Henüz erken
demeyin, şunun şurasında 5 ay sonra genel seçimler var. Ben bu köşeyi bugünden
itibaren “seçim potası”na sokayım, perdeyi açıyorum: Seçimlerde neler olur,
tabii ki can alıcı soru. Burada hazır yanıtlar yok. Bugünkü yazım genel bir
değerlendirme olacak. Önce geçen seçimi anımsayalım.
AKP’nin her
seçimde bir hedefi ve buna yönelik stratejisi vardır. 2011 seçimleri
stratejisini dün yazdım... Tek başına Tayyip Ayayasasını kabul ettirecek bir
Meclis çoğunluğu.. Bu stratejisi amaca ulaşmadı, MHP’yi Meclis dışı bırakmaya
yönelik “ahlaksız uygulamalar” sonuç getirmedi. MHP, CHP’lilerin endişeli
desteğiyle yüzde 13 oy aldı. AKP 2007 seçimlerinde yüzde 46,66 olan oy oranını
49,83’e; CHP yüzde 20,85’den 25,98’e yükseltti.
Seçimlere
“Emek, demokrasi, Özgürlük Bloğu” ile katılan Kürt siyasal hareketi 36
milletvekili çıkardı.
Daha yüksek oy
alması AKP’ye daha az milletvekilliği getirdi. Nedeni, CHP ile arasındaki oy
oranındaki azalma. Bu azalma bu seçimde sürerse, mesela CHP yüzde 28-30’ları
bulursa, AKP’nin milletvekili sayısı daha azalır. Bu seçimlerde MHP’nin oy
oranını arttıracağını varsayıyorum. AKP’den MHP’ye kayma olur. 2 puan?!
Dolayısıyla bu etken de AKP’yi zorlar.
CHP ne yapar,
arttırır mı, öyle mi kalır, azalır mı bilemiyorum... Ama bu müthiş
kutuplaşmanın CHP’ye daha fazla oy getireceği varsayılabilir. Yüzde 30 önemli
bir başarı sayılır. Bunu alsa bile CHP’nin politikalarında yönetim meselesi çıkacaktır.
5 Ay içinde Seçim sonuçlarını değiştirebilecek
Etkenler
Şüphesiz bütün
değerlendirmeler, bugünkü temel siyasi ve ekonomik koşulların yaklaşık aynen
sürmesi varsayımına dayanıyor.
Peki bugünkü
koşulları iktidar namına olumlu
etkileyebilecek bir etkenin gündeme gelmeyeceği varsayımındayım, yüzde 99.
Ama bugünkü
koşulları iktidar aleyhine etkileyecek
olumsuz etkenlerin devreye girme olasılığı vardır. Ama önemli olan,
önümüzde 5 aylık süreçte, bu olumsuz etkenlerin hangi derecede etkisini
göstereceğidir. Çok yıpratıcı, orta yıpratıcı, az yıpratıcı..
Peki bunlar
neler olabilir, fazla analizine girmeden (belki sonraki yazılarda) ana
başlıklar olarak özetlersek:
·
Ekonominin giderek
zorlaşması ve yurttaşların bunu önemli ölçüde hissetmesi, borç ödemesi ve ev
geçindirme sorunlarının ciddiyet alması.. En azından orta ölçekli kriz piyasaya
yansır mı, sanmıyorum..
·
Kürt Meselesi, çözüm
sürecinde büyük krizlerin çıkması, mesela 6-8 Ekim 2014 ayaklanması, Türk-Kürt
ayrışması vb gibi..
·
Dış politikada
yalnızlık çukuruna ülkeyi ve iktidarı sürükleyen RTE-Davutoğlu ikilisinin,
bugüne kadar yaptıkları ağır hataların, bir siyasi kriz ve yol açacağı diğer
sorunlar olarak AKP’ye dönmesi... Bu eksende siyasal tartışmaların ve yeni
saflaşmaların ortaya çıkması..
·
İktidarın seçim
sürecinde ağır polisiye, hukuki baskılarının, özetle uygulayacağı şiddetin yol
açabileceği iç sorunlar..
Bu temel
sorunları iktidarın dengede götürmesi mümkün olur mu, bilmiyorum.. Sonrasına ve
ayrıntısına bakacağız.
Peki Seçimlerde Sürpriz Olur mu?
Elimizde bir
sürpriz diyebileceğimiz seçim anketi var. Kamuoyu araştırma şirketi Sonar
(Hakan Bayrakçı) 28 Kasım’da ilk anket sonuçlarını yayımladı. RTE
Cumhurbaşkanı, Davutoğlu Başbakan olmuştu. Anket AKP’nin ciddi oy kaybına
işaret ediyordu: Yüzde 40’ın altı, ilk kez! Bu yüzde 12 puanlık düşüş demekti.
Sonar Mart ayında da yüzde 5 lik düşüş kestiriminde bulunmuştu.
Buna göre AKP
12,5 puan düşüyor, MHP 4 ve CHP ise 1 puan arttırıyor. Seçimden 7 ay önce
yapılan bu anketin sağlamasını yapacak başka anketler henuz zuhur etmedi. Mart
yerel seçimlerinde bazı “ünlü” anket şirketlerinin iktidarın manipulasyon aracı
olarak kullanılmasının ortaya çıkması, anketlere yaklaşık güven meselesini
gündeme getirdiği de açık ve seçik.
Fakat yine de
anket sonuçları karşılaştırmalarından bir değerlendirme yapma fırsatımız
olacak.. Yukarıdaki sonuçlar örneğin ocak-şubat aylarında ne durumda
bilmiyoruz.. Gerçekten yüzde 12,5 luk düşüş beklemek bugünkü koşullarda
gerçekçi mi bilmiyorum.
Şimdilik
söyleyebileceğim, yukarıda da belirttiğim giib AKP’den MHP’ye önemli bir oy
kaymasının gerçekleşebileceğidir..
Başladık bir
kere.. Peki AKP’nin 2015 seçim stratejisininin belkemiğinde ne var?
Yarın: AKP’nin
Stratejisi: Kürt kartı?!
BİR KİTAP:
Şirin Cemgil: Bir Amazon Kadını..
Füsun Erbulak.. (Affectum libris yayını)
Gözümden kaçmış
Füsun Erbulak’ın özel bir notla gönderdiği kitap. Notunu paylaşayım,
höşgörüsüne sığınarak ve pek yapmadığımı da belirterek: “Her Cumhuriyet alınca sizi yutar gibi okuyorum ama karamsarlığım
azalmıyor. Şirin’e ağıt olarak derlediğim bu kitabı size de yollamak istedim.”
Teşekkür ederim sevgili Erbulak. Bu vesileyle Altan Erbulak’ın da kulaklarını
çınlatma fırsatı yarattınız. “Spartaküs’ün yenilgisine rağmen, köleliğin
zaferle sonuçladığını bir kez anıyorum” diyor. Kitabı gerçekten çok özel bir
dosya.. Resimlere yazılardan oluşuyor..Gençler sorar mı, Şirin Cemgil kim? O
bir Amazon Kadını! Okuyun.
--5 Ocak 2015 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder