İktidarın “Ordu’ya
kumpas kurdular” açıklamasından sonraki gelişmelerde, Cemaatçi yargının
yarattığı uyduruk delillerle içeri tıktığı insanların çok küçük bir kısmı uzun
zamandır Anayasa Mahkemesi’nin kararını bekliyor...Büyük bir haksızlığın
düzeltilmesi için Anayasa Mahkemesi’nin kapısında aylarca beklemek her iki
taraf için de büyük bir vicdani sorumluluk..
Bu dava öncelikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
personelini hedef alan “Istanbul Askeri Casusluk Davası” olarak biliniyor ve dönemin
en büyük alçak kumpaslardan biri olarak tarihe geçti.
Yargıtay’ın, Silivri davalarını onaylamak amaçlı
olarak yapısı oluşturulan 9. Daire yapısı, yine Cemaatçi özel yetkili
mahkemelerinden 11.cisinin verdiği uyduruk ve haksız cezaları, tıpkı Balyoz
davası gibi onaylamıştı ve “çoğunluğu
Deniz Kuvvetleri personeli ve rütbeleri düşük olan 43 kişi” hüküm giymişti.
***
Manchester/İngiltere'den gönderilen isimsiz
ihbar mail'i ile başlayan ve sadece uydurulmuş dijital delillere dayandırılan
ididaname, hukukta karşılığı olmayan bir dava.
“Olmayan adreste arama yapılarak delil
bulunması, yanlış evde doğru delil bulunması, sözde örgüt liderinin telefon
TAPE'sine polis tarafından her zaman görüldüğü gibi sehven ekleme yapılması, tüm
bilirkişi ve tanık dinleme taleplerinin mahkeme tarafından gerekçesiz
reddedilmesi..” Bütün bunlar diğer davaların da temel özellikleri arasındaydı..
Şüphesiz, AYM’nin önünde binlerce hak ihlalleri
ve haksız sonuçlanmış ceza davaları bekliyor.. Türkiye gibi haksızlıkların
ayyuka çıktığı bir ülkede insanlaırn umudu orada..
Şimdi avukatlardan aldığım bilgileri
aktarıyorum:
***
Sanıklar, 6 Ocak 2014 tarihinden itibaren Anayasa
Mahkemesi (AYM)’ye bireysel başvurular yaptı.. Ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı
9 aya yakın zamandır bekleniyor..
*AYM, özgürlüğü kısıtlamayan hak ihlallerine
bile, Istanbul Askeri Casusluk Dosyasından önce baktığı görülüyor..
*Bunca tutuklunun olduğu bir davanın
diğerlerinin yanında geride bırakılması vicdanların huzursuz ediyor.. Çünkü
Balyoz’un diğer benzer davalarından hüküm giyenlerin hepsi özgürlüğüne
kavuştu..
*Bunun yanısıra dosyanın bozulan kısmı,
Yetkisizlik gerekçesiyle hiçbir mahkeme tarafından kabul edilmedi. Önce Istanbul
21.Ağır Ceza Mahkemesi, daha sonra Kocaeli ACM ve nihayetinde Istanbul 4 ACM,
önlerine gelen dosyaya Yetkisizlik kararı verdi. Dosya 5 aydır Yargıtay 5.nci
Dairenin hangi mahkemeyi yetkili kılacağı kararını beklemektedir.
***
* Hak ihlali Balyoz ile bire bir örtüşen bu
davada, AYM'nin Balyoz Kararı gerekçe gösterilerek yerel mahkemeye yeniden
yargılama talebi de yapılamıyor, çünkü yerel mahkeme belli değil.
* Davada yargılanan subay ve astsubayların
birçoğunun rütbeleri düşük olup emeklilik hakkı kazanamadılar.
*Ayrıca Balyoz'da olduğu gibi başarılı mesleki
kariyere sahip yüksek rütbeli subayların bir kısmı çok sevdikleri
mesleklerinden ayrılmak zorunda kaldı.
* Balyoz Davasındaki özellikle dijital delillere
yönelik hukuksuzlukların benzerinin yaşandığı Istanbul Askeri Casusluk
Davasının da bariz bir kumpas örneği olarak göz önüne alınması ve mağdur subay
astsubaylara sahip çıkılması adalet ve insanlık açısından önemli..
***
Özetlersek:
·
Hiçbir bilirkişi
ıncelemesı yapılmadı.. Tüm deliller dijital materyale dayanmasına rağmen..
·
Bir suç örgütü yoktan
verildi..
·
Yine sehven suç
delilleri yüklendi..
·
Tek dayanak uyduruk
dijital deliller..
·
Aynı aynı anda iki
yerde olan insanar,,
·
Ortada olmayan harici
diskler
·
Yanlış vlerde yapılan
aramalara rağmen bulunumayana suç delilleri..
Daha bir dizi bezen
hukuksuzluklar..
Anayasa Mahkemesi,
lütfen, hapisaneden ve ailelerden yükselen bu çiğile kulan verin
***
Not: İran gezisindeyim
bir süre yazılarıma ara veriyorum.. Herkese sevgiler..
---22 Eylül Pazartesi, 2014 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder