Mustafa Sarıgül hakkında çok şöy
söyleniyor. Bilemem.. CHP’den ihraç edilmesine yol açan raporun yasal bir
geçerliliği olmamış.. Baykal’ın Sarıgül’ü tasfiye amacıyla hazırlattığı belli..
Sarıgül’ün, CHP Başkanlığına adaylığını koyduğu Kongre’deki “operasyonel”
tutumu ve konuşma biçimi bir siyasetçiye yakışmazdı.. O zaman dedim ki “olgun bir siyasetçi olması için Sarıgül’ün
belli ki daha 5-10 yıl ekmek yemesi, yüksek sıcaklıktaki fırınlarda pişmesi
gerekir...”
Sarıgül en tepeye oynayan hırslı bir
politikacı. Diyorlar ki İstanbul belediye başkanlığı onun için bir basamak,
amacı CHP Başkanlığını ele geçirmek.. Bütün hırslı politikacılar için geçerli
bu.. CHP içinde Genel Başkanlığa kaç aday var? Çoğu, Kılıçdaroğlu’nun
çevresinde konumlanmış değil mi?
Ama burada önemli olan, menfaate dayalı parti
içi büyük bir hizip örgütlenmesine dayanarak parti liderliğine soyunmamak.
Böyle durumda bir hizip lideri olursun, parti lideri değil..
Parti
lideri, çıplaktır! Evet belki sözcüğün çağrıştırdığı haliyle, don gömlek kalacak şekilde
çıplaktır!
Kastım tabii ki a) tam saydamlığıdır, b)
partisi onu doğallıkla bir lider olarak kabullenir, kulise hizipçiliğe menfaat
dağıtmaya zerre kadar ihtiyacı yoktur!
CHP, delege
avı ve yönetim menfaati vaadleri
ile partide güç toplama geleneğini aşamadığı sürece, bir halk partisi konumuna yükselmesi zor. Demokrasi ile bunun ilgisi
yokur. Tam tersine, böyle bir süreç hep partiyi batırır hem de CHP üyeleri ve
halk arasında güvenirliğini yitirir..
Barış
Yarkadaş’ın internet gazetesi GerçekGündem’de bir dizi olayla ve isimle örülmüş
yazısını ilgiyle okudum. Şimdilik bu kadarını diyeyim.. Sarıgül’ün CHP ilkeleri
ve programı konusunda fikirleri, düşünceleri ne kadar nettir, tabi bu konuda da
CHP tabanında bir tatmin edilmemişlik olduğunu da görüyorum.
Şimdi gelelim bu yazıya otururken planladığım
ana fikre....
***
CHP genel seçimleri kazanırsa Başbakan adayı
belli midir? Evet, uzun süre önce. Soru: Peki CHP’nin İstanbul Belediye
Başkanlığı adayı neden neden belli olmaz?
Hayır, taii ki belirleyecektir de, demek
istediğim şu: CHP, taa önceki belediye seçimlerinden hemen sonra, İstanbul
Belediye Başkanlığı adayını belirleyip açıklamalıydı. Çünkü İstanbul bütün
Türkiye için belirleyicidir.
O halde AKP iktidarının fil ayağını
İstanbul’da kesmek ve İstanbul rüzgarını arkaya alarak iktidara yürümek de
birinci derece önemlidir; bu durum ise çok özel politikaların hemen yürürlüğe
sokulmasını şart koşar...
İtirazı olan var mı?
4 yıl önceden İstanbul Büyükşehir adayını
ortaya atsaydı parti ve 4 yıl boyunca İstanbul’da iktidar olacakmış gibi çok
özel politikalar uygulasaydı ne olurdu?
Adayın tanınırlığı farkındalığı tepe noktaya
çıkartılırdı..
Aday’ın istanbul programı, planı, yapacakları
çevresinde olağanüstü fikirler geliştirilirdi..
Bu amaçla adayın çevresinde çok iyi bir
bilimsel, uzman, gönüllü kadro oluşturulurdu..
Aday’ın girmediği sokak bırakılmazdı.. dahası
ev ev bile dolaşırdı.. Kentin bilmediği sorunları kalmazdı...
***
İstanbul’da iktidara yürümeyi, CHP, birinci
derecede önemli proje olarak görmedi, veya bunu akıl etmedi..
Bugün gelinen nokta şudur: CHP İstanbul’u ele
geçirecek potansiyelde kendi adayını yaratamadığı için, buna tek seçenek olarak
ortada Sarıgül kalmış gibidir.
Sarıgül ya bunu başaracaktır ya da efsanesi
sona erecektir.
Afedersiniz, bir aday falan tuttuğum yok.
Sadece analizin gösterdiği duruma işaret ediyorum. Önceki gece eşimin onlarca
kuzeniyle yemeğine katıldım. Siyaseti konuştuğumuz çevreyle şu ortak fikir belirdi:
Eğer
mesele İstanbul’da AKP iktidarını devirmekse, bunu kim yapabilecekse o yapsın..
CHP kendi seçeneğini yaratamamış, hem Sarıgül
hem de CHP açısından karşılıklı tek bir mecburiyet seçeneği ortada duruyor.
Şimdilik öyle görüyorum..
--- 28 Ekim 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder