“Tek parti tek Lider olacak, ülke şahlanacak”,
propagandasına rakamlarla yanıt vermeden rahat yok bana.. Ekonomiden önce şu son
iki önemli karne notuna bakalım::
Sonuncusu
dün açıklandı: Her yıl yenilenen küresel
özgürlükler araştırmasında Türkiye yarı özgür ükeler arasında ve son bir
yıl içinde özgrülüklerin en çok kötüye gittiği ülke oldu. Puanı 100 üzerinde,
53’ten 38’e düştü. Bu kabul edilebilir bir şey mi?
Bir nokta
daha var: Özgürlükler konusunda ülkemiz son 10 yılda eksi 28 ile en büyük not kaybı yaşayan 10 ülke arasında
2.sırada! Üstümüzde Orta Afrika Cumhuriyeti, altımızda ise, seçimi
kaybettiği halde Başkanlık koltuğunda oturacağını ilan eden ancak zoru görünce
ülkeden kaçan liderin ülkesi Gambiya!
İkinci ve
çok önemli nokta: Türkiye, bu
araştırmada basın özgürlüğü olmayan ülkeler listesinde!
Dünya Yolsuzluk Araştırması da geçen hafta açıklanmıştı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporuna
göre, 1 puan kaybedince 9 basamak geriledik ve 176 ülke arasında 75.sırada
yerimizi aldık.
Yani, en
önemli 2 konuda popo üstü oturtulan bir ülkeden bahsediyoruz. Acaba TV’lerde bağırıp çağıranlar iktidarın
yarattığı bu tablo üzerinde neden konuşmazlar?
Uyduruk bir efsane, ekonomi
Ekonomi
iktidarın en büyük efsanesi.. Bir büyüdük bir büyüdük 14 yıl içinde, sormayın
gitsin. Reklamı bu. Şimdi ekonomik büyüme oranlarına dönemsel olarak bakalım
(*):
1923- 1950
(Tek parti CHP) 8,1
1950- 1960
(DP dönem) 6,4
1960-1960
(MGK dönemi) 3,1
1962-1965
(CHP) 5,8
1965-71
(AP-Demirel) 5,5
1971- 74
(12 Mart Cuntası) 5,4
1975-77
(AP-Demirel) 7,0
1980-83
(12 Eylül askeri..) 2,7
1983-91
(ANAP) 5,0
1992- 96
(DYP) 4,6
1997-1999
(ANAP) 2,4
1999-2002
(DSP, Kriz) 1,4
2003- 2017
(AKP) 4,8- 4,9
Yukarıdaki
oranlara baktığınızda, Çağdaş Şirin
şunu vurguluyor: Büyüme oranları açısından tek parti hükümetleri ile koalisyon
hükümetleri arasında pek fark yok. Dahası, Demirel’in dörtlü koalisyonunda
1976’da %10,5 büyüdük!
Başka bir
nokta: O tu kaka yaptığınız Cumhuriyetin ilk dönemlerinde büyüme kırılamayan
rekor düzeyde; 2. Dünya Savaşı yılları dahil: %8,1.
1924-
1939: Sanayi büyümesi de rekordu: 10.8.
GSMH büyümesi 7,8: Aşılamayan rekor. (1930- 1939 arası ise sanayi büyümesinda
başka bir rekor: %11,8 (Bayram Ali
Eşiyok çalışması).
Türkiye 5,6; AKP 4,9 büyüme
Türkiye’nin
ortalama büyüme hızı, 92 yılda % 4,8.
İkinci
Dünya Savaşı yıllarını çıkartıyor ekonomistler genellikle ve ortalama %5,6 büyüme
buluyor.
Yani AKP
döneminin ortalama %4,9 büyümesinden fazla!
Başka bir oran:
Türkiye’nin dünya ekonomisindeki payına
bakalım. Üç tane rekor var: 1987, 1993, 1993, 1997> % 1,40 -1,41.. 1998’de
1,42.
AKP
döneminde 1,42’yi 2011’de yakalıyor. Ve %1,39’e doğru gidiş var.
Özetlersek:
AKP ekonomik büyümede sanal bir efsane yarattı!
Evet,
ekonomi hacim olarak büyüdü, bunda AKP politikalarının payı ne? Dünya
ekonomisindeki yerimizde artış yok, ortalama büyüme oranları Türkiye ortalamasının
altında, koalisyon dönemlerinden farkı yok, hele hele Cumhuriyetin tek parti
döneminin yarısı kadar!
Olan şu:
AKP
döneminde dünyadaki para hacmi-arzı o kadar arttı ki, 500 milyarı aşan dolar,
trilyon sıcak para girdi çıktı.
Bunları da
İstanbul’un taşına toprağına yatırdık. Evet tüneller, köprüler, boğaz
geçişleri… Hepsi göz boyayıcı. Elde var onlar, bir de 370 AVM ve muazzam
tüketim doplumu.
En pahalı
gazını, benzinini, elektriğini kullanan ülkelerden biriyiz. Vergiler yüksek.
Bu akan
paralardan bir kısmı, şüphesiz seçmene
AKP yardımları olarak da gitti. Şimdi torun bakan ninelere maaş, emekli
maaşlarına üç yılda bir, bir kaç yüz lira banka avantası.. Hepsi referanduma
ayarlı ve seçmen tavlama politikası tam gaz
Enflasyon
adeta serbest bırakıldı! Ülkeye akan dolarlarla ucuz dolar dönemi bitti ve dolar gerçek yerine olması gereken 3,80’lere gelip oturdu. Gerçek hayata
geri döndük!
Referandum sonrası millete atılacak kazığı bekleyin. Bu kazık, büyümeyi de durduracak, şirket iflasları katlanacak, AVM’ler
deprem beklentisinin de sığınaklarına dönüşür artık!
Tabi
üstüne üstlük, darbeler, cinayetler, şehitler, savaşlar, katlanan terör! Ve hak
ve özgürlükler, basın ve demokrasi konularında da yerlerde sürünen bir ülke
yarattınız!
Pardon ama, Referandum’da bu iktidarın ve liderinin
nesine evet diyeceksiniz!
(*) www.businessht.com.tr/yazarlar/cagdas-sirin/1068162-92-yillik-buyume-seruvenimiz.
2 Şubat 2017 Perşembe / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder