Bu ne
nefret!? 14 yıldır iktidardalar ve neredeyse 14 yıldır bize “koalisyonlar çok kötü, ükeye bir daha
koalisyonlu hükümetler nasip etmesin,” deyip duruyorlar. Ve reislik rejimi
beklentisini de “artık koalisyon dönemini
ebediyen kapatıyoruz”, diye tanıtıyorlar.
Koalisyonlar niye kötü olsun? Eğer bazı
aklıevvel, siyasal ve demokratik kültür olarak geri ve koalisyonları ülke
yararına bir uzlaşı temelinde yürütmeyi becerememiş bazı partiler ve siyasi
liderler çıktıysa bu ülkeden, suçu niye koalisyonlara yıkalım?
Yeminli Reisçilerin, ekranlarda ve
yazılarda sık dile getirdikleri koalisyon
mu, aman aman nesini savunabiliyorsun biçimindeki, bazen terbiyesizliğe
bile varabilen bilinçsiz –bilgisiz- kasıtlı saldırıları, salt
Reisçiliklerinderdir. Bize tek adam rejimini dayatmanın payandası.. Buna bağlı
olarak, bazen yılda bir hükümet kurulduğunu da anımsatıyorlar.
Evet geçmişte, dediğim gibi, uzlaşıyı
değil dayatmayı öne çeken liderlerden kötü hikayeler var. Ama bu var diye, tüm
ülkeyi, tüm hayatımızı, tüm yasayı-anayasayı, hiç uzlaşısız, sıfır demokratik,
tam bir dayatma biçiminde, 14 yıllık
politik-kültürel, sosyal müktesebatı ayan beyan ortada bir kişiye teslim
etmenin gerekçesi olabilir mi? Nerede görülmüş böyle bir şey!
Ayrıca, koalisyonları kötüleyenlere
karşı, koalisyonların nimetlerini sayıp dökmenin tam zamanıdır:
Koalisyonun
nimetleri
1) Koalisyonlar,
tek adamın, tek partinin kitlesine değil, geniş bir seçmen tabanına dayanır. Bu
bakımdan, halkın temsiliyeti bakımından geniş bir demokratiklik içerir.
2) Koalisyonlar, ülkeyi bugünkü gibi bölmez, siyasi
nifaklar sokuşturarak, birbirini boğazlayacak seçmen kitlesi yaratmaz. Oysa,
tek parti iktidarı, sürekli iktidarda kalmak için, bugün net görüldüğü gibi,
yoğun kamplaşma ve ülkeyi parçalara ayırma yoluna rahatça gidebilir.
3) Koalisyonlar,
yasalara ve anayasaya daha uygun davranır. Ortaklar birbirlerini bu konuda
denetlerler. Yargı da daha rahat görevini yapar, tek adama bağlı olmaz.
4) Koalisyonlar,
kamplaştırıcı milliyetçi cephe hükümetleri dışında, siyasal demokratik
ortamlarda hareket etmiştir.
5) Hiç bir
koalisyon döneminde, 2010’dan sonra olduğu gibi, yüzlerce gazeteci içeri
tıkılmamıştır.
6) Hiç bir
koalisyon döneminde, ülke, bu kadar kaotik, terör dolu, ordusuna kumpas kuran
olunmamış; anayasayı delik deşik eden, kendi iktidarını ebedileştirmek için
anayasa değişikliklerine gidilmemiştir.
7)
Hiç
bir partide, hiç bir koalisyonda, bir tek adam, partisinden tüm biad
etmeyenleri, biraz farklı görü, savunan herkesi temizleyerek, eleyerek, saf ve
bütünleşik bir koyu lider partisi yaratmaya gitmemiştir. Bu kadar uzun süren
tek parti iktidarında bir lider, sandığa dayanarak zerre demokratik olmayan bir
lider partisi yaratmıştır. Bu fırsatı, bu kadar uzun süren iktidar süreci
sayesinde yakalamıştır.
8) özetle, uzun
süren iktidarlar, bizim gibi her türlü kültürel yoksunluk içindeki ülkelerde,
dikta ve her şeye hükmetme eğilimlerini zirveye çıkartmaktadır. Mesela
Almanya’da Merkel de 11 yıldır
iktidardadır, yeniden seçilme şansı vardır, ama siyasal kültür ve zemin, toplum
ona otoriter rejim yolunu açmamıştır.
9) Bir konu daha var ki, onu da
yazacağım. Koalisyonlar döneminde ekonomi daha mı kötüydü?
OKUR
NOTU:
“Bir
süredir Türkiye’nin teknolojide daha fazla hamle yapması, sanayi üretimini
teknoloji üzerinden yapması gereğini belirtiyorsunuz. Bunu kendi veya ülkenin idealleri
olarak arzuladığınızı düşünüyorum. Çünkü açıklanan eğitim raporlarına bakınca genel olarak bu kadar
yetersiz bir eğitime ve bu
kadar düşük öğrenme-gelişme motivasyonuna sahip olan bir ülkenin, teknolojik
atılım yapması imkansız. Tabii ki çeşitli münferit başarı öyküleri doğabilir,
ama ülke olarak bu hamleyi istikrarlı hale getirmek için eğitim mutlaka ileri gitmelidir. Veya bizim durumumuz
budur diye kabullenip ideallerimizi buna uygun hale getirmemiz yerinde olur..
Yazılarınızı zevkle okuyorum ve aynı biçimde Herkese Bilim Teknoloji dergisinin
takipçisiyim.
Prof. Dr. Omer Aydemir
Manisa
Celal Bayar Uni., Psikiyatri A. D.
31 Ocak 2017 Salı / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder