CBT Gündem, 2
Ocak 2015, Sayı 1450
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK’ı çok sever. Bilim ve Teknoloji üretimini çok
ister. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’na (BTYK) altı ayda bir sektirmeden
başkanlık yapar. Orada danıymalranının yazdığı konuşmalarının altına neredese
imzanızı atarsınız! Bilim ve teknoloji üretimi bizi kurtaracaktır der..
Üniversite hocalarına seslenir... Ama, işte orada takılıp kalıyoruz. Nedenine
gelince, şu haberlerde saklı:
1)
“Necmettin
Erbakan Üniversitesi AKP’nin arka bahçesi oldu: AKP Konya İl Kadın Kolları Başkanı Özgür Ergun,
zehir zemberek bir açıklama yaparak, istifasını duyurdu. ‘Necmettin Erbakan
Üniversitesi bir arka bahçe gibi kullanılıyor. İl Başkanlığında görev alan
isimlere kadro verilerek ödüllendiriliyor..’ dedi.”
2) “Arkeoloji
bölümüne ilahiyatçı başkan: Bir süredir yolsuzluk iddialarıyla
çalkalanan Mardin Artuklu Üniversitesi'nde, Harvard mezunu arkeoloji bölüm
başkanının yerine ilahiyat kökenli Doç. Dr. Mehmet Akbaş atandı… Lisans tez konusu “Sahabenin İslam’ı Tebliği (Suriye
Bölgesi). Diğer çalışmalarından örnekler: Seyfullah Lakabının Halid b. Velid’in
Cihadına Yansıması, Hz. Ömer Dönemindeki fetihlerin ardından gerçekleştirilen
tebliğ faaliyetleri, Fetihlerden Sonra Suriye Bölgesine Yerleşen Sahâbîlerin
Mescidlerdeki İlmî Faaliyetleri…
“Artuklu Üniversitesi’nin tüm
akademik kadroları iddiaya göre ilahiyatçılar tarafından ele geçiriliyor. Son
dönemde üniversitenin sosyal bilimler kürsülerine alınan 8 akademik kadrodan
5’i ilahiyat mezunu.
“Arkeolojik sit
alanı olan İstanbul Tarihi Yarımada’yı korumakla görevli Kültür Varlıkları
Koruma Kurulu’nun başına onca arkeolog dururken avukat
atanıyorsa, üniversitenin arkeoloji bölüm başkanlığına imam tayin etmeleri
gayet normal..” Ömer Erbil’in haberi: www.radikal.com.tr/turkiye/arkeoloji_bolumune_ilahiyatci_baskan-1259354
Diyecek sözünüz var mı? Durun bir haber daha!
3) İlahiyat mezunu
Mustafa Sancar TÜBİTAK ULAKBİM’in Cahit Arf Bilgi Merkezi Müdür Yardımcısı oldu…
Özgeçmişine bakıyorum: Tokat İmam Hatip Lisesi, Ankara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi mezunu.. Evli 3 çocuk babası (standartlara uygun).. Mesleği:
Yönetici öğretmen. 2013’te Ankara Büyükehir Bld Başkanlığı’nda çalışmış.. Basın
faaliyetleri: İslam dergisi editörlük, köşe yazıları, grafik tasarım. İlim ve
Sanat dergisi editörlük. Serbest meslek hayatı da yine benzer yerlerde
reklamcılık falan ile dolu geçmiş.
İlim Sanat dergisindeki
ilim sözcüğü mü onu Cahit Arf Bilgi Merkezi Müdür Yardımcılığına getirdi?
Mümkündür.. Bunun yanısıra, İslami dergilerde yazı yazması, editörlük
faaliyetleri, reklamla uğraşması da etken olmuş olabilir! Çünkü ULAKBİM ve Cahit Arf Bilgi Merkezi de
alt tarafı benzer işlerle uğraşıyor!!!
Peki ULAKBİM nedir, bakalım: ULUSAL AKADEMİK AĞ ve
BİLGİ MERKEZİ.. “Ülkemizdeki tüm akademik kurumları birbirine ve
küresel araştırma ağlarına bağlayan Ulusal Akademik Ağ alt yapısını işletmekte
ve bu ağ üzerinden yeni ağ servisleri sunarak, bir yandan ağ için araştırma
geliştirme yapmakta, diğer yandan araştırmacıların, ağı, ARGE yapmak için
kullanmalarını sağlamaktadır… Ayrıca, ülkemizdeki en zengin bilimsel basılı ve
elektronik bilgi kaynaklarına sahip olan Cahit Arf Bilgi Merkezi aracılığı ile
ülke çapında yaygın bilgi ve belge erişim hizmetleri sunmaktadır.. ülkemizdeki
eğitim ve araştırma kapasitesini artırmak ve bilgi hizmetlerini ulusal ölçekte
yaygınlaştırmak amacıyla günün koşullarına uygun olarak geliştirmeyi
hedeflemektedir.” (TÜBİTAK sitesinden naklen)
Ben bu müdür yardımcısının
yetenekleri ile getirildiği mevki ve uğraşacağı işleri çooook örtüştürdüm.
Eminim hizmetleriyle, bugüne kadarkileri katlayarak arttıracaktır.
Ülkemiz, imam hatip ve ilahiyat
mezunlarının, AKP avukatlarının, bugüne kadarki gizli kalmış yeteneklerini,
gizil güçlerini keşfettiği ve bunları ülkemizin ve kurumlarımızın hizmetine
sunduğu için iktidar ve şürekasından Allah razı olsun.. Herkes sanıyordu ki,
ilahiyatçı sadece ilahiyat işlerinden anlar.. Ama şöyle bir tarafı da olabilir
bu işin, haksızlık etmeyelim: İlahiyat alanında yeteneksiz oldukları ortaya
çıkınca, yetenekli olabilecekleri bu alanlara kaydırılmaya ve yüksek
yeteneklerinden tüm kurumları yararlandırılmaya başlamıştır. Hepsi biliyoruz ki
Allah’ın sevgili kullarıdır ve önlerindeki engeller, tıpkı denizlerin yarılıp
üzerinden geçildiği gibi mucizelerle büyük başarılara imza atacaklardır..
Fitne fücürluk yapmayın, aklınızdan
“yoksa büyük yemliklere imza atacaklardır” gibi düşünceler geçmesin, bir beddua
yağmuruyla darmadığın edilirsiniz..
Dün ve Bugün ne dedi
Bir dakka,
bir haberi daha duyuralım.. Yeni yıla nasıl girdiğimizi anlayabilmek için:
4) 24 Nisan
2012’de, Başbakan Erdoğan, “Anayasanın Dili” Sempozyumu'ndaki şöyle doğru
şeyler demişti:
“Diller arasında bir ayrıma gitmek, açık
söylüyorum bir ırkçılıktır. Zaman zaman söyleniyor, 'Türkçe ile felsefe, bilim
yapılmaz, bilim dili kurulmaz' deniyor. Bunların tamamı ırkçılık kokan
açıklamalardır. Irkçılık ihtiva eden bir düşünüş biçimidir. Dünyadaki tüm
diller gibi Türkçe de zengin kelime hazinesiyle, bu dili konuşan herkese
sonsuz, sınırsız, engin bir muhayyile sunabilecek güce sahiptir”
Bu kez Cumhurbaşkanı
şapkası altında, 24 Aralık 2014’te gerçekleştirilen 49. TÜBİTAK Bilim, Özel ve
Teşvik Ödülleri Töreni'nde şunları söyledi :
“Şu anda Türkçenin mevcut
kelime hazinesiyle felsefe yapamazsınız. Ya Osmanlıca ya da İngilizce, Almanca,
Fransızca kelime ve kavramlara başvuracaksınız. Bu sorunlar devlet eliyle değil
bilim insanları eliyle aşılacak sorunlardır”.
***
Aslında yazacak başka
konularım vardı.. bu manzara kendini dayattı. Yeni yıla bilim, üniversite vb
açısından nasıl girdiğimizin fotoğrafı olabilir.
Biz ise 1450.ci
sayımızla, yüzümüz ak pak yeni yıla ayak basıyoruz.
Hedefimiz, Cuma günü 5500
olan fazla satış rakamımızı 7 bine yükseltmek.. Bilimi, doğruyu, bilimsel
düşünmeyi, gerçeği, ülkemize katkıyı, ARGE ve bilim üretmeyi yaymak ve
hakkedenin hakkettiği yerlere gelmesi için çaba sarfetmek..
Mutlu bir yıl diliyorum,
hem sizlere hem de sevgili yalnız ülkeme
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder