“Evrim okutursak, çocuklar ateist olurlar..” Böyle diyordu biyoloji
bilimi “üstadı”. Biyoloji okudu,
biyoloji üzerine araştırmalar yaptı ve yayınladı, Evrim de okudu ve şimdi hem
biyolojinin en temel yasasına ihanet ediyor hem de “Evrimi öğretmek ateizmi
öğretmek demektir” diyor.
Ama kendisi ateist
olmamış (çok şükür!). Felsefi açılımlar ve derinlikler gerektiren konularda “ateist
olurlar” gibi üstünkörü laf ebeliği yapmak, ancak siyasi arka planda bir takım
niyetlere beklentilere sahip olmak demektir. Bakıyoruz, iktidar partisinden
milletvekili adayı olmuş. Rektörlüğe adaylığını koymuş. Eh, bugün Evrim
meselesine bu tür yaklaşımının, şüphesiz ki siyasi iktidarın dikkatini çekecek,
siyasette ve üniversite tepesine gelmek gibi hırslarına yardımcı olacak başlı
başına etken olacağını düşünmektedir.
Evrim okuyan herkes
ateist olsaydı, dünya bambaşka olurdu! “Şunu
okursan, böyle olursun..” tam bir zırva yaklaşımdır.
Evrim meselesini yurttaşına yasaklarsan:
a) İnsanlarına büyük haksızlık yapmış,
dünyada olan bitenlere karşı onu hazırlıksız, bilgisiz bırakmış olursun. Belki
de evren ve dünyanın oluşumu, yerkürede hayatın (insanın değil!) 3,5 milyarlık
yolculuğu konusunda, hatta bugün evrimsel biyoloji ve antropoloji konusunda
dünya çapında işlere, araştırmalara imza atacak ve kendisine ve ülkeye büyük
kazanımlar sağlayacak insanlarımıza yolu, kapıyı kapatmış olursun.
Bu insan temele haklarına aykırıdır. Öğrenme hakkına tecavüzdür.
İnsanın neyi nasıl seçeceğine ilişkin seçme hakkını ortadan kaldırmaktır. Bu
demokrasiye aykırıdır. Bazılarının Evrim
meselesinin demokrasiyle ne ilgisi var gibi, şeyler arasında bağlantı
kurmada sıfır yeteneğine rağmen!
Avrupa Birliği bu
nedenle Evrimin öğretilmesiyle demokrasi arasında birebir ilişki kurmuştur!
Milli eğitime dava açılmalı
Evrim’i yasaklamak, Anayasa’ya insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır.
Bu gerekçelerle eğitim müfredatı yapıcı ve uygulayıcılarına, Milli Eğitim’e,
Bakan’a hızla ve burada belirttiğim ciddi gerekçelerle dava açılmalıdır.
Hiç bir iktidarın, tüm
dünyada okutulan (İran’da bile! Suudiler ve Afganistan dışında) çok temel bir
konuyu yurttaşlarına siyasi, dini, ideolojik nedenlerle yasaklayamaz ve
yurttaşlarının çağdaş bilgi edinme, öğrenme, araştırma yapma hakkını gasp
edemez.
Bu konu salt demokrasi ve
insan hakları konusu değildir.
b) Avrupa’nın, Amerikalı Evangelist kreatonistlerin
başlattığı, bilimin öğretilmesine karşı açtıkları bu saldırıyı püskürtmede
duyarlı olmalarının çok ciddi bir nedeni daha var: Biyoloji, evrim dünyanın en
büyük araştırma ve bilgi üretme alanlarından biri.. Bu alan, AB’nin yakın ve
uzak geleceğini doğrudan etkileyeceği için. Bu alan aynı zamanda dünyada bir
bilgi gücü ve egemenlik kurma alanıdır
Olay yeri yerküredir!
Çünkü dünyada üstünlük
ve zenginlik yaratmanın günümüzde en önemli ve belki de tek yolu bilim ve
teknolojiyi ilgilendiren her alanda dünyada başa güreşmektir.
Avrupa zaten bu amaçla
Kilise’yi, Papa’yı Vatikan’a hapsetmiş, Hristiyanlığın siyasi karar verici
niteliğini yok etmiş ve onu bir kültürel yaşanan olay, insanların dini
gereksinimlerine yardımcı olmakla sınırlandırmıştır.
Bu Avrupa’nın en büyük
devrimidir ve tüm kıtada gelişmenin yolunu açmıştır! Çünkü her şey (tüm olaylar!) yerküre üzerinde geçmektedir!
Bunu görmeyen,
ıskalayan, bu olaya katılmayan ülkelerin, yerkürede yeri yoktur.
Hayır hayır vardır:
Yerküre oyuncularına kölelik, onların sömürgesi olmak.. Sefalet, yoksulluk,
parçalanmak ve sürekli dayak yemek.
Size İslam dünyasının hali pür melalini
anlattığımın farkındasınız.
Evrim konusunu ve
yerkürenin gelişiminin dört dörtlük anlatılmasını önlemek, aynı zamanda ülkemizin de gelişimini, bilim ve
teknolojide başa güreşmesini önlemek anlamına gelir.
Açılacak davanın en can
alıcı ikinci yönü de budur..
Tabii ki sürdüreceğiz..
1 Ağustos 2017 Salı / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder