Barzani, Kuzey Irak’ta referandumu
yapacak gibi. Son anda vazgeçer mi bilmiyoruz. Bu kadar kararlılık
vurguladıktan sonra vazgeçerse epey bir itibar kaybına da uğrar.
Referandum yapması demek,
bağımsızlığını ilan etmek anlamına gelmiyor. Evet çıkarsa, Kuzey Irak’ta
yaşayanların bağımsızlık isteğini ve bağımsızlık ilan edilmesini desteklediğini
gösteriyor olacak. Barzani ilk aşamada bu desteği cebine koymak istiyor. Bu
onun için “tarihsel bir başarı ve ön alma” olacak: Kurucu Baba!
Kuzey Irak’da Barzani’nin devlet
aşamasına gelmesi şüphesiz ki bir Amerikan projesidir. Irak’a saldırı ile
ülkeyi parçalanma aşamasına getirdi ve Barzani’nin devlet kurma sürecini
hızlandırdı.
ABD yarım ağızla “Referandumu ertele”
dese de, yalan. Barzani’nin kararlılığının ardında Washington’un bu “yalanı”
var.
ABD ancak belki şunu ister: “Hele dur
kardeşim, şu Suriye’de Kürt bölgesi meselesini de tamamlayayım, sonra
bakarız..”
ABD, IŞİD’le savaş bahanesiyle her
türlü ağır silahla donattığı PKK-PYD ordusunu, Suriye’deki Kürt bölgesinin
temel savunma gücü olarak hazırlıyor.
IŞİD bitmiştir. PKK / PYD’nin
hazırlığı Suriye’ye, Şam’a karşıdır.
ABD, Esad’ın ülkenin birliğini bir daha asla kuramayacak koşulları
yaratıyor.
“Dünya lideri payesi” mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen
Trump’ın “İki ülke hiç olmadığı kadar
yakın!” sözleri ne anlatıyor?
1)
Çocuk
mu kandırıyor?!
2)
Biz dostuz, diyerek Erdoğan’ın sırtını
sıvazlıyor ve Türkiye’nin gazını alıyor.
3)
Erdoğan’ın kendisine “Dostum Donald” demesine fırsat veriyor ve “Erdoğan dünyanın çok zor bir bölümünü yönetiyor, güçlü inisyatif
kullanıyor” sözleriyle de Cumhurbaşkanına bir “dünya lideri payesi” sunuyor.
Yalanın bini bir para
Oysa Rus S-400 füzelerin neredeyse
satın alınma noktasına geldiği, Amerikan Savunma Bakanlığı’nın, Ordusunun ve
Amerikalı analistlerin “kabul edilemez” ilan ettikleri bu sürecin içinde iki
lider arasındaki bu sözde dostluk gösterilerinin başka anlamı ne olabilir?
Düşünün,
*Erdoğan’ın korumalarına tutuklama
kararının bulunduğu,
*korumalarına yarı otomatik özel silah
satışının bile yapılmadığı,
*ABD’de bankacı adamlarının ve vatandaşım diye sahip çıktığı Sarraf’ın
tutuklandığı,
*dahası eski Bakanı için yakalama
kararının çıkartıldığı ve
*yanıbaşında ağır silahlı bir PKK
Ordusu ve PKK özerk bölgesi yarattığı bir süreçte, “iki ülke hiç olmadığı kadar yakın”!
İktidar bağımsızlığa karşı mı?
Ankara gerçekten Barzani’nin
bağımsızlık referandumuna karşı mı? Önemli bir nokta bu. Biliyorsunuz Barzani
Saray’da bayraklarıyla devlet başkanı gibi karşılandı. Yakın zamana kadar
Barzani’nin bağımsızlığını ilan etme girişimlerine karşı adeta sessizce onay
vardı Ankara’da. Medyasında ve ekran adamlarında da.
Fakat ne zaman ki en büyük müttefiki
Bahçeli Barzani’ye gerçek anlamda adeta savaş açtı, hemen askeri müdahale ve
Kerkük’ü istedi, üstelik Binali Yıldırım ile ciddi bir polemiğe girdi, işte o
andan itibaren işin rengi değişti.
Cumhurbaşkanı Bahçeli’nin önemli
müttefikleri olduğunu anımsattı. Önce susuldu sonra da Cumhurbaşkanı ile aynı
tehditvari sözler sarfedilmeye başlandı.
Ordu’nun düşüncesini merak bile
etmiyorum.
Bahçeli, iktidarı en uç milliyetçi
çizgide tutacak bir araca sahip şu anda.
İktidarın Irak Kürdistanı’na karşı
bir askeri müdahalesi, iktidarın korktuğu “Kürdistan” meselesini hızla ve İskender Kılıcı ile hemen çözecek bir
durum yaratma olasılığı çok yüksektir. Yani ortalık karışınca, Kürdistan projesinin arkasındakiler bu işi hemen çözme fırsatı yakalarlar..
Sanki herkes bunu bekliyor!
24 Eylül 2017 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder