Sosyal medyada
okurlar, izleyiciler sataşıyor, dahası eleştiriyorlar:
Kürt siyasetçilere özellikle Demirtaş’a karşı neden bu kadar öngargılı
davranıyorsunuz? Söyledikerinin ötesinde bir şeyler arıyorsunuz, işte şimdi de
yönelttiğiniz soruya net yanıt verdi ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura
çıkamazlarsa, RTE’ye oy vermeyeceğiz dedi..
Bu tartışmalara
neden olan tezim şuydu:
Kürt siyasal
hareketi, eğer seçim ikinci tura kalırsa, seçmenlerini RTE’ye
kaydıracaklardır...
Cumhurbaşkanlığı seçimi yarışında alacakları oy miktarıyle RTE’ye
güçlerini gösterecekler, RTE’nin ilk turda seçilmesini arzu etmezler. Bu durumda,
RTE ikinci turda Kürt oylarına muhtaç kalacaktır. Bu da Kürtlerin elinde önemli
bir koz olacaktır.. Kürt oylarıyla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş bir RTE
söz konusu olacaktır...
Vay efendim, Selahattin Demirtaş RTE’ye oy
vermeyeceğiz diyorsa neden
güvenmiyorsunuz.. Kürt seçmenin oyuna ipotek mi koyuyorsunuz..
Haddime mi
düşer ipotek koymak!
Demirtaş bir
siyasetçidir, siyaset, hesap-kitap ve taktiklerle örülüdür, hele hele şimdiki
gibi bir seçim söz konusu olursa.. Liderler veya siyasetçiler, kritik durumlarda
gerçeği söylemezler veya yalan söylerler.. Mesela Demirtaş, ikinci tura kalacak olan parti biz olacağız,
dolayısıyla RTE’ye oy vermemiz söz konusu değil, derken doğru mu
söylüyor, yalan mı, taktiksel mi davranıyor veya böyle olsa ne iyi olur mu demek istiyor?
***
Hadi bunu bir
yana bırakalım. Sorum şu: Cumhurbaşkanlığı
seçimleri gibi çok önemli bir olayda, Kürt siyasetinin davranışını kim, hangi
karar, merci ve hangi olgu belirler?
Burada siyaset,
siyaset bilimi dersi vermek gibi bir niyetim yok. Siyaset güç ilişkileri,
menfaat, parti hedefi ve hesapları çerçevesinde saptanır, buna göre hareket
edilir.
Kürt siyasal
hareketinin temel gerçeği nedir? AKP ile çözüm süreci.
Bu nerede
kotarılıyor? İmralı’da hareketin lideri Abdullah Öcalan ile hükümet arasında,
MİT aracı kullanılarak..
İki taraf
arasında anlaşma- süreç yürüyor mu? Evet, her iki tarafın da göklere çıkardığı
çözüm sürecine ilişkin yasa Meclis’ten geçti geçecek.
Öcalan, RTE’nin
bırakın Cumhurbaşkanı seçilmesini, Anayasanın değiştirilerek Başkan seçilmesini
bile onaylıyor mu? Evet, hem de bir kaç kez dile geldi.
Acele Meclis’e
sevkedilen çözüm sürecine ilişkin yasa tasarısı, İmralı ile hükümet arasında
bir anlamanın ürünü değil mi? Buna şüphe mi var.. Bu görüşmelerin ve varılan
anlaşmanın bir parçası olarak da, RTE’nin Cumhurbaşkanlığının desteklenmesi
değil mi? Şüphesiz ki.. Ama tamam de buna kanıt gösterin derseniz, olay yeri
iniceleme ekibine başvurursunuz! Burası, siyasal gelişmelerin anralizini
yaparak basit, herkesin hemen görebileceği bir sıradan öngörüyü dile getirme
yeri.. Bu kabuller olmazsa siyaset yapamaz ve gelişmeleri tahlil hiç
edemezsiniz..
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan bir süre önce ne dedi? “Cumhurbaşkanlığı seçiminin süreci olumsuz yönde etkileyeceğini
düşünmüyoruz. Başbakan Erdoğan seçimi kazanır ve Köşk’e çıkarsa süreç aynen
devam eder. Bizim bu konuda bir endişemiz yok.”
Yani, Kürt siyasetinin önemli kararlarını Demirtaş
belirlemez, o sadece iyi bir uygulayıcı görevini üstlenir.. Şu an gerçeği
Demirtaş’ın ötesinde arayacaksınız!
***
Şimdi temel bir siyaset sorusu
yönelteyim genç arkadaşlara: RTE’nin bir yenilgi almasını ve Köşk’ü
kaybetmesini isterler mi? Çözüm sürecinin tamamen RTE’nin iradesine, bu
iradenin ortağının da İmralı olduğuna göre.. Kürt Siyasal Hareketi (İmralı,
Kandil, HDP-BDP vb) RTE’nin iktidardan düşmesine karşıdır.. Çözüm ortaklarıdır
çünkü.
Dolayısıyla,
HDP-BDP’nin etkilediği Kürt oyları, ikinci tur olursa RTE’nindir.
Demirtaş’a
verilen Kürt oyları dışındaki oylar, sonuçta, Kürtlerin RTE ile pazarlık gücünü
arttırmak amaçlıdır.
Bu açıdan, Kürt
siyasetçilerin, CHP’ye “Rıza Türmen’i aday gösterin destekleriz” demesi, eğerd
böyle bir ittifak gerçekleşseydi, sadece ilk tur için geçerli olabilirdi.
İkinci turda Kürt oylar CHP ve Türmen’i yalnız bırakacaktı..
Bunu görmememek
için, siyasetin başlangıcından bile haberdar olmamak gerekir..
Ben RTE ile
İmralı arasında başka konularda da ittifakların olduğunu düşünüyorum..
***
Bazı çok bilmiş
yetmez
ama evetçi abiler ablalar,
yine çok bilmiş olarak kendilerini ortaya atıyor ve Gezi sürecini Demirtaş’a
yöneltmek istiyor...
Neymiş? Sol
oylara onlar layıkmış.. kendileri sol oyların hamisi ya! Hadi canım sende,
demek bile komik kaçar..
Demirtaş ve
diğer Kürt siyaseti, Gezi’nin hükümeti devirmek amaçlı komplo olduğunu söyledi,
belki de çözüm sürecini baltalamaya yönelik olduğunu bile düşündüler! Sonra ise
bundan yan çizdiler.
Demirtaş’ın
Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymasını hoş karşılarım. Türkiye’yi
sahiplenmeleri iyidir. Parça değil bütünü yönetmeye talip olun,
dedim hep..
Ama Kürt
siyasal hareketi, RTE’ye ve ortak kararlarına endekslidir.
RTE kim?
Gezi Sürecinin
gneçlerin vb baş destekçisiydi yanılmıyorsam, yoksa değil mi?!
Öldürülen
gençlerimiz için ağıtlar yaktı, katillerin yakalanıp içeri tıkılmasını ibreti
alem için en uygun cezaların verilmesini istemişti, yanlış mı anımsıyorum
yoksa!...
Neyse
çok bilmiş ablalara abilere başka bir şey demiyeyim, şimdilik bu kadar hafiflik
ve ciddiye alma yeter..
Kürtler
Sol-sosyalist ve RTE ile ortak..
Bu yanlışlık olabilir mi bu tabloda?!
--- 14 Temmuz 2014 Pazartesi / Bilim ve Siyaset -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder