“Eli kanlı Esad ile doğrudan ilişki
kurmaya gerek yok, bu konuyu Rusya ile konuşuyor iktidar, yakında Afrin’e
operasyon başlar..” Bir programda Orta Doğu’da emperyalist
karıştırıcılığına ve halkların birbirine düşman edilerek kırdırılmasına karşı
barış projesini öne sürdüğümde, yanıtı böyle oldu bir asker kökenli “stratejist”in...
Açıkça iktidarın Orta Doğu politikasına “gerekçeler” üretme işini üstlenmiş,
özetle “iktidar ne yapıyorsa doğru
yapıyor” diyenlerden.
“Eli kanlı” deyimini çok seviyorlar. Suriye’yi ilk karıştıranların ABD- CİA
faaliyetleri olduğunu bilmezlikten geliyorlar. Ayrıca Ankara’nın da başlarda
karıştırıcılıkta elini ardına koymadığını da... Bir de, “Eli kanlı Esad”
derken, iktidar başlarının, 1 milyon Iraklı’nın resmen katili olan Beyaz Saray
sakinleriyle, bu süre içinde kaç kez “şömine önünde” poz verdiğini ve yüzlerce
kez el sıktığını da...
İnsan bir kez ar damarını çatlattı mı, artık duru durağı yoktur.
PKK- YPG’nin kontrolündeki Afrin’e operasyon laflarını iktidar medyası
ikide bir pompalıyor. Rus generali orada PKK’lılarla poz vermişti. Şam,
Amerikalılarla işbirliği halinde ülkesini bölen PKK- YPG’lileri “vatan
hainliği” ile suçlarken, Amerikalılar ve
bütün yabancı güçler (Türkiye)
ülkemden çekilsin diyor.
Ankara’nın bugünkü politikasının, eninde sonunda ülke aleyhine daha da
dönme olasılığı çok yüksektir. Ankara’nın tek yapacağı şey, Esad’ın ülke
bütünlüğünü ve birliğini sağlamasına yardımcı olmaktır. ABD orada olduğu
sürece, Kürt silahlı örgütlerini herkese karşı kullanabilecek ve ülke
birliğinin gerçekleşmesini engelleyecektir. ABD Türkiye’yi korumak için mi oraya
yerleşti?!
Bir kaç yazıdır, Suriye’de küçük hesaplar peşinde koşmak, Amerikalıların
hesaplarına yardımcı olmaktır diyor ve bölgede halkların kardeşliğine yönelik
büyük düşünmek gerektiğini yazıyorum.
İlginçtir ki her konuda kalem oynatan liberaller, dünün “yetmez ama
evetçileri” bazı “solcu yaftalı”ların, ABD’nin Orta Doğu’yu parçalama
politikaları karşısında sessiz. Şöyle düşünüyorlardır: “Yahu tamam Amerika emperyalist,
ama kardeşim her yaptığı da kötüdür diyemeyiz ki, mesela PKK ile işbirliği
çooook yararlı bir iş..”
Hayır, gülmeyeceğim ve bu konuda konuşmayacağım da.
Emre Deveci’nin
gazetemizdeki “Çin yapacak, Türkiye
bakacak” başlıklı haberini okudunuz mu? Suriye yeniden inşa edilecek tabii
ki. Enerji altyapısını tamamen Rusya kuracak. Tamam. Peki ötesi? “Suriye’nin 250 milyar dolarlık inşa
projelerinde başı Çin çekecek. Türkiye’ye ise ‘cihatçılara destek’ verdiği için
kapılar kapalı.
Bu konuda da yoruma gerek yok.
Bu konuyu, şimdilik iki okur mektubuyla kapatıyorum.. Bakalım gündemde
başka neler varmış?!
“Sağduyulu bir çağrı”
“İran’la beraber
bölgesel güç olma öneriniz, olması gereken, sağduyulu bir girişimdir. Acaba
İranlı aydınlar arasında karşılık bulacak mı? Böyle büyük ittifakların ancak
iki taraflı halk tabanında hayat bulmasıyla gerçekleşebileceği aşikardır.... Devlet
sınırını savaşmadan çizebilmiş ve savaşmadan düzeltebilmiş iki devletiz. Bu
fikriniz gerçekleşebilir. Hepimize (ve İranlılara) kolay gelsin! (HB-Adana)”
(Notum: Sadece İran
değil tabii, o temelde Suriye ve Irak ile de birlikte)
“Öncelik
insana”
“Günlerdir
yazdıklarınız bir cesur yürekli Aydın’ın giderek somutlaştırdığı sürecin güçlü
çağrılarından biri olarak elbet hak ettiği olumlu tepkiyi ve desteği alacak.
Kimlerden mi? Öncelikle “Akıl ve Bilim”i rehber edinenlerden, gerçek
Atatürkçü’lerden, vatanseverlerden, hümanizme inananlardan. Önce insan
diyenlerden. “Türkiye’nin öncelikli rehberleri” anlamı içinde düşünürsek öncelikleri
ön yargılara teslim etmeyenlerden... Bu çağrı hemen başarıya ulaşamasa da en
azından önceliklerin doğru tespiti ve bunun genel kabulüne katkıda bulunacak.
Bu bile büyük başarı olacak. (MSN).”
25 Ağustos 2017 Pazartesi / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder