Camiler göğü deler, yüksek teknoloji yerlerde
sürüklenirken..
Ne
diyor iktidar sahipleri sık sık: Avrupanın
zengin büyükleri yılda yüzde bir veya sıfır büyüme ile yetiniyorlar, biz ise
yüzde 3-4 büyüyoruz…
Ülkenin
gelişmesini, zenginleşmesini, refahın artmasını kim istemez?
Ama
iktidar sahipleri bunu beceremedikleri zaman da kendilerinden beklenen doğru
şeyler söylemektir. Mesela, “yüzde -3-4
büyüyoruz ama adam başına milli gelirimiz artmıyor, hatta düşüyor..”
demelisiniz. Ekonomi geriliyor! İnşaat ile gidebileceğiniz sınırlara 4-5 yıl
önce vardınız, oradan bir zenginlik-büyüme yaratmaya çalışıyorsunuz, ama boşuna
kürek çekiyorsunuz. Aşağıda son 6 yıllık iktidar fotoğrafı var, Kişi Başı Milli
Gelir ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (*)
YIL KBMG GSYH
2010 10.079 $ 735.8
milyar $
2011 10.469
$ 773.9 milyar $
2012 10.504
$ 786.2 milyar $
2013 10.782
$ 821.9 milyar $
2014 10.404
$ 800.1 milyar $
2015 9.261 $ 719.9
milyar $
Yüzde
3-5 büyüyorsunuz ama kişi başı milli gelir yoksullaşıyor (Siz hala 5 çocuk
yapın diye öğütleyin)
Hesap
kitap ve sonuç şu: Türkiye bugün 400 milyar dolar borçlu olarak bugünkü
büyüklüğe ulaştı. Türkiye bir ‘yoksulluk tuzağı’nda. Bunu nasıl aşacaksınız?
Mesela,
neden Türkiye’nin aşağıdaki tablosundan bahsetmiyorsunuz ve Türkiye’nin refah
artıının ancak bu tablonun geliştirilmesine bağlı olduğunu söylemiyor ve bir
kurtuluş mücadelesine çağrı yapmıyorsunuz? (Bilimi, eğitimin ilk kademesinden
itibaren geliştirmek zorunda olduğunuz için mi?)
İmalat Sanayi İhracatının Teknolojik Dağılımı (%):
Türkiye G.Kore Meksika İsrail ABD
Yüksek Teknoloji 3.2 31.0 31.8 29.8 33.9
Orta Yüksek Tek. 30.6 33.0 42.6 26.5 37.2
Orta-Düşük Tek. 38.1 30.6 13.4 10.3 14.8
Düşük Tek. 28.1 5.4 12.2 33.3 14.1
Kaynak: OECD veri tabanı. Türkiye için veriler 2008 diğer
ülkeler için 2009 yılına ait. Fakat Türkiye için değişen bir durum olmadığına
inanın.
Tablo, büyük değer üretemeyen, ileri-yüksek teknolojik bir yapıya hiç
sahip olmayan, düşük teknolojilerle idare etmeye çalışan bir ekonomi yapısı ve
iktidarın da bu durumu değiştirecek bir politika izlemediğini gösteriyor.
Ama,
Büyük Türkiye propagandasından geçilmiyor. Yukarıdaki tablo, büyük mü küçük mü
olduğumuzu gösteriyor.
Büyüyen cami sayısı ve nüfus
Ama
büyüyen başka bir şey var (nüfusun yanısıra): “10 yılda 8.985 minare göğü yükseldi.” Hürriyet bu başlığı övünerek
mi atmış yoksa, cami sayısı ile uzaya
gidiyoruz mu demek istemiş, bilemedim!
Diyanet
açıklamış. Onların derdi, başka bir şey olabilir mi? Gelişemeyen bir Türkiye’de
kendi varlıklarının büyüyeceğini mi düşünüyorlar?
Biz
yüksek teknoloji üretimi neden artmıyor diye soruşturuyoruz, bunun nedenini bir
başka haberde daha görüyoruz: Işık Kansu,
geçen günkü yazısında Eğitim-İş’in araştırmasına yer vermişti: 2012-2013’te
1099 olan İmam Hatip ortaokullarının sayısı bu yıl iki kat artarak 1900’u
aşmış. Milletin okullarını zorla imam hatipleştirme politikasıyla, ülkeyi daha
çok Ortadoğulaştırıyorlar.
İnsan eksik doğan canlı
“Türk Toplumu zamanın ve dünyanın neresinde?”
başlıklı yazıyı okurken (**) ilginç bir söz buluyorum: “İnsan eksik doğan bir canlıdır:
Bu eksikliğini eğitimle tamamlar” –Van Bolk-.
Acaba,
temel sorunumuz sakın bu eğitimin çağdaylık ve eksikilğinden kaynaklanıyor
olmasın? Tabii iktidardakileri de kastediyorum.. Yazının sahibi Halil İbrahim Ülker sorular sorarak ve
“hayatı basitleştirmişiz” diyerek, “yeterince
eğitilmemiş insanların bu küre üzerinde yaşayabilmeleri ciddi şekilde
zorlaşmaktadır” diyor.
Bu
saptamayı şöyle genişletelim: çağdaş, doğaya ve insana dost üretim ve
teknolojilere geçemeyen ülkelerin varolma, bağımsız ve özgür olma şansları hiç
oymayacaktır. İmam Hatip okulları, dini eğitim ve göğü delen cami inşaatlarıyla
gideceğiniz bir yer yoktur.
Ne
yapacağız?
DIŞ POLİTİKA NOTU:
ABD, Suriye’yi vurdu. Hata yaptıklarını söylediklerine mi inanacağız? Bu
Suriye’ye parçalama niyetlerinin (CİA başkanı açıklaması) dışa vurumu ve
mesajıdır. Anımsatayım: Bizim gemilerimizi de Eğe’de vurmuşlardı, tabii kaza
ile …
---
(*) Raif
Bakova, Herkese Bilim Teknoloji, sayı 25, 16 Eylül 2016
“Neden
hepsinin birer “Tarık Akan Okulu” yok.”
(**)
Herkese Bİlim Teknoloji, sayı 25..
20 Eylül 2016 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder