Başbakan’ın Yeni
Türkiye lafını biliyoruz. Bütün yazan konuşan müridleri de bunu sıkça
ve bol bol dile getirir. Başbakan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı vizyon açıklama
toplantısında bu Yeni Türkiye’ye bir
de Değişen
lafını bolca ekledi.
Başbakan’a göre
Türkiye değişti. RTE’nin düz mantığı
iyi çalışır, tıpkı Anayasa’da Devlet
Başkanı İcranın Başıdır tanımlamasının yazıldığını ileri sürmesi gibi (Bknz
dünkü yazım). Değişmeyen, eskiden kalmış
bazı şeyler var dedi. Bunlardan biri de muhalefetmiş.. Güçlü bir muhalefet yokmuş, ve eskinin muhalefet
anlayışındaymış...
Eh, herşeyi
değiştirdiğine göre bunu da değiştirir, bekliyoruz! “Muhalefet yok ki ülkede” diye RTE’cilerin sık dile getirdiği, sanki güçlü ve iyi bir muhalefet
istiyorlarmış havasını attıkları zırvalığın esas sahibini de öğrenmiş
olduk. CHP muhalefetine şüphesiz ki eleştirilerim var. Bunları pek de buraya
yazmıyorum. Ama RTE’cilerin muhalefet yok ki söylemleri, Tek parti var: AKP, ortalıkta
başka seçecek parti mi var da millet seçmiyor gibi, sefil propagandalarının
bir parçası..
***
Değişen Yeni Türkiye
ne demek? Dün, yanıbaşımda bazı telefonların zillerinin adeta dua veya ezan
gibi sesleriyle çaldığı salonda RTE’yi dinlerken net gördüm (*). Türkiye bir
rejim değişikliğini resmileştirmenin eşiğinde; bunun kürsüden ilan edilmesi
olayına şahit olduk. Başkanlık statüsüne geçiyoruz. Yönetim piramidinin
tepesinde Erdoğan, altında atayacağı bir başbakan ve hükümet... Devlet aygıtı
zaten hizmetinde, Yüksek yargıya ve üniversitelere, çeşitli kurum ve
kuruluşlara bütün atamalar eline geçiyor. AKP = Erdoğan. Erdoğan = Başbakan ve
hükümet= Devlet Başkanı.
Anayasa böyle
mi diyor, hayır. Ama fiiliyatta sistemin böyle işlemesine engel olacak bir şey
mi var ülkede.. Şimdiden söyleyeyim muhalefete: Her Anayasal aykırılığın
sistematik bir çetelesini tutmaları gerekir, eğer RTE Çankaya’ya çıkarsa. Sonra
da bunu ciddi delillendirip Anayasa Mahkemesine götürmeleri gerekir.
Değişen Yeni Türkiye öncelikle
budur: Tek adam sultası..
***
Bu noktada
hatırlatma yapayım: RTE, tamamen Atatürk’e
öykünüyor. Onu örnek alıyor. Hayır uydurmuyorum siyasal öngörü de yapmıyorum!
RTE’nin konuşmasını okuyun. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunu anlattığı bölüme
bakın. RTE ilk kez, bazı gerçekleri itiraf ediyor. Türkiye’nin kuruluşunun çok
zor koşullarda, savaştan bezmiş bir halk varken, yoksulluklar içinde
gerçekleştirildiğini söylüyor ve bir devlet millet yaratıldığına gönderme
yapıyor.
Atatürk, tabii Gazi
Mustafa Kemal Paşa. Onun dönemine çok dikkatli yaklaşıyor, Ayyaş filan demiyor (!) adeta hiç değinmiyor, 1938 sonrası CHP
yönetimine ise her zamanki gibi giydiriyor. Yine 50. kez camileri yaktılar
masalını dinliyoruz “değişen ve yenilikçi” Erdoğan’dan! İnsan sıkılmaz mı!
Camiyi diline dolamaya dayanamıyor, 50 kez dersek gerçek sanılır düşüncesinde.
Ama konuşmasında Gezi sırasındaki Dolmabahçe
Camii yalanını tekrarlamadı, tanığım! Tabii, şiirden hapis yattığını dile
getirdi. O şiir miiir değil, siyasal bir nutukta, minareleri süngü olarak halka
anlattığı bir ve kışkırtma amacı da taşıyan, uyduruk siyasal dini nutuk.
Tabii dinin siyasete alet edilmesi hükmü fiili
olarak işlemiyor artık.. Tam tersi olarak, din her açıdan ve her tür olarak
siyasal iktidar kavgasında silah ve araç olarak kullanılır, yasası fiiliyat
kazandı.. Ekmeleddin bey de önceki günkü konuşmasını duayla açtı!
***
Uzatmayalım: Mustafa Kemal, RTE’nin idolü! Hiç
kuşkunuz olmasın! Ne şu ne bu! Atatürk’ün kariyerini örnek alıyor
Atatürk, tek adamdı!
Cumhurbaşkanı... Ama Başbakanı da hükümeti de o belirliyordu! Parti şefini de..
Karşı durmak ne mümkün! Bakanları seçiyordu.
Şimdi de RTE tek adam! Atatürk’ün koltuğunda!
Başbakanı da Bakanları da o atayacak.
RTE, Atatürk
dönemini adeta sonrasından ayırdı.
Atatürk,
Türkiye’nin, Cumhuriyetin kurucusuydu..
RTE de
(Değişen) “Yeni Türkiye’”nin! “Yeni Cumhuriyet”in!
Atatürk’ü
reddedemez, ama onu örnek alarak bir yeni kurucu baba figürüne öykünebilir!
***
Atatürk ile
RTE’nin arkalarında bıraktıkları, biriktirdikleri, sahip oldukları, yani her
ikisinin müktesebatının birbiriyle zerre kadar ilişkisi olmamasına rağmen!
En küçük bir
anımsatma: RTE hakkında yolsuzluk ve rüşvetle ilgili tapeler diz boyu! Evi sıfırla tapeleri, hiç bir zaman
peşini bırakmayacak.. Mal-para biriktirme ustası..
Atatürk ise
malını mülkünü millete devlete hediye etti!
Tayyip Bey, bu
malı mülkü yemekle meşgül aynı zamanda, mesela Atatürk Orman Çiftliği’nde epey de yasa dışı Başbakanlık Sarayı
kuruyor!
Yeni Türkiye’nin
daha anlatılacak çok yönü var.. Arada sırada, şu mümbit Vizyon belgesine
döneceğiz. Bir kitap bile yazılabilir bu belge ve içindekiler üzerine..
Ayran
budalalarının bu vizyon propagandası hayranlığı perdesini yırtmalı...
--
(*) Salondaki atmosferden: Kadınlar Erdoğan
şarkısına tıpkı konserdeymiş gibi ayağa kalkıp tempo tutuyor; sahnenin yanına
yerleştirilmiş adeta bir gençlik korosu RTE’nin konuşmasının heyecanlı
yerlerinde ölmeye ölmeye geldik
sloganları atıyordu.. Bakanlıkların kırmızı plakalı arabalarıyla doluydu.. Bu tam, bir partinin ve devletin gücüyle ortaklaşa kotarılan bir vizyon açıklama
toplantısıydı..
--- 13 Temmuz 2014 Pazar / Bilim ve Siyaset- Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder