7 Haziran 2015 AKP’nin tarihinde çok önemli bir
dönüm noktasıdır. Yüzde 41’in altına düşmüş ve seçimleri kaybetmiştir.
İktidarı, aslında 12-13 yıllık iktidarı aslında o tarihte sona ermişti. Kaç
seçim kazandığının önemi yok, topu topu 13 yıl iktidarda kalabilmişti. AKP
liderliğinin tarihinde 7 Haziran kara bir sayfadır, korku doludur, asla
anımsamak istenmez. Ama lider dün bu tarihi gündeme getirmek zorunda kaldı.
7 Haziranı 1 Kasım ile aştılar. Ama iki tarih
arasında olanlar Türkiye tarihinin çok özel yazılması gereken bir bölümdür.
Anımsayın, önce Cumhurbaşkanı, AKP dışında bir
hükümet seçeneğinin denenmesine asla fırsat vermedi. Davutoğlu ile lider
arasında, daha önceki olaylarla gerilmiş olan ipler asıl o zaman koptu.
Davutoğlu, CHP ile bir koalisyona bile sıcak bakabilirdi. Bunun işaretlerini
vermişti. Ancak Cumhurbaşkanı için böyle bir olasılık en büyük kâbusu
olabilirdi.
Büyük
kargaşa /güvensizlik
RTE ile Bahçeli arasında bugüne uzanan ilk
büyük ittifak o zaman atıldı. Bahçeli bir başka iktidar seçeneği defterini hiç
açmadı.
7 Haziran – 1 Kasım arasında yaşadığımız ve tüm
Türkiye için önemli olan ise, büyük kaostu. Al gülüm ver gülüm halinde AKP ile
PKK arasında masalar devrilmiş, ve PKK iktidarın gözleri önünde ve bilgisi
dahilinde tüm hendek savaşı hazırlıklarını tamamlamış olarak, “kurtarılmış
bölge” savaşını başlatmıştı.
28 Şubat’ta Hükümet- PKK arasında 10 maddelik
Dolmabahçe açıklandıktan sonra Nisan’dan itibaren savaş yeniden başladı.. Cumhurbaşkanı
anlaşma masasını devirdi. PKK zaten hazırdı. Güneydoğu ve tüm Türkiye alevler
içinde kaldı. Sadece PKK değil IŞİD gibi terör örgütleri de büyük kentleri
ateşe verdi. Büyük kargaşa, korku ve güvensizlik içinde tekrarlanan seçimde AKP:
49,5 ile iktidar oldu. Bilimin saptamasıdır: Büyük güvensizlik ve savaş ortamı
iktidara yarar.
İki
büyük sapma veya destek
1 Kasım seçimleri AKP ve Türkiye tarihinde bir
anomalidir, normal olandan sapma!
Doğal ve normal olan 7 Haziran seçim sonuçları
ve baş aşağı gidiştir. Çünkü AKP büyük bir doygunluğa ulaşmış, pek çok şeyi
başaramamış ve seçmen yeni arayışlara yönelmeye başlamıştı.
PKK iktidarın en büyük destekçisi ve
Türkiye’nin şimdiki duruma gelmesinde ana etkendir.
İkinci
anomali, yani normalden büyük sapma, 15 Temmuz Fethullah terör örgütünün darbe girişimi oldu.
Bu iktidara ikinci büyük cansuyu
oldu.
Bu ikinci süreç de–seçim kurulunun tüm hukuksal
rezaletleri eşliğinde- Türkiye’ye başkanlık rejimine evet demeyi dayattı.
Burada ayrıntıyı kaçırmayalım. AKP ancak
Bahçeli ile büyük ittifakla zar zor bu sonuca ulaşabilmişti.
Yani Başkanlık seçimi, MHP’yi çıkardığınızda,
AKP oyunu 7 Haziran seçimlerine yaklaştırmıştır. Yani AKP’de normale iniştir.
Bugün Hayır Cephesi’nin oyları, AKP+MHP’yi aşmıştır. Sonar’a göre AKP yüzde
38’de. Bunu doğrulayacak başka ciddi anketler bekliyorum.
Kaybederiz
korkusu
Cumhurbaşkanı, iki kez partisini ikaz etti: İlkinde
İstanbul’u kaybeden Türkiye’ye kaybeder, dedi. AKP Başkanlık seçimlerinde
İstanbul’u kaybetti. Sadece İstanbul’u değil, Ankara ve daha 15 büyükşehiri de
kaybetti.
İkincisinde bu kez, seçimi kaybedersek Türkiye kaybeder dedi. İkisi de aslında reel
durum saptamasıdır, yani hem İstanbul’u hem de seçimleri kaybederiz!
Partisinde ve belediyelerinde, metal
yorgunluğu diyerek operasyon başlattı. Bu, seçmen nezdinde kaybedilen
oyları, bu kez vitrin makyajı ile geri alma operasyonudur.
Metal yorgunu esas AKP liderliğidir.
Projelerdir. Sorunları çözemeyişidir. Keyfi ve anayasasız yasasız yönetim
tarzıdır, Meclis’i devre dışı bırakmasıdır, hukuksuzluktur, demokrasi – insan
hak ve ifade özgürlüklerini askıya almasıdır.
AKP kaybederse, Türkiye bütün bunları geri
kazanma şansını yakalayacak.
Yani Türkiye kazanacak.
1 Ekim 2017 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder