CBT Gündem, sayı 1394, 6 Aralık 2013
Hiç bir gelişme
ve iyileşme beklemiyordum, bunu da yazmıştım, eğitimin- öğrenimin ulusararası başarısını ölçen PISA 2012
son araştırmasının açıklanan sonuçları da aynen bunu gösterdi. Baktığınızda
öğrencilerimiz matematik, fen ve okuma/anlamada puanlarını biraz düzeltmişler,
ama bütün ülkeler bizden daha iyi düzelttikleri için, ülkeler sıralamasında çok şükür allaha, bir kaç basamak
gerilemiş görünsek de puanımızı arttırdık diyecekler!!! 2009 araştırmasında 41.sıradayken, 2012
araştırmasında, 448 genel puanla 45.sırada olduğumuzu görüyoruz. Türkiye üç
soruşturma alanında puanını arttırdı ama genel sıralamada düştü.. Matematik,
fen ve okumada puan arttırımı da yeni değil; Türkiye soruşturmaya katıldığı 2003’ten
bu yana puanını yüzde 2-3 arttırıyor, ama en geri ülkelerden biri olma
konumundan kurtulamıyor. Bu araştırmanın 15 yaş öğrencilerini kapsadığını, 65
ülkeyi kapsadığını, bu ülkelerin dünya ekononomisinin %80’ini oluşturduğunu
belirtelim.
Özetle eğitim sistemimiz,
çok şükür ki, felaket derecesindeki yetersizliğini ve yeteneksizliğini
koruyor!! Aman Allah nazardan saklasın! Durum şöyle:
Genel: 45.
Matematik becerisi: 44.
Okuma–Anlama becerisi 42.
Fen Bilgisi becerisi 43.
İleriki
sayılarımızda ayrıntılı olarak yer vereceğimiz PISA araştırma sonuçlarında, Çin
bölgesinin müthiş yükselişini görüyoruz.. Şangay-Çin, Singapur, Hong Kong-Çin,
Çin-Tayvan ve Kore, başarıda ilk sıraları yüksek puanlarla paylaşmışlar. Türkiye
ise her zamanki gibi OECD ülkelerinin ortalamasının son üç ülkesinden biri olma
özelliğini korudu. Şili ve Meksika, OECD ülkesi olarak bizden daha kötü
durumda.
Öğrencilerimiz,
PISA matematikte en kolay 1. ve 2.
basamak sorularında müthiş başarılılar!
Karmaşık ilişkileri problemlerin bulunduğu 6.basamakta
başarılı öğrencilermizin oranı ise %1..
5. Basamak’ı katarsanız %5,9’ bulabiliyoruz ancak. Ama merak etmeyin,
Fen bilimlerinde ve okuma/kavramada da 6.ve 5. Basamak toplam öğrenci oranımız
%5’in altında..
Şanghay’lı öğrencilerın ise %30,8’i 6.Basamakta bulunuyor! Farka bakar
mısınız!
Okuma becerilerinde en üst basamak olan 6.’da öğrenci oranımız %1’in
altında.. 5.basamaktaki öğrencilerimiz %2’yi zor buluyor.
Fen bilgisinde de durum değişmiyor: Basamak 5 ve 6’daki öğrenci oranımız %3.
***
Bu yaş gurubu
öğrenciler dershane kuşları aynı zamanda! Dershanelerin Türkiye’de matematik,
fen ve okuma becerilerinde genel düzeyimize ne katkıda bulunmuş diye de
sorabilirsiniz! Koca bir hiç!
Şimdi iyi
ortaokul ve liselere girmek için sınavlara giren öğrencilerimize yöneltilen
soruların üçte biri, din soruları!
Böyle sürerse, her üç alanda da düzeyimizin daha da düşeceğini öngörebiliriz...
ÜNİVERSİTEYE
BAKIN
Tunceli’de
üniversitesinde Edebiyat Fakültesinde bir kadro açılıyor. İsmi lazım değil,
Arap dili ve kümltürü okumuş Gürcistan’da eğitim bilimlerinde doktora yapmış
birisi başvuruyor. Değerlendirmeyi yapan kurul, kurallarımıza uygun değil, diye
adayı reddediyor. Ama Rektör bey Durmuş Boztuğ, uygundur diye atamasını
yapıyor. Aynı Rektör, ODTÜ felsefe
okumuş, Paris Sorbonne’da yüksek
lisans ve doktorasını yine Avrupa’da bir üniversitede yapmış bir parlak adayı
ise Felsefe bölümüne “uygun değil” diye almamış. Bu son aday Kürt ve Alevi imiş
(Ayşegül Kahvecioğlu’nun haberi,
Milliyet)..
Üniversitelerimizin
ne hale düşürüldüğünü anlatacak sıradan örneklerden biri..
Tabii, ben
kimlerin bu atamları yaptığına bakarım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder