AKP’nin oyu yüzde 45’in altında
görülüyor. Peki AKP ve RTE’nin 367 milletvekili çıkarma ve RTE Anayasasını
Meclis’ten 367 parmakla geçirme rüyasının temeli var mı? Olabilir: HDP’nin
Meclis dışı kalması ve Mart-Nisan ayında Öcalan’ın PKK’yı dağdan indirmesi...
Peki bu ne kadar mümkün?
Sevgili arkadaşım, medyanın vicdanı ve
belleği Ayşenur Arslan ile Salı günü
Halktv’de gündemi ve medyayı konuştuk, şüphesiz ki Türkiye’nin üzerindeki
güncel bela olan, polise yeni destanlar
yazdıracak yeni güvenlik yasası da gündemdeydi... Dikkatinizi çekerim: Faşizan Güvenlik
Yasası ile RTE’nin diktatörlük öneren Anayasa önerisi paralel seyrediyor..
Herşey tamam, bir eksik olan, RTE’nin tek
adamlığının hukuki/yasal altyapısı... RTE tek adamlık anayasası için aslında
yıllardır çabalıyor. 2011-2015 Meclisinde bunu başaramadı, Cumhurbaşkanı
seçildi, ama yeni anayasa yok. Yeni Türkiye lafı, Çiftlik’teki saray ve 16
türlü çeşitli elbiseli asker.. herşey var ama, anayasası yok! Lider anayasası
olmadan bütün bunlar hava cıva..
RTE’nin şimdi geldiği nokta, bu süreci
tamamlamak. Yani Yeni Anayasa onun için bir ölüm kalım savaşı. Bu ana fikirdir.
Seçim politikasının çevresinde döndüğü mihverdir. Herşey bu “ana fikrin”
gerçekleşmesine göre hiyerarşik düzendedir.
Eğer RTE, bu seçimler sonrası süreçte
anayasasını gerçekleştiremedi mi, bulunduğu tepe noktadan, grafiği hızla aşağı
doğru inecektir. Seçim sürecini tahlil eden seri yazılarımın ana mantığı buna
dayanır.
***
Ayşenur bir soru yöneltti: Peki RTE’nin
bu sonuca ulaşması için ciddi ve büyük bir kırılma noktasına ihtiyacı var, bu
ne olabilir? Düğümü çözecek soru bu. Buna bir yanıtımız varsa, gelişmeleri
okuyabiliriz.
Cemaat-paralel yapı- dış düşman- lobiler
mobiler... Bütün bunları tüketti. Bunların hiç biri, RTE için aranan büyük
kaldıraç olamaz. Hatta artık negatif etkisi bile olur: Ne yahu ağzında ciklet,
çiğne patlat çiğne patlat..
Arayalım: Mesela savaş!? Suriye’ye saldırma ve Esad’ı devirme operasyonuna
kalkışması.. Göğsünde bir “başkomutan madalyası!”
Olasılık var mı?! Hayır.. Çünkü
Ortadoğu’yu cehenneme çeviren güçlerin politikası değişti. Baş politika, IŞİD’i
küçültühp yoketmek ve Esad bu noktana önemli roller üstleniyor, üstlenecek.
RTE’ye
kaldıraç: Kürt Politikası
Ama görülebilen, RTE’ye 367’nin yolunu
açabilecek tek seçenek, şimdilik, Kürt politikası..
a)
HDP’nin Meclis dışı kalması... Bu yeter mi.. sanırım yetmez. AKP oyları
yüzde 45’altına iner, CHP en azından oylarını korur ve MHP yüzde 17 üstüne
yükselirse, RTE’nin, HDP’nin kaybedeceği Kürt oylarıyla Meclis’de anayasayı
değiştirecek çoğunluğa ulaşması mümkün olmaz. Sadece, anayasasını Referanduma
götürecek (330) sayıya ulaşabilir.
b) Ama HDP’nin
Meclis dışı kalmasına bir başka gelişme daha eklenirse, oylarda kümülatif bir
etki yaratabilir: Mart’ta örneğin Öcalan’ın
kesin ateşkes ilan etmesi, PKK’nın dağdan inmesi.. Böyle bir gelişme, AKP
oylarında sıçrama yaratabilir.. Kürt meselesi kesin çözüldü artık denecek. Nasıl
çözüldüğü ise, seçimlerden sonraya bırakılacak.
Şimdilik, RTE’nin aşağı doğru
seyretmesinin önüne geçecek tek çifte gelişme bu olabilir. Ayşenur’un sorusuna
bu yanıtı verdim Salı günkü Medya Mahallesinde..
Peki
bu mümkün mü?
Sezdiğim kadar, İmralı’da bütün
pazarlıklar bunun üzerinde dönüyor. Bunu önceki yazımda belirtmiştim.
Derken Çarşamba günü, yani dün, Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak’taki
yazısı bu öngörüleri doğrulayan bir içeriğe sahipti. Anlıyoruz ki AKP Öcalan’a
“Türkiye’de
silahlı mücadeleyi bitiriyoruz, artık Türkiye’ye karşı silah çekilmeyecek,
kentlerdeki ve Kürt bölgelerindeki silahlı PKK militanlarını geri çekiyoruz..”
açıklamasını yaptırmak için çalışıyor.
Selvi, böyle bir açıklama ile, HDP’nin de
yüzde 10 barajını aşabileceğine işaret ediyor. Yani seçim sonuçları hem AKP hem
HDP’ye olumlu yansıyacak.
Böyle bir durumda, AKP+ barajı geçmiş en
az 55 milletvekilli HDP, Meclis’de birlikte, RTE tek adam anayasasını
çıkartacak bir sayı elde edebilirler... Hem anayasada Kürtlere statü, kimlik
sağlanır, hem de RTE’ye istediği otoriter-diktatoryal yetkiler.. Öcalan’ın RTE’ye
verilecek yetkilere itirazı olacağını sanmıyorum, bakınız 3013 İmralı
Tutanakları.
***
Aması var. Selvi, böyle bir çağrı yapılsa
bile olmayacaklara da işaret etmiş. PKK büyük silahlı güç olarak kalacak.
Suriye, Irak, İran’da savaşan bir örgüt.. Selvi önemli bir noktaya daha işaret
ediyor: Türkiye’de yerel parlamento ve
özerk yönetimden vazgeçtiğini, tüm Kürt örgütlerinin üst yönetimi olan KCK
ilan edecek mi?
Eğer bunlar yoksa, “tamam Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son veriyoruz” açıklaması,
RTE’ için gerekli etkiyi yapar mı? Sorulmayacak mı: yerel parlamento ve özerk
bölgeyi nasıl gerçekleştireceksin? Tabii RTE anayasası bunu da kapsıyorsa eğer,
sorunlarını çözmüş olurlar.
Bakmayın siz S. Demirtaş’ın büyük
demokrasi destanları yazmasına. Bu seçim arenasında herşeyi söylemek mubahtır.
Ciladır. Esası göreceğiz hep.
Seçimin düğümü burada, gelişmeleri bu
açıdan izleyin..
--
NOT: Işık Kansu’nun yazılarına son
verilmesini kabul etmediğimi tüm okurlarım biliyor. Gazeteye, Vakfa egemen
yönetim, Cumhuriyet’in birliği yönünde kararlar almalı. Işık, yazılarına geri
dönmeli..
--5 Şubat 2015 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder