18 Şubat 2019 Pazartesi / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Arifiye’deki
tank fabrikasının satılışına, özelleştirilmesine vb burada hiç girmedim, oysa
notlarımda duruyor hâlâ, iki yönüyle paylaşıp geçeyim:
1) “Yerli ve milli” edebiyatının altının boş olduğunu gösteren bir iktidar eylemi. İşin ilginci, eski genel kurmay başkanı ve
şimdinin savunma bakanı da özelleştirmeci ve satıcı; acaba ordudaki generaller
albaylar ne diyor bilmiyoruz , bir araştırma yapılsa “genç subaylar rahatsız” gibi bir
sonuç çıkar ve başımız vayyy darbe
mi istiyorsun diye derde girer! Kendisine en büyük kumpasların kurulduğu ve
yüzlerce subayının başına çuval geçirilerek tasfiye edildiği, genel kurmay
başkanının da tutuklandığı ve bu durumda bile darbe yapamayan Ordu için şimdi
bile kalkar böyle derler utanmazca, şüpheniz olmasın..
Ama
söyleyeyim: Ordu rahatsız...
“Yerli ve milli” suskunluk!
Kılıçdaroğlu’nun
“Tank Fabrikasının satılmasına ne
diyorsun, yoksa bu savunma açısından can alıcı fabrika ‘yerli milli’ değil
miydi” sorusuna MHP liderinin verdiği yanıtı biliyorsunuz, senin köklerin dışarıda benzeri laflar!
Dam üstünde saksağan bile değil! Ama vereceği yanıtı mı vardı..
Bu ülkenin
“milli ve yerli” beyinlerinin yarattığı stratejik bir tesisin satılmasına bile
ses çıkartamadığına göre, MHP, AKP’nin politikasına tam eklemlendi, kılık
değiştirdi demektir. Zaten önceki gün yayınladıkları “Cumhur ittifakı” bildirisi
bu yolda atılmış güçlü bir adım. Birbirleri olmadan var olamayacak iki parti.
2) Katar ne? ABD’nin de
kucağında bir ülke. Orada üsleri var. Amerikan asekremlri var, ortak
politikaları var. Katar’a satmak aynı zamanda Tank fabrikasının sırlarını da
ABD ile paylaşmak demek. Yerli ve milli, öyle mi!
Gizli saklı,
ihalesi bile yapılmadan, kaça gittiği bilinmeden devredilen bir değer. Herkes
sorsun çünkü güçlü bir toplumsal tepki protesto olmadı: Ne karşılığı? Neden?
Ülkeye milyarlarda para mı akıtıyor Katar? Yoksa orası milyarlarca doların bir
oraya bir buraya gidip geldiği ve cari açığa kaynağı bilinmeyen kalemlere
yardım eden bir trafik ülkesi mi?
Hiç bir şey
bilmiyoruz.. Ve muhalefet olarak bunun izini süren de yok..
20 milyar dolar mı?
CHP Bilim
Platformu’nun hazırladığı raporda, değerinin 20 milyar dolar olduğu yazılı.
Bilemeyiz.
Fakat
iktidar tam bir şirket kayırıcılığı yapıyor. Kendisine büyük bir sevgi ilan
eden BMC şirketinin sahibi Ethem Sancak
iktidarın en çok kayırılan şirketlerinden. Tam bir iktidar ortağı. Çok önemli
bir savunma şirketinin sessiz sedasız devredilmesi kendisini hukuken de rahatsız
etmiyor. Kapalı kapılar arkasında verilen kararlar, gün gelir açık kapılar
önünde sorgulanır.
Ülkede
“yerli sanayici”ye kapıları kapatacaksın, kimsenin haberi olmadan bir ulusal
değeri iki dudağın arasından çıkan bir kararla devredeceksin.
Kirli siyaset finansmanı
Türkiye’de
şüphesiz geçmiş iktidarlar döneminde de büyük kayırmacılıklar vardı.. Demirel’in Aile Fotoğrafı’nda kimler vardı, anımsıyor musunuz?
Siyasetin
–iktidara gelme- finansmanı ülkemizde hep kirli.
Karanlık
gibi, ama her şey ortada gün ışığında yapılıyor.
Bu dönemin
belki de en önemli farkı, al- ver ilişkilerinin siyasetin finansmanını da aşmış
olması.
Siyasetçinin
varlık finansmanı da da olaya dahil oldu.
Yakın
geçmişte ortaya dökülen belgeler de bunu net gösteriyordu.
Türkiye siyasetin
– siyasetçinin finansmanında hiç bir kuralı olmayan bir ülke.
Dünyanın en
karanlık ülkelerinden biri..
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder