SAYFALAR

2 Ekim 2014 Perşembe

Anayasa Mahkemesi’nin Vicdanı

İktidarın “Ordu’ya kumpas kurdular” açıklamasından sonraki gelişmelerde, Cemaatçi yargının yarattığı uyduruk delillerle içeri tıktığı insanların çok küçük bir kısmı uzun zamandır Anayasa Mahkemesi’nin kararını bekliyor...Büyük bir haksızlığın düzeltilmesi için Anayasa Mahkemesi’nin kapısında aylarca beklemek her iki taraf için de büyük bir vicdani sorumluluk..
Bu dava öncelikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelini hedef alan “Istanbul Askeri Casusluk Davası” olarak biliniyor ve dönemin en büyük alçak kumpaslardan biri olarak tarihe geçti. 
Yargıtay’ın, Silivri davalarını onaylamak amaçlı olarak yapısı oluşturulan 9. Daire yapısı, yine Cemaatçi özel yetkili mahkemelerinden 11.cisinin verdiği uyduruk ve haksız cezaları, tıpkı Balyoz davası gibi onaylamıştı ve “çoğunluğu Deniz Kuvvetleri personeli ve rütbeleri düşük olan 43 kişi” hüküm giymişti.
***
Manchester/İngiltere'den gönderilen isimsiz ihbar mail'i ile başlayan ve sadece uydurulmuş dijital delillere dayandırılan ididaname, hukukta karşılığı olmayan bir dava.
“Olmayan adreste arama yapılarak delil bulunması, yanlış evde doğru delil bulunması, sözde örgüt liderinin telefon TAPE'sine polis tarafından her zaman görüldüğü gibi sehven ekleme yapılması, tüm bilirkişi ve tanık dinleme taleplerinin mahkeme tarafından gerekçesiz reddedilmesi..” Bütün bunlar diğer davaların da temel özellikleri arasındaydı..
Şüphesiz, AYM’nin önünde binlerce hak ihlalleri ve haksız sonuçlanmış ceza davaları bekliyor.. Türkiye gibi haksızlıkların ayyuka çıktığı bir ülkede insanlaırn umudu orada..
Şimdi avukatlardan aldığım bilgileri aktarıyorum:
***
Sanıklar, 6 Ocak 2014 tarihinden itibaren Anayasa Mahkemesi (AYM)’ye bireysel başvurular yaptı.. Ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı 9 aya yakın zamandır bekleniyor..
*AYM, özgürlüğü kısıtlamayan hak ihlallerine bile, Istanbul Askeri Casusluk Dosyasından önce baktığı görülüyor..
*Bunca tutuklunun olduğu bir davanın diğerlerinin yanında geride bırakılması vicdanların huzursuz ediyor.. Çünkü Balyoz’un diğer benzer davalarından hüküm giyenlerin hepsi özgürlüğüne kavuştu.. 
*Bunun yanısıra dosyanın bozulan kısmı, Yetkisizlik gerekçesiyle hiçbir mahkeme tarafından kabul edilmedi. Önce Istanbul 21.Ağır Ceza Mahkemesi, daha sonra Kocaeli ACM ve nihayetinde Istanbul 4 ACM, önlerine gelen dosyaya Yetkisizlik kararı verdi. Dosya 5 aydır Yargıtay 5.nci Dairenin hangi mahkemeyi yetkili kılacağı kararını beklemektedir. 
***
* Hak ihlali Balyoz ile bire bir örtüşen bu davada, AYM'nin Balyoz Kararı gerekçe gösterilerek yerel mahkemeye yeniden yargılama talebi de yapılamıyor, çünkü yerel mahkeme belli değil. 
* Davada yargılanan subay ve astsubayların birçoğunun rütbeleri düşük olup emeklilik hakkı kazanamadılar.
*Ayrıca Balyoz'da olduğu gibi başarılı mesleki kariyere sahip yüksek rütbeli subayların bir kısmı çok sevdikleri mesleklerinden ayrılmak zorunda kaldı.
* Balyoz Davasındaki özellikle dijital delillere yönelik hukuksuzlukların benzerinin yaşandığı Istanbul Askeri Casusluk Davasının da bariz bir kumpas örneği olarak göz önüne alınması ve mağdur subay astsubaylara sahip çıkılması adalet ve insanlık açısından önemli..
***
Özetlersek:
·      Hiçbir bilirkişi ıncelemesı yapılmadı.. Tüm deliller dijital materyale dayanmasına rağmen..
·      Bir suç örgütü yoktan verildi..
·      Yine sehven suç delilleri yüklendi..
·      Tek dayanak uyduruk dijital deliller..
·      Aynı aynı anda iki yerde olan insanar,,
·      Ortada olmayan harici diskler
·      Yanlış vlerde yapılan aramalara rağmen bulunumayana suç delilleri..
Daha bir dizi bezen hukuksuzluklar..
Anayasa Mahkemesi, lütfen, hapisaneden ve ailelerden yükselen bu çiğile kulan verin
***
Not: İran gezisindeyim bir süre yazılarıma ara veriyorum.. Herkese sevgiler..
---22 Eylül Pazartesi, 2014 / Bilim ve  Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder