“Akademik yaşamın temeli olan, ‘dünyayı
değiştirebileceğimize olan umud"a adanmıştır.”, güzel sözü üzerine
düşünceler..
Geçen Cuma günü Bahçeşehir Üniversitesi Tıp
Fakültesi’nin ders yılı açılış törenini izledim. Tıp Fakültesi henüz beş
yaşında, öğrencileri 4.sınıfta. Kurucu Dekanı Türker Kılıç, beyin cerrahı... Araştırmacı bilim insanı ve üniversite
kavramını, içselleştirmiş bir akademisyen. Kaybettiğimiz ünlü beyin cerrahımız Yücel Kanpolat yol göstericiliğini
yapmıştı.
Prof. Kılıç, niteliği yüksek bir tıp fakültesi
hedefiyle hareket etti. Öğretim üyesi seçimi, öğrenci yetiştirme, ders
programında ve tıp fakültesine küresel boyut kazandırmada.
Açılış programı öğrenci odaklıydı ve önemli tıp
merkezlerinde çalışmalar yapan
öğrencilerin izlenimlerini dinledik. Bu öğrencilerden bazıları önemli araştırma
makalelerinde adı var; aralarında, bilim insanları için başarı ölçeği olan h-5
sayısına ulaşmış olanlar da. Bilimsel makalelerde imzası olan 30 kadar
öğrencileri olmuş. Onlardan Melih
Atalan’ı, İrem Türkmen’i, Deniz Kılıç’ı
vb dinledim. Yolları açık olsun!
Amaç, dünyayı koklayan öğrenen, iyi hekimler ve
bilim insanları yetiştirmek.
Bilgi:
20 yılda üçte biri eskiyor
Rektör Şenay
Yalçın, üniversitenin kurucu ilkelerine, Atatürk’ün dünyaya açık bakışına
göre, insanlarla ve dünyayla iletişime açık nitelikle öğrenciler yetiştirme
hedefini vurguladı. Üniversite’nin Vakıf Kurucu Başkanı Enver Yücel, istenirse ve ortamını yarattığınızda her şeyin
yapılabileceğini vurguladı. Özellikle geleceğin tıp dünyasıyla sağlık
sektörünün gelişmesinin yakından izlemek gerektiğini, tıp alanında büyük veri
depolamalarını kullanan yapay zekaların teşhis koymada vb., doktorlarla
yarışacağını belirtti. Google gibi büyük teknoloji şirketleri sağlığa el attı,
tıp ile mühendislik birleşti, dedi.
Bu yıl yeni öğrenciler Erzen ve Ortuğ sınıflarında derse başlayacaklar. Canan Erzen ve Gürsel
Ortuğ da öğrencilere ilk derslerini verdi. Erzen, bilginin artış hızına ve
öğrencilerin işinin zor olduğuna dikkat çekti. Bugün nano teknoloji alanında
üretilen bilgi 18 ayda bir ikiye katlanıyor. 2020’de tıp bilgileri ise 2,5
yılda bir ikiye katlanacak. Ve en ilginci, 20 yıl içinde üretilen tıp bilgileri
eskiyor, yanlışlığı gösteriliyor ve sadece üçte biri güvenilir bilgi olarak
kalıyor.
Erzen doğru bilginin, doğru araştırma
yöntemleriyle üretilmiş ve kanıtlanmış bilgi olduğunu anımsattı.
Yarının
Hukuku nedir?
Türker Kılıç, bilimin engin ufku üzerine açılış
konferansını verdi. Bilim dünyayı değiştiriyor. Kılıç, geçen açılışta da ses
getiren bir konuşma yapmıştı, bu nedenle merakla bekliyordum. Konuşma Başlığı “Geleceğin Hukuku” üzerineydi.
Bildiğimiz ceza hukuku vb değil şüphesiz!
Geleceğin canlı yaşam hukuku! Ve modern bilimin buna bakışı! Bilimin, yaşamın
anlamını belirleyici özelliğini öne çıkardı, son araştırmalardan örnekler
verdi. Tekil’in değil çoğulun önemini vurguladı. Bir ağaç yaprağını tanımlamak
iyi, ancak yaprak dallarıyla, dallar ağacıyla, ağaç da ormanla birlikte
varoluyor.
“Ben”,
ancak başkalarıyla var olabilir, içinde bulunduğu ağ ile tarif edilebilir. Zihin, ortamın kendisini
geliştirmesiyle vardır. Her şey bir “bütünsellik”
ile ilişkilidir. Bir uzaylı dünyaya baktığında insan türünü tek bir organizma
olarak algılar. Tek bir karıncadan ziyade, karınca kolonisinin varlığı
önemlidir. Bu bir organizma, ayrıca bir ormanla birlikte varoluş hukuku
yaratır.
Araştırmacılar için de ayrı bir hukuk vardır.
Bir ameliyathanede her şey kurallı ve belirleyici hukuğa tabidir. Ameliyathane
bir bütünselliktir.
Canlılığı oluşturan, bağlantısallığın kendisidir. Beyin
100 milyar nörondan oluşuyor. Bu şimdi bilgisayarda simüle ediliyor. Yaşam bir kodlamalar ürünüdür. Beyin böyle bir kod sisteminin ürünüdür. Bilinç, enformasyon gerektiren bir
süreç, maddenin bir biçimi, fiziksel bir niteliktir. Yaşam iç içe geçmelerle
oluşuyor ve yeni paradigmalarla ilerliyor..
Medya
özgürlüğü şart
Bunlar eksik anlatımlar tabii... Türker Hocayla
tüm bunları HBT’de konuşacağız..
Özgür beyinlerle birlikte toplum ilerler ve
beyin gelişir. Bilim için bu kaçınılmaz bir olgudur.
Gazetecilik de toplumun akıl sağlığı ve
gelişimi için vazgeçilmezdir. Hem bilime özgürlük hem medyaya.. Her ikisi
olmadan toplam var olamaz ve güdük kalır, çürür. Türkiye gelecekle var olabilir.
Bu nedenle de bugün Cumhuriyet çalışanlarını özgür bırakacak adalet bekleyişi içinde
olacağız.
25 Eylül 2017 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder