

Çocuklar “temel içgüdü” ve beyin göçü


14 Ocak 2019 Pazartesi / Bilim ve Siyaset Cumhuriyet

Çocukları, ülkemiz insanlarının hayatta en değer verdikleri varlıkları.
Çocuklarının bu nedenle iyi eğitim almalarını sağlamak en önemli “aile görevleri”nden biri.
Neden böyle, diye sormak gereksiz. Öncelikle evrimsel bir nedeni var, insanların, ailenin, özetle neslin dünya üzerindeki varlıklarının sürekliliğini sağlıyor çocuklar. Soyun devamı, insanların istençlerinden bağımsız olarak, canlıların en temel güdüsü. Bu genel güdü, şüphesiz ifadesini birey temelinde buluyor, neslin devamı için “aileler- her türlü canlı”, bebekleri koruma, besleme, yetiştirme ve ayakları üzerinde duruncaya kadar destekleme evrimsel görevlerini yerine getiriyorlar.
İnsan toplumsallaşınca bir de buna başta mal mülk olarak her türlü “mülkiyet” ekleniyor.. İnsan toplayıcı ve biriktirici bir yaratık.. Bunları beraberinde mezara götürecek durumu olmadığı için, biriktirdiklerinin koruyuculuğunu, sürdürücülüğünü öncelikle kendi çocuklarına bırakıyor.
Toplumsal yaşam, çocukların çok iyi, dahası ana babasından bile daha iyi bir “evlat” yetiştirme zorunluluğunu dayatıyor, bu aynı zamanda toplumsal itibarla - saygınlıkla da ilişkili. “Çocuğum benden daha iyi olsun, beni aşsın” genel tutumun – düşüncenin kökeninde, çocukların hem hayata çok daha iyi – başarıyla tutunabilmeleri hem kendisine bırakılanları maddi ve manevi her türlü “şeyi” sahiplenerek - koruyarak sürdürmeleri, veya “ben yapamadım bari çocuğum yapsın” temel öğretisi yatıyor.

İki çocuk 2 milyon

Aileler iyi eğitim için yurtdışına bile göçüyorlar” konusunda girmek için, başladım, bakın nelere saptık!
Evet, ülkemizde kötü bir eğitim var, biraz daha iyi eğitim için adı iyi okullara çıkmışları kazanabilmek için de zorlu bir mücadele var, çünkü talep fazla. Geliri yerinde laik kesimin aileleri çocuklarına iktidarın müfredat dayatmalarından ve imam hatipleştirmelerden kötü eğitimden hoşnut değil.
Özel okullar var, epey pahalı. En sıradanı 15 binden başlıyor en başarılısı 130 bin TL’ye kadar çıkıyor.
Ortalama yıllık eğitim masraflarını yıllık (yemek, yol, ekstra etüd vb) 60 bin TL’den hesaplarsak, ortaokul ve lise, 8 yıl x 60 = 480, 500 bin TL yapar. İlk öğretim + üniversite ile 1 milyona yaklaşır. İki çocuk 2 milyon!
Şüphesiz bu sadece masrafın eğitim boyutu. Üniversiteyi iyi bitirmiş bir gencin toplam 23 yıllık maliyetinin hesabı yok.
Ülkemizde yaşanan, özellikle de üniversitede, özel okullarda iyi eğitim almış gençlerin Avrupa ve ABD’ye göç etmesinin maliyeti  için bir rakam uçuşturuldu 240 milyar $. Ülkelerin tartışmasız en önemli zenginlikleri beyinlerin göçü..
Düşününce bu hesabın içinde, iyi yetişmiş bir gencin toplam maliyeti, gittiği ülkeye hayat boyu katacağı – üreteceği katma değeri ve ülkesinin de kaybedeceği değeri anlatıyor. Bu belki 5 yıllık toplam bir hesaptır.

Girişimciler de gidiyor.

Amerika’nın Sesi Radyosunda yayınlanan bir araştırma haberinde, oradaki Türk dernek vb yetkilileri diyorlar ki, bir Türk işadamı E- 5 vizesine 500 bin dolar ödeyip, kendine, eşine çocuklarına, yaptığı yatırım karşılığında, Green Card alıyor. 500 bin dolarlık yatırımı beş sene sonra geri alıyor. Bu arada çocukları Green Card sahibi oldukları için çok daha uygun şartlarda eğitim alıyor.
Göçlerde büyük artış olmuş geçen yıl. ABD’ye gidiş gerekçeleri “çocuklarımızın geleceği için”. Ülkedeki kutuplaşma ve ekonomik istikrarsızlık cabası.
Yazıyı sözün başıyla bağlayalım: Çocuklar “Temel içgüdü”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder