30 Aralık 2018, Pazar /
Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
CHP alırsa demedim, muhalefet alırsa diyorum..
Muhalefet bunu başardı Başkanlık Anayasası referandumunda: yüzde 51’e 49. Bu
tekrarlanabilir. Şüphesiz Başkanlık Anayasasına hayır demekle hemen arkasından
gelen RTE’nin Cumhurbaşkanlığına “hayır” demek aynı şey değildi İstanbul’da ve
nitekim iki puan iktidar lehine oynadı.
Şimdi ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
oylanacak.
Bakıldığında muhalefetin şansının daha yüksek olduğunu
söylemek mümkün. Nedenlerine gelince:
·
Cumhurbaşkanlığı
oylanmıyor.
·
İktidarın ülkeyi
sürüklediği derin ekonomik kriz ve sonuçları ortada ve ciddi bir ikaz almasının
büyük zemini var.
·
Cumhurbaşkanının
kendi sözleriyle “İstanbul’a ihanet etmenin” bir karşılığı olması için
muhalefet ciddi bir çalışma yapabilir.
·
İktidarın yine toplumu
germe politikasına başvurması, muhalefeti de bir kez daha tıpkı Anayasa
oylamasında olduğu gibi ciddi bir karşılık vermesinin de koşullarını yaratıyor.
·
AKP’nin adayı Binali Yıldırım da, İstanbul’a yapılan
ihanetlerin de ekonomik çöküşün de ortağıdır. Binali bey, meydanlarda
İstanbul’a yapılan ihanetlerin hesabının vermeye davet edilmeli..
Metrobüsler
tavuk çiftlikleri
Ekrem
İmamoğlu, her ne kadar tanınırlık
açısından Binali Yıldırım ile kıyaslanmazsa da, bu açığı hızla kapatabilir.
Ekrem bey bir kamplaşmanın ismi olmadı, İstanbul seçmeni için bir uzlaşma
insanı olabilir. AKP adayına kıyasla gençliği ve olgunluğu ile çoğunluğu
kucaklayabilir.
İmamoğlu’nun İstanbul için Kent Anayasası ve kentin Ankara’dan değil İstanbul’dan yönetilmesi
görüşleri doğrudur. Ankara’nın İstanbul’a tasallutu yıpratıcı, vahşice, kan
emici, milyarlarca dolar rant devşirici...
İstanbul’un rantını iktidar yiyor, bu kentin yarattığı
değer bu kente harcanabilseydi, İstanbul’lular bugünkü eziyeti çekmezlerdi..
Mesela iktidar hala metrobüs ile övünüyor. Metrobüsler
sabahları ve akşamları yıllardır işkencehanelere; kent insanlarının, tavukların
kımıldayamadıkları tavuk çiftliklerine dönüşmüş durumda.. Bu sıkışıklık giderek
günün diğer saatlerinde de insanları esir almaya başladı. Ve metrobüslerin
sahibi Büyükşehir aval aval seyrediyor.
Metrobüs hattına paralel, yer altında, büyük bir metro
hattı planlanmalı ve bu hat dört beş yöne giden ağlarla örülmeli ve diğer metro
hatlarıyla kolay ve hızla birleştirilmeli.. Hemen, beş yıllık bir dönem içinde!
Fakat metrobüslerle, İstanbul’u esir alan
gökdelenlerdeki tavuk kümeslerine tıkılan insanlar arasında bir fark mı var..
İnsan için değil, insanı ezmek için çalışan bir AKP iktidarı var İstanbul’da..
İmamoğlu’nun ayrıntılı İstanbul planlarını merakla
bekliyorum..
Demokratik
araç terkedilemez
Geçen Cumhurbaşkanlığı seçimleri akşamı CHP kötü bir
sınav verdi ve insanları küstürdü. Bazıları hâlâ küslüğünü sürdürüyor.
Ama mesele CHP’nin ötesinde. İmamoğlu evet CHP’nin
adayı ama muhalefetin adayı olarak görmek daha doğrudur. Bugün İstanbul’da AKP
karşısında en çok oyu başka bir parti alsaydı, bu kez muhalefetin adayını
çıkartacaktı.
Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı seçimine takılıp
kalmayalım.
Mesele hem İstanbul hem de demokrasi.
İktidarı geriletmenin en önemli araçlarından biri
önümüzde duruyor. Bu aracı kullanmalıyız, kullanmak zorundayız.
Tüm muhalefet yeniden sandık için seferber olmak
durumunda...
Her açıdan adil olmayan seçim koşullarına... artan
iktidar baskısına.. seçim sandığı üzerindeki ağır baskılara rağmen..
Seçimler gibi hâlâ kullanılabilecek “demokratik hak ve
araçları” terketme, iktidara bırakma, seçimler üzerinde oynanabilecek oyunları
açıklamaktan vazgeçme lüksü olmamalı muhalefetin...
Çağdaş tüm teknolojilerin kullanılarak, özellikle
gençlerin seferber edilerek örgütlenecek ve toplumun tüm kanaat ve toplum
önderleri ile bütünleşecek bir büyük kampanya ile..
İstanbul iktidarın elinden alınması başarılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder