SAYFALAR

3 Şubat 2017 Cuma

Pardon, Referandum’da bu iktidarın ve liderinin nesine evet diyeceksiniz


Tek parti tek Lider olacak, ülke şahlanacak”, propagandasına rakamlarla yanıt vermeden rahat yok bana.. Ekonomiden önce şu son iki önemli karne notuna bakalım::
Sonuncusu dün açıklandı: Her yıl yenilenen küresel özgürlükler araştırmasında Türkiye yarı özgür ükeler arasında ve son bir yıl içinde özgrülüklerin en çok kötüye gittiği ülke oldu. Puanı 100 üzerinde, 53’ten 38’e düştü. Bu kabul edilebilir bir şey mi?
Bir nokta daha var: Özgürlükler konusunda ülkemiz son 10 yılda eksi 28 ile en büyük not kaybı yaşayan 10 ülke arasında 2.sırada! Üstümüzde Orta Afrika Cumhuriyeti, altımızda ise, seçimi kaybettiği halde Başkanlık koltuğunda oturacağını ilan eden ancak zoru görünce ülkeden kaçan liderin ülkesi Gambiya!
İkinci ve çok önemli nokta: Türkiye, bu araştırmada basın özgürlüğü olmayan ülkeler listesinde!
Dünya Yolsuzluk Araştırması da geçen hafta açıklanmıştı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporuna göre, 1 puan kaybedince 9 basamak geriledik ve 176 ülke arasında 75.sırada yerimizi aldık.
Yani, en önemli 2 konuda popo üstü oturtulan bir ülkeden bahsediyoruz.  Acaba TV’lerde bağırıp çağıranlar iktidarın yarattığı bu tablo üzerinde neden konuşmazlar?

Uyduruk bir efsane, ekonomi

Ekonomi iktidarın en büyük efsanesi.. Bir büyüdük bir büyüdük 14 yıl içinde, sormayın gitsin. Reklamı bu. Şimdi ekonomik büyüme oranlarına dönemsel olarak bakalım (*):
1923- 1950 (Tek parti CHP)     8,1
1950- 1960 (DP dönem)           6,4
1960-1960 (MGK dönemi)       3,1
1962-1965 (CHP)                     5,8
1965-71 (AP-Demirel)              5,5
1971- 74 (12 Mart Cuntası)       5,4
1975-77 (AP-Demirel)              7,0
1980-83 (12 Eylül askeri..)        2,7
1983-91 (ANAP)                       5,0
1992- 96 (DYP)                         4,6
1997-1999 (ANAP)                   2,4
1999-2002 (DSP, Kriz)              1,4
2003- 2017 (AKP)                     4,8- 4,9
Yukarıdaki oranlara baktığınızda, Çağdaş Şirin şunu vurguluyor: Büyüme oranları açısından tek parti hükümetleri ile koalisyon hükümetleri arasında pek fark yok. Dahası, Demirel’in dörtlü koalisyonunda 1976’da %10,5 büyüdük!
Başka bir nokta: O tu kaka yaptığınız Cumhuriyetin ilk dönemlerinde büyüme kırılamayan rekor düzeyde; 2. Dünya Savaşı yılları dahil: %8,1.
1924- 1939: Sanayi büyümesi de rekordu: 10.8. GSMH büyümesi 7,8: Aşılamayan rekor. (1930- 1939 arası ise sanayi büyümesinda başka bir rekor: %11,8 (Bayram Ali Eşiyok çalışması).  

Türkiye 5,6; AKP 4,9 büyüme

Türkiye’nin ortalama büyüme hızı, 92 yılda % 4,8.
İkinci Dünya Savaşı yıllarını çıkartıyor ekonomistler genellikle ve ortalama %5,6 büyüme buluyor.
Yani AKP döneminin ortalama %4,9 büyümesinden fazla!
Başka bir oran: Türkiye’nin dünya ekonomisindeki payına bakalım. Üç tane rekor var: 1987, 1993, 1993, 1997> % 1,40 -1,41.. 1998’de 1,42.
AKP döneminde 1,42’yi 2011’de yakalıyor. Ve %1,39’e doğru gidiş var.
Özetlersek: AKP ekonomik büyümede sanal bir efsane yarattı!
Evet, ekonomi hacim olarak büyüdü, bunda AKP politikalarının payı ne? Dünya ekonomisindeki yerimizde artış yok, ortalama büyüme oranları Türkiye ortalamasının altında, koalisyon dönemlerinden farkı yok, hele hele Cumhuriyetin tek parti döneminin yarısı kadar!

Olan şu:

AKP döneminde dünyadaki para hacmi-arzı o kadar arttı ki, 500 milyarı aşan dolar, trilyon sıcak para girdi çıktı.
Bunları da İstanbul’un taşına toprağına yatırdık. Evet tüneller, köprüler, boğaz geçişleri… Hepsi göz boyayıcı. Elde var onlar, bir de 370 AVM ve muazzam tüketim doplumu.
En pahalı gazını, benzinini, elektriğini kullanan ülkelerden biriyiz. Vergiler yüksek.
Bu akan paralardan bir kısmı, şüphesiz seçmene AKP yardımları olarak da gitti. Şimdi torun bakan ninelere maaş, emekli maaşlarına üç yılda bir, bir kaç yüz lira banka avantası.. Hepsi referanduma ayarlı ve seçmen tavlama politikası tam gaz
Enflasyon adeta serbest bırakıldı! Ülkeye akan dolarlarla ucuz dolar dönemi bitti ve dolar gerçek yerine olması gereken 3,80’lere gelip oturdu. Gerçek hayata geri döndük!
Referandum sonrası millete atılacak kazığı bekleyin. Bu kazık, büyümeyi de durduracak, şirket iflasları katlanacak, AVM’ler deprem beklentisinin de sığınaklarına dönüşür artık!
Tabi üstüne üstlük, darbeler, cinayetler, şehitler, savaşlar, katlanan terör! Ve hak ve özgürlükler, basın ve demokrasi konularında da yerlerde sürünen bir ülke yarattınız!
Pardon ama, Referandum’da bu iktidarın ve liderinin nesine evet diyeceksiniz!

 (*) www.businessht.com.tr/yazarlar/cagdas-sirin/1068162-92-yillik-buyume-seruvenimiz.
2 Şubat 2017 Perşembe / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder