CBT sayı 1355, Gündem, 8 Mart 2013
Okullarda “çağ atlayan eğitim modeline geçiyoruz”
büyük propagandasıyla iktidarın devreye soktuğu “tablet ve akıllı tahta” (Fatih
Projesi) üzerine ilginç haberi Can
Güleryüzlü imzasıyla (Radikal) okudum. Bakanlık 4 bin öğrenci ve 500
öğretmenle proje üzerine anket yapmış ve “şoke edici sonuçlar” çıkmış. Proje
başarıyı arttırmamış (bence önemli ölçüde geriletmiştir!) ve içerik çok
zayıfmış.
Projenin hedefi olan “problem
çözme, sorgulama, dili etkin kullanma becerisi”ne katkısı azmış. Bence
geriletmiştir de! Araştırmayı bakanlık yaptığı için, kendi projelerini çöpe
atacak halleri yok! Sadece “teknoloji okuryazarlık”ta bir sorun yokmuş. Eh bu
da normal, çocuklar ellerindeki oyuncakların, hele sınıfta bir dersse bu, her
zaman hakkını verir!
Habere bakalım:
“Hedeflenen öncelikli becerilerden sadece ‘teknoloji okuryazarlığı’nda
sorun yok; ‘problem çözme’, ‘dili etkili kullanma’, ‘sorgulama’, ‘yaratıcılık’,
‘eleştirel düşünme’, ‘hayat boyu öğrenme’, ‘bilgi okuryazarlığı’, ‘sosyal
sorumluluk’ ve ‘takımla çalışma’ becerilerinde ise sonuçlar olumsuz.”
Araştırmayı, Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim
Teknolojileri Genel Müdürlüğü yaptırmış. İyi yapmış bence! Attıkları adımın
nasıl bir sonuç verdiğini görmek istemek, çok iyi bir şey..
Proje “52 okulda başlamıştı.
Geçen eğitim yılının ikinci yarısıyla birlikte 17 ilde başlatılan pilot
uygulama kapsamında 52 okulda 9. sınıflara 1496 akıllı tahta yerleştirilmiş ve
12 bin civarında tablet dağıtılmıştı. Akıllı tahta ve tabletlerin
gönderilmesine karşın sınıflarda bu teknolojinin hayata geçirilmesini
sağlayacak kablolama için aylar sonra ihaleye çıkılmıştı. Resmi törenler için
bazı sınıflar hızla düzenlenerek ‘tabletli eğitim’ başlatılmıştı. Teknik
sorunlar e-içerikler konusunda da ortaya çıkmış; ön hazırlık evresi beş aydan
daha kısa bir süre olması nedeniyle z-kitap denilen zenginleştirilmiş içerikli
kitaplar, animasyonlar ve benzeri eğitici içerikler yetersiz kalmıştı.. Milli
Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın verdiği bilgiye göre 62 bin 800 adet tablet alımı
yapıldı ve bunların büyük bölümü lise kademesinin 9. sınıflarına dağıtılıyor.
Proje kapsamında şu ana kadar alımı yapılan akıllı tahta sayısı ise 85 bin
adet.”
Biz dergimizde
bu Fatih Projesi’ni işleyemedik. Aslında ABD ve Avrupa’daki uygulamalarından
bir dizi sonuç çıkmıştı, bunları derleyip topladık okuduk ama yayına girmedik.
Tabletle eğitim çok sorunlu bir alan, öğretmenle birebir ilişkinin yerini
tutması olanak dışı. Tabletle eğitimi/öğrenimi sınırlı/kısıtlı alanlarda,
öğretmene- derse aktif yardımcı olarak kullanabildiğiniz ölçüde, ondan bir
başarı sağlayabilirsiniz. Ama burada da bir sonuç yok.. Görsellik şüphesiz büyük bir nimet, ama
görselliğin aynı zamanda metin okumalarını engelleyici ve bıktırıcı bir
alışkanlık yarattığını unutursanız, zırcahil çocuklar yetiştirirsiniz.
Zaten
PISA araştırmaları da ülke eğitiminin kötü bir kalitede seyrettiğini ve üstelik
hiç bir iyileşme görülmediğini de ortaya koyuyor. Şimdi tabletle eğitim mi
nitelik sıçraması yapacak!? Böyle sihirli bir değnek olsaydı, bunu kendi
deneyimlerimizle biz mi keşfedecektik! Unutmayın ki, tablet- bilgisayar gibi
elektronik aygıtlarla eğitim, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yıllardır test
ediliyor..
ODTÜ “60 ÜNİVERSİTESİ ARASINDA”
ODTÜ, Times Higher Education tarafından yapılan “World Reputation Rankings 2013” sıralamasında
dünyanın en ünlü 60 üniversitesi arasında gösterildi. “Top Universities by
Reputation” (En Ünlü Üniversiteler) sıralamasında yerini yükseltmiş.
Bu sıralama, 17.000 akademisyenin katılımıyla Mart – Nisan 2012 aylarında
yapılan “Thomson Reuters’ 2012 Academic Reputation Survey” anketine
dayanıyor. Haberin ayrıntısı şöyle:
“Anket, farklı
coğrafi bölgeleri ve akademik disiplinleri temsil etmek üzere Times Higher
Education ve Thomson Reuters tarafından 144 ülkeden seçilen deneyimli (ortalama
çalışma süresi 17 yıl) ve bilimsel yayınlarıyla tanınan akademisyenlere
gönderilmiştir. Dünyanın en güçlü 100
üniversite markasını belirleme amacını taşıyan ankette, katılımcılardan hem eğitim hem araştırma alanında
“mükemmel” olarak tanımladıkları en fazla 15 üniversiteyi seçmeleri
istenmiş. Ankette katılımcılara, ‘En
başarılı mezununuzun lisansüstü eğitim için hangi üniversiteye gitmesini
önerirsiniz?’ gibi
sorular yöneltilmiş... ODTÜ, geçen yıl Mart ayındaki sıralamada, listesine
giren ilk ve tek Türk üniversitesi olmuş ve 91-100 bandında yer almıştı. Bu yıl
da listeye Türkiye’den giren tek üniversite olan ODTÜ, listedeki yerini geçen
yıla göre yaklaşık 40 basamak yükseltmiş.”
Listesinin üst sıralarında beklendiği gibi ABD,
İngiltere, Japonya ve Avustralya üniversiteleri yer alıyor. “İtalya, İspanya, Hindistan, Avusturya,
İrlanda, Yunanistan, Danimarka, Portekiz, Norveç ve Meksika gibi birçok ülke”
listeye girememiş.
ODTÜ’yü tebrik eder, ODTÜ’lülerin gururunu paylaşırım..
Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle…
ODTU icin kuskusuz gurur verici bir durum. Ben de ODTU mezunuyum ama olayi perspektifi icinde degerlendirip abartmamak gerektigi kanisindayim. Web sitesine bakarsaniz, "reputation ranking" Dunya universite siralamasindan bozma, oznel bir degerlendirme olup "sempati guzeli" kivaminda bir siralamadir. Ayni sitenin akademik performansa dayali asil degerlendirmesi olan Dunyadaki ilk 200 universite siralamasinda Turkiye'den bir universite yer almamaktadir.
YanıtlaSilIlker Dincer
Teknoloji üretebilenlerin "refah toplumları", satın alanlarında "geri kalmış toplumlar" olduğu açıktır: http://bit.ly/WUExKu
YanıtlaSilBazı örneklerden yola çıkarak yaratıcılık ve sorgulama konusu: http://bit.ly/VxaDLP
Saygılarımla,