SAYFALAR

5 Haziran 2013 Çarşamba

Hadi Herkes Twitter’a / RTE, Esat, Halka Zulüm


Başbakan Fas’a giderayak gazetecilere açıklamalarda bulundu.. Kendisine, gerçek gazeteci gibi davranıp düzgün bir soru soran gazeteciyi adeta azarladı. Alışık değil şüphesiz gazeteci sorusuna..
Eh, karşısına aldıkları hep “sevgili başbakanımız siz ne kadar haklısınız, lütfen şu aşağılık munafıklara şöyle okkalı bir yanıt veriniz... şu konuda veciz ve güzel icraatlarınızı açıklayınız, şu Esed’e de bir bindiriniz, CHP de ne alçakça şeyler yapıyor, ona da bir giydiriniz, çapulcular ortalığı kasıp kavuruyor onlara hadlerini nasıl ve ne zaman bildireceksiniz,” türünden çanak sorular yönelttikleri için, bu kez sinirlendi..
Bu da ne demekti şimdi? Haaa Reuters muhabiri! Bak sensin demek!
Gazeteci dediğin, olaylara başbakanın gözüyle bakar, onun gibi düşünür, onun hoşuna gidecek şeyleri söyler, çünkü konu vatan millet sakarya, yani Başbakanın düşünceleri ve AKP iktidarının geleceğidir!!!
Bu bile, olayları kendisinden başka şekilde yorumlayabilecek her şeyi silip atan bir liderle karşı karşıya olduğumuzun tipik kanıtıdır! Benim gibi düşüneceksin! Ja wohl!
Daha parasını ödemeden, Show tv’nin kimliğini yokedip derhal HT ile paralel yayına geçirdiğine göre, varın siz düşünün gerisini! RTE derhal soluğu orada alıyor.. aslanlarım benim!!
***
Arkadaşlar, Avrupa–ABD hatta Afrika’da ülke liderlerinin twitter’dan korktuğunu düşünebiliyor musunuz!?
Aman aman.. Twitter baş belasıymış..
Twitter nedir arkadaşlar, söyleyyim: Açık toplumun taaa kendisi! Bir açık toplum cambazı da, açık toplumun direnişini neredeyse Ergenekoncu tertip olarak nitelendirecek.. seni gidi gidi!
Peki RTE’nin korkusu niye?
Siz suspus edilen bir medya ile halkın haber alma özgürlüğünü, farklı yorum öğrenme olasılığını sıfıra indirdiniz.. Ne güzeldi ortalık öyle değil mi? Alın karşınıza tv’de birini, milletin kafasını ütüleyip durun.. Beyin yıkaya yıkaya bu milleti hızada tutacağınızı sandınız..
Bunu size söyleyenlerin bütün teorilerini halk çökertti.
Twitter haberleşme aracı, görüş alış verişi, olan bitenler konusunda en hızla bir iletişim..
Mübarekleşmeyin.. Mısır’da ve diğer baskıcı ülkelerdeki diktatörler de, twitter, internet, facebook.. artık ne kadar ışık hızıyla haberleşme aracı varsa, hepsini ortadan kaldırmaya kalkıştılar..
Ama olmadı.. Çünkü iletişim ağı içinde tek bir dünya var artık..
Heyy hadi herkes, babaanneler, anneaneler, dedeler, çocuklar mini mini bebeler! Haydi twitter’a!
***
RTE, 2007’de Cumhuriyet mitingleri yapılmıştı ne oldu, yandı bitti kül oldu, bunlar da geçer, diye düşünüyor.. Yanılıyor, bu farklı olayı algılayabilmesi için antenleri başka seslere çevirmeli.. Ama şu mitingçiler, yürüyüşçüler düşman ya..
Ama bakın, Türkiye ne Mısır ne de başka bir Arap ülkesi.. Bunu da herkes bilsin.. Avrupa’nın içinde bir ülkeyi, İslami ve şeriatçı ülkeler gibi, veya Afrika ülkesi gibi yönetebileceğinizi sanmayın...
Pardon, yanlış bir ülkeye liderlik yapıyor olmayasınız sakın? Otobüsten yanlış yerde indiniz sanırım!
Burada ne dikta söker, ne diktatörlük.. Evet birilerinin böyle hevesleri olabilir, bunu deneyebilir, ama yapamaz, gerçekleştiremez.. İşte 11 yıllık buna yönelik uygulamalar sonucu vardığınız nokta budur..
***
Çünkü burası Türkiye..
Kuruluşunda atılan kökler, temeller o kadar sağlam ki, dikiş tutmaz... Unutmadan: O Kuruluş Kökleri, yani o insanlar, o kuşak bugün yaşıyor! Daha ana kuşak bile bizlerle! Deneyimlerini, duygularını, heyecanlarını aktarıyor.. Bu kökleri kesemezsiniz..
Bu ülkede yönetim tarzınızdan, felsefenizden, yasalarınızdan ve bağırış çağrışınızdan dolayı, hem kendilerinin hem çocuklarının, torunlarının hayatlarının kaydırılıp yokedilmek istendiğini gören ve hisseden sokaktaki insanın tepkisiyle karşı karşıya olduğunuzu, birileri size söylesin.. Sizin bunu görmediğinizi biliyoruz..
İç savaş mı çıkartacaksınız.. AKP’lilerin evlerinden çıkmasını engellediğinizi söylüyorsunuz. Bir başbakan bunu nasıl der.. Ama der, adı Recep Tayyip Erdoğan olursa.. Siz, size oy veren yüzde 50’ye yakın seçmeni AKP’li mi sandınız.. Demirbaşınız yani.. Sizden yan çizerlerse onları ne yapacaksınız, çok merak ediyorum.. Belirteyim: Sokaktaki milyonlar arasında size oy veren yüzbinler de var..
***
Siz ki Esad’a halkına zulüm etme diye söylenip duruyor ve bu bahaneyle savaş çıkarma hevesinizi dile getiriyorsunuz.
Ülkenin 50 kentinde yüzü aşkın gösteri, miting ve yürüyüş düzenleyen, gece evlerinde tencere tava çalanlar, milyonlar da halk.. Polisiniz, gizli polisiniz, kışkırtıcı ajanlar, bombalarla, coplarla vahşice üzerine gidiyor, kafa göz yarıyor, aralarına alıp dövüyor, öldürüyor...
Güçleriniz tepeden tırnağa silahlı, halk ise barışçı ve tırnak makasına bile sahip değil.. Pardon iktidarınızın bu yaptığı zulüm değil mi... Yoksa onlar halk değil miydi! Haaa anladım, size oy verenler bu milletin bir parçası değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil...
Sizin iktidarınıza karşı çıkanlar halk değil de, biberlenmesi, gazlanması, kolunun ayağının kırılması, gözünün çıkartılması, zehirlenmesi ve sonuçta susturulup pusturulup yokedilmesi gereken kitle ise, Esad’a bu suçlamayı yöneltirken, lütfen bir de aynaya bakın! Belki şu zulüm makinenizi yurttaş kanı dökmeden geri çekersiniz..
Kendi halkına eziyet eden, zulmeden bir iktidar..
Böyle bir iktidara ve liderine ne denir?
Ben susayım..
Hadi siz söyleyin..
---- 4 Haziran 2013, Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder