Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

11 Şubat 2011 Cuma

Gelin Şu Sorunu Çözelim! Batum, Ordu ve Darbe


Tabii ki sevgili Süheyl Batum’dan bahsediyoruz!
İktidar, medya ordusuyla toplumu kuşatmış durumda! CHP yıllardır yemin billah içinde ne darbeyi desteklerim ne planları, Kahrolsun darbeler diyor. Kılıçdaroğlu tankların önüne önce ben çıkacağım diye, ayda bir teminat veriyor! CHP darbe mağduru olmasına rağmen, Amerikancı darbecilerin partiyi kapatmasına, bütün arşivini kağıt hamuru olmaya göndermesine rağmen, CHP’nin adı darbeciye çıkartılmıştır, büyük bir başarıyla!
AKP hiç bir darbenin mağduru değildir, dikkatinizi çekerim! Şimdi ilgisiz aydınların, gazetecilerin, hocaların içeride, paşaları da dışarıda olan bir iddia vardır sadece! Darbe girişimini belgeleyecek doğru düzgün bir şey yoktur!
Ama AKP ve ABD bunu allayıp pullayıp bir mağdur iktidar, parti, kişi yaratmayı başardılar! Ordu’yu da, durmadan darbe tezgahı içinde olan ve AKP iktidarını yıkmaya yeminliler örgütü haline dönüştürdüler! Ordu’yu hallaç pamuğu gibi attılar!
Mağduriyet durumu yaratma politikası o noktaya ulaştı ki, bu kez de, belgeleri uyduruk olduğu saptanan “Balyoz tezgahı”nı devreye soktular!
Balyoz, AKP’nin, hem iktidar yıpranmışlığını tamir, (AKP sivil darbe düşüncelerinin yoğun tartışıldığı anda piyasaya sürüldü!) ve 2011 seçimlerini de büyük bir oy farkıyla kazanma politikasının aracıydı!
***
Şimdi gelin şu konuyu kesin bir sonuca bağlayalım, Batum’u da katalım işin içine:
Burada önemli olan Ordu’nun “defterinin dürülmesi”, “safdışı bırakılması”, “siyaset üzerinde vesayetini yitirmesi”, “hallaç pamuğu gibi atılması” değildir!
Bu nokta, doğrusu,
* AKP’nin Orduyu muhalefete karşı bir “iç savaş aracı” olarak kullanmadığı,
* Ordu’yu toplumu bastırmak, ileride muhtemel bir hukuksuz ve otoriter iktidarını sürdürme aracı olarak kullanmadığı sürece, hiç önemli değildir! Bu varsayım üzerinde konuşmak da çok anlamsızdır!
Diyelim ki Ordu darbe niyetinde! Ordu’nun, bu amaç için sadece ortama ihtiyacı vardır! Ordu’nun “partisi” yoktur! İktidara geldikten sonra da denge gözetecek, sadece siyaset(çi) budayacaktır!
Ordu, kendi başına bir “Ordu Partisi”dir! Geçmişteki Ordu üzerine “Türk Silahlı Kuvvetler Cumhuriyeti, Partisi!” başlığı altında yazılar yazmıştım! İktidara geldikten sonra, sağa da sosyal demokratlara vuracaktır! Tabii eski vesayetçi ordudan bahsediyoruz, bugün darbe-marbe, lafı güzaftır!
Siyaseti “ordu üzerinden” yapmaya hevesli “siyasi beyinler”, Ordunun gözden düşürülmesinden vb büyük endişe duyabilirler!
Ama, sivil politika açısından iktidar olmak, Ordu üzerinden mümkün değildir! İktidar mücadelesi “Ordu üzerinden” yapılamaz!
***
Peki, “Orduyu okşayan” siyaset, oy kazandırır, iktidar getirir mi?
Kamuoyu yoklamaları gösteriyor ki AKP iktidarından yoğun kaygı duyanların yarısı kadarı “gerektiğinde ordu iktidara el koymalı” görüşünde. Bu, bilinenin doğrulanmasıdır! Bu “yoğun endişelilerin” oylarının yönü de bellidir!
Ama, ülkenin çoğunluğu bu düşünceyi savunmuyor! Bu çoğunluk, şimdilik destek olduğu AKP’nin politikalarıyla da tamamen hemfikir değildir!
AKP’yi destekleyenlerin önemli çoğunluğu için bugün “işler yolunda” gidiyor: Evet ekonomi, siyasi uygulamalar, Erdoğan’ın kişiliği bakımından sorunlar vardır! Ama bunlar üzerinde, gelecekte önem kazanırsa üzerinde düşünülür! Bugün “işleri bozmanın” yeri-zamanı değil!
AKP’yi, yarın zorluklar tırmanınca terkedecek bu önemli seçmen kitlesi (en az yüzde 20-30) veya bugün ortada duranlar için, “Ordu üzerinden politika”, ayrıca da tamamen iticidir ve iktidarın mağduriyeti anlamına gelir!
***
AKP pek çok nimetini tattığı mağduriyet ortamını bizzet kendisi balyoz vb gibi düzenlerle yaratmaya çalışırken... Süheyl Batum ve diğerlerinin, sağı solu düşünülmemiş laflar etmesi, AKP’nin değirmenine su taşır sadece!
Nitekim bunu çok net olarak görüyoruz! Darbelere hayır deseniz bile, medya propagandası sizi ezer geçer! Batum, bu paletlerin altında kalmıştır!
Ortamı, siyaseti analiz etmeden, düşünüp taşınmadan konuşursanız, kaybedersiniz! Bu işi beceremeyecekler ortalığa dökülmemeli!
Ordu’yu bırakın, Erdoğan’a, ekonomiye, halkın mağduriyetine bakın!
--10 Şubat 2011/ Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder